Merhaba ✋
Ve güzel okumalar 😙
72. Bölüm: Semih Babba !
Anlatıcı'dan
Semih evden çıkıp arabaya tekrar bindiginde arkasındaki arabaya bir süre baktı. Babasının yanında çalışan bu adamı gözü nereden ısırıyordu kim bilir. Arabayı çalıştırdığında evin önünden çıktı. Takip eden aracın peşinden geldigine emin olarak Arda'nın evine sürdü.
Normal bir günde ne yapıyorsa onları yapacak akşamında ise gitmek istemedigi eve gidecekti. Yolda Sara'yı arayıp kulaklığı kulagına taktı.
"Geldi mi Murat ?" diye sordugunda "evet Semih !" cevabını aldı. Içi rahattı ve yoluna girecekti sonunda her şey. "Eve geçin artık !" Diye söyledi. "Tamam Semih geçiyoruz birazdan !" cevabını aldığında "sözümü dinle güzelim !" diyerek güldü zorla. Onlardan bir hafta nasıl uzak duracaktı. "Sözün emirdir öküz Semih !" Sara artık Semihten çekinmiyordu. Agızına geleni sayıyordu ama Semih karsılığını güzel alıyordu.
"Bir hafta sonrasında seni güzel kaşırım güzelim Murat'a ver telefonu!" emir vererek konuşunca Sara telefonun ucunda güldü. "Efendim !" murat yine ciddiydi. "Sara sana emanet Murat onları evden cıkar. " Murat'a güvenmek zorundaydı. Eger bir sey olursa gözü arkada kalmazdı. Sara'ya Murat iyi bakıyordu. "Tamam sende kendine dikkat et ! " diyebildi Murat. Murat anlaşma yoluna çoktan girmeyi secmisti Semih'le. Semih'e kin gütmeyecekti artık.
Semih telefonu kapatıp cebine koydu arkasındaki arabaya aynadan baktıgında hala takip etmekte oldugunu gördü. Aksama kadar izlemesine izin verecekti aynı şey diger günler içinde olursa icabına bakacaktı. Ardanın oturduğu apartman dairesinin önünde arabayı durdurdu. Arabadan hiç bir sey olmamıs gibi inip apartmanın girisinde bulunan zile bastığında kapı otomatik açıldı.
Merdivenleri cıkıp en sonunda kapıya ulaştı. Kapıyı çalmasına karşılık iki dakika geçmeden açılmıstı. Arda hiç beklemiyordu en azından hep haber verip gelirdi Semih. Genelde dagınık gelirdi şimdi ise keyifliydi yüz ifadesi Semih'in.
"Hayırdır ?" sırtını sıvazlayıp erkekce selamlaşma yaptıklarında Semih'in agızı kulaklarındaydı. "Babamla barıştık !" tabi ki de bu normal bir durum değildi. Arda direk yüzüne yumruğu attıgında Semih geriledi. "Ananı sikim pezevek bir dinle lan !" burnunu oksayıp toparlandı.
"Seni sikerim lan !" arda tabiki de sinirinde haklıydı. Babasıyla barısmak ne demekti en son onu òldürecekken şimdi sırıtarak babamla barıştık diyor. "sikecem Arda seni içeri geç lan ibne !" semih burnunu tutarak Arda'yı içeri itti. Kapıyı kapattı sonrasında ise koridoru geçirip mutfaga soktu.
"Anlat lan !" Arda sinirine hakim olamayarak ses tonunu yükseltti. "Olum var ya mutlu olmasam agızını burnunu kırarım ama mutluyum. Sarın nerde ?" Semih Arda'nın Ceyda'ya beğenerek almış olduğu pembe sandalyeli yemek masasının kenarına oturdu.
"Sanane lan ! Anlat !"Arda sinir küpü olmakta kendince haklıydı. "Sakin ol lan." burnundaki kanı eline sildiginde "bunu ödeteceğim sana !" dedi.
"Agızını hala kırabilirim. Cok konusma anlat !" dediginde Arda bir sigara yaktı. "Babamlarda kalacağım artık." Semih bu gün içmis miydi ? Arda bu kadar saçmalayamaz diye düsündü. "Oğlum siktir git şu evden yoksa balkondan aşagı atarım ölmezsen gelir döverek öldürürüm. "Semih keyifle gülüp basını geriye attı. Burnundaki kanın durması icin.
"Gidemem aksama gitmem gerek. Sara'ma kavuşmak için tüm bunlar." En sonunda Semih delirmişti yoktu böyle bir durum. Sara sara diye kendine edecekti. Beş yıl boyunca pişmanlıklarla yaşamıştı ama sonunda delireceğini bilseydi asla Sara için çabala demezdi.
"Oğlum valla doğruyu söyle seni Bakırköye falan yatıralım iyi degilsen tedavine şimdiden başlasınlar." Arda sigaradan çekip Semih'in karşısına sandalyeye oturdu.
"Arda senin suratına öyle bir yumruk atarım siktirme çeneni sus da beni dinle." Semih geriye yaslanıp planı en başından anlatmaya başladı.
Süleyman Amca'nın fikriydi ikisini aynı anda sokmak ve ikisini aynı gün başlatmak. Semih'le ilgilenirken Ömer dosyalara el atacaktı. Semih babasını oyalamakta usta olduğu için bu görev ömer'e bırakılmıştı. Herkes bunun çok uzadığını söylüyordu. Fuat Bey'le Ayşe Hanım öldüğünde kanuna teslim edilseymiş şu an Necati bey hastane yerine ofiste olurmuş. O yüzden bir hafta da yolsuzluk ve suç dosyalarını Mete bey'in sadece kendi girebildiği arşiv dosyasından ne yapıp ne edip almalılardı. Çünkü Sara'ya sıranın gelmesi an meselesiydi. Suçunu kendi kendine itiraf edemezdi. Babasının Sara'ya bıraktığı mektuplar yeterli delil sayılmazdı. Semih'in duydukları duymakla kaldıgı için tüm kanıtların Necati bey'de olmasından dolayı işe yaramıyordu. Bunun yüzünden etkili bir yol bulmalılardı. Diger her sey çorap sökügü gibi gelecekti.
Süleyman Amca lider seçilmişti çünkü attığı adım bir kisi degildi hepsi adına adım atıyor duygularını karıştırmıyordu. En ince detayına kadar hesaplayıp hepsini evinde topladı. Sara'nın Semih'le iliskisini en basından biliyordu. Sara'ya çok görmüyordu bunu. Zamanında Melek'le oda zorlukla evlenmişti. Oğlu arada kalsa da onunda bir gün gerćek askını bulacagını biliyordu. Hepsini aynı ortamda toplamak ve anlaşmalarını sağlamak için hepsine söz hakkı verdi. Iki haftaya yakındır bilgi topluyordu şimdi son noktayı koymak için hepsini görevlendirdi. O arşiv tüm her seyin başlangıcı Mete'ninde sonu olacaktı.
Süleyman Bey ikisini de tehlikeye atmadı. Oraya on beş adamda soktu kimi hademe kimi sekreter kimi de güvenlik. Işini sağlama aldı. Sara'yla Sahra'yı da Semih gidince bir süre evden uzaklaştırma kararı almıştı. Kimsenin duygusallaşmasına gerek yoktu. Eger olduki plan ters giderse Sara bulunurdu. O zaman bir taşla bir kuş vurmak yerine bir taşta iki yem veremezdi.
Süleyman Bey'in yaptıgı plan sorunsuz isliyordu.
Semih kendisine anlatılanların hepsini bir bir anlattı. Arda ise sigarayı küllüğe bıraktı donuk bir şekilde dinledi. "Vay bee ! " diye bildi sonunda. Şaşkındı.
"Oglum babandan kurtulmana sevinmiyorum sonuçta babanda baban olmasaydı idam edin derdim. Ama diyemiyorum baban olunca sen ne hissediyorsun?" Arda cümleyi toparlamak söyle dursun şaşkınlık ve hayretle cümleyi kuramamıştı.
"Babam ! "Kelime üzerine Semih düşündü. Hemde çok düşündü babasıydı Mete ama Semih'te ogluydu. Umrunda mıydı ? Hayır !
"Ben cezasını verme taraftarıyım. Sırf hırsı ve Ayşe Hanıma olan karşılıksız aşkından dolayı delirmiş psikopat ! Belki de bu daha iyi olur şirket sadece kan emici bir vampir. Şirketin başını kesince sonu da gelmez mi teker teker. Ben asla o sirkette veya evde mutlu olamadım. Evdeyken daha çok içtim evlendim sonrasında daha çok öldüm. Şimdi bana bir fırsat sunuldu kızım ve Sara'mla bunu bu sefer yaşamak istiyorum. Babam kirli kana bulanmış pençelerini benim dayanak noktama atarsa planı sikerim. Onu orada öldürürüm umrumda olmaz. " arda'nın küllükte bitmeye yüz tutan sigarasını Semih içine cekti. Sonrasında beyninde olusan mutlu anıları düsündü.
"Peki bunlar oldu bitti diyelim ne yapacaksın işsiz sadece mutlu olmak istiyorsun da ! Benimle bile çalışmıyorsun. " Arda yine çok alakasız yerden girdi. Semih'in biraz önce dediklerini oda çok doğru buluyordu. Yapsın diye ses cıkarmayacaktı.
"Sil bastan başlamak istiyorum. Öğretmen olmak istemiyorum yada senin ve ya onun korumasında kimsenin korumasında hayatımı sürdürmek istemiyorum zamanında yapmadığım sorumlulukları şimdi alıp kendime iş bulmak istiyorum." Semih hayallerini cok iyi yapacaktı amacı zaten buydu. Sara'ya ve Sahra'ya kendi emegiyle bir gelecek hatta iş bile bulmuştu. Büyük barda sıradan bir barista olarak ise başlayacaktı hayatına. Burası uygundu oldu olası hep barlarda gezmemiş miydi. Simdi de orada yine olacaktı. Yarın şirketten hemen sonra gece gidecekti.
"Hadi hayırlısı benim zengin piç arkadaşım artık sorumlulukta alıyor ya dünya tersine dönecek." ikinci sigarayı yakıp ayak ayak üstüne attı. "Hala senin çeneni sikebilirim Arda ! " Semih güldü.
"Oooooo ! Hani kahvaltı ?" Ceyda uyuzluguna demişti. Ama ikisine de yemek hazırlatmaya bayılıyordu. Arda'nın arkasına gecip sandalyenin başını tutarak Semih'e 'hoşgeldin' dedi. Karşılık veren Semih burnunu masada bulunan peceteye sildi.
"Yine mi kavga ettiniz?" Ceyda bıkmıstı cünkü ne zaman ikisi yanyana gelse birbirlerine zarar verirdi. "Bu sefer senin kocan baslattı."dedi. Semih yine tebessüm ederek. "Sus lan sonra ceza alıyorum." Arda sitemle söylediğinde Ceyda hafifce omzunu sıktı. "Şakacı kocam benim. Hadi kalk kahvaltı hazırla Arda !"Ceyda'nın Semih'e vurması isine gelmisti. Çünkü sabah kahvaltısını yaptırmak istiyordu ona.
"Sara'da gelecek birazdan !" tabi ki bu söz ikisininde tepkisine neden olmuş gibi göz göze baktılar. "Ne ne oldu ? Kötü bir sey mi yaptınız?" Ceyda olayı bilmediği için kendi kendine söylendiğinde kapı çaldı.
"Kimle geldi ?" Semih alelacele sorup yerinden kalktı. "Heyecanlanma Semih Murat buraya bırakıp gitti." Ceyda olayı şakaya vururken Semih mutfaktan cıkıp kapının aralıgından baktı. Kapıyı açtıgında Minik kızını ve Sara'yı tekrar gòrmek huzur versede aynı yerde olmak ve onları tehlikeye atmak huzur vermiyordu.
" cemmihhhhh!" Sara'nın kucagından Semih'in kucagına zıpladı Sara. Semih ise Sara'yı içeri çekip merdivenlere baktı kimse yoktu. Kapıyı kapattıgında "sen burada ne arıyorsun?" yol boyu aglamış Sara'nın kızaran yanaklarına baktı. Ya yakalansalardı.
"Pambıkkkk !" Ceyda yine olaydan habersiz atlamıstı Sara'nın üzerine Sara'ya sıkıca sarıldı. Onu özlüyordu ama Murat ve Semih'tem fırsat kalmıyordu ki.
O sırada Sahra'da Semih'i yine öperek konusturmaya çalısmıstı. Semih'e olan hayranlıgı giderek artıyordu.
Oturma odasına gectiklerinde Semih gitmek ve gitmemek arasında kaldı. Hemen çıksa dikkat çekerdi. Oyüzden biraz beklemeliydi. Karsılık koltuklara oturduklarında Sara diken üzerinde oturur gibi acıyla Semih'e baktı. Tekrar görmeyi beklemiyordu ama görmüstü. Murat'la bir süre konuşup çıkmıslardı evden.
Semih tedirginligini görüp Sara'yı kendine çekti. "Siz barıştınız mı yoksa ?" ceyda yine olaylara sonradan dahil oldu. "Evet !" semih bunu söylerken mutluydu. Ama tedirgin olduğu icin yüzüne yansıtamıyordu. "Ben şok ne zaman barıştınız ve niye bana demediniz!"arda sarışının elinden tutup kaldırdı. "Hadi Ceydam biz yemek yapalım sonra Sara'yla konusursun !" durumu anlamıştı arda. Ikiside sohbet edecek havada değildi. Ceyda agızını açıp itiraz edecegi sırada Arda gülerek susturdu. Ceyda ardanın gülüşüne hep hastaydı ve konusmayı bırakıp onu izleyebilirdi.
Odadan çıktıklarında sessizligi Sahra bozdu. "Cemihhh aynemm nejen aylıyoj" dilinin döndüğü kadar Semih'e sordu. "Bilmiyorum ki prensesim hadi sor bakalım niye ağlıyormuş. " ikisinide yanında sorun olmadan görmeyi çok istiyordu. "Ayne aylamay. Baj Cemih'de buyda. Papamda geyecek " Sara'nın yanagına elini koydugunda Sara gülümsedi. Duygusaldı her zaman şu an biraz daha yogun. Tam kavustum derken semih uçuyordu.
"Cusmuyo cemih!" Semih Sara'ya gülerek baktı. "Annenin karnını gıdıkla o zaman susar !" dediginde Sara olayı anlamıstı. Semih zorla evde güldürmüstü bunu yaparak. Sahra annesinin kucagına atladıgında "tamam kızım aglamıyorum!" dedi. Ama sesinde ki çatallaşma kendini ele veriyordu.
"Yap bakalım Sen !" Semih keyifle ikisini izledi. Sara'nın gözünden daha da cok yaş gelince " koş teyzenin yanına benim prensesim annenle biraz konusalım !"sahra durumdan memnun olmamış gibi indi. Ama anlamıstı annesini susturamıyordu.
"Damam cemihh ! Men gidiyyom cizde geyin!" paytak paytak koşup salonun kapısını tuttu. "Men kapatıyyom !" akıllıydı hemde çok akıllı. "Kapat !" dedi Semih. Sonrasında ise üzgün duran Sara'sına döndü. Kendine cekti.
"Neden ağlıyorsun?" diye sorduğunda Sara omuz silkti bir cok nedenden aglıyordu sanki. Kesin bir nedeni asla yoktu.
"Sara biz böyle mi anlaştık yavrum ağlayıp durma. Böyle yaparsan daha kötü sonuç olacak. Isini de sikerim planını da ağlama " sara yanaklarını silip güç bela Semihe baktı. "Özge'nin yanına tekrar gitmeni istemiyorum !" Nefesi yetmemişti sonunda kesilmişti.
"Senin derdin anlasıldı. Beni kıskanıyor musun?" işi şakaya vurmasa ikiside üzülecekti Sara'yı üzmeyi istemiyordu. "Hayır ya... off.. evet... gitme.. " sonunda diyebilidi.
"Yavrum sana ve kızıma yeni kavustum kendimi ve sizi bir daha ucuruma sürükler miyim Saram yapma böyle. Sizi bırakamıyorum sonra herkesi tehlikeye atarız. Sen bunu yaptıkça gitmeyeceğim yanından ." sara Semih'in eline uzandı. Her zaman böyle çaresiz olmak zorunda mıydı.
"Offff ..." konusacak bir sey yoktu. Haykırarak aglamak en doğrusuydu. "Hadi güzelim Sahra'mda sonra ağlıyor. Sonra bende üzülürüm." Sara dudağına gelen tuzlu göz yaşını yutmamak için elini sürdü.
"Bilmiyorum !" diyebildi.
"Hadi Sara'm kalk eve gidelim !" dediğinde Semih'e ciddi mi bakısı attı. Ama Semih kararlıydı . "Gidemeyiz." Kendine çekti Semih'i "niye sikmişim işini gücünü kalk gidiyoruz !" Sara yanagını eliyle kuruladı. Ne ona geliyordu ne buna.
"Gidemeyiz Semih !" her sey ince bir iplige bağlıydı biri pes etse bütün çaba yok olacaktı. "O zaman ağlamayı kes güzelim. " semih yineyanına oturdugunde Sara ic cekmeyi bıraktı.
"Kesiyorum ama olmuyor !" Dediginde yine agladı. "Diyorsun ki gel beni sev ! Hiç sorun degil !"yerinden kalkıp salonun kapısının arkasında bulunan anahtarı çevirdi.
"Ya semih ne yapıyorsun ?" Sara yerinden kalktıgında yanagını sildi. " seni sevmeye geliyorum. " dediginde Sara geriledi. "Tamam aglamıyorum. " diye güldü.
"Ya bari başkasının evinde ayıp yapma !" Semih tuttugunda sıkıca sarıldı. "Anladığın dilden konuşmayınca susmuyorsun Sara ! Anladığın dilden konuşalım bizde !" pantolonunun sertliğindeki kalcalarina elini koyup kanepeye yatırdı. "Olmaz Semihhh cok ayıp !" aglamak yerine kaçmak icin planlar yapıyordu.
"Ayıp yatakta olur güzelim kanepe de olmaz." munzurca sırıtıp Sara'nın gömleginin ilk dügmesini açtı. "Semihh yaaa ! Ama haksızlık sen benim duygusal anımdan yararlanıyorsun !" Semih hayretle Sara'ya baktı. Işine gelince agızı iyi laf yapıyordu.
"Sende bu duruma gelene kadar ağlıyorsun !" dediginde Sara ilk dügmeyi ilikledi kaşla göz arası .
"Söz aglamayacagım üzerimden kalksana!" Semih gözlerini kısarak güldü. Su an hic bitmeseydi keşke.
"Hayır ! " tabi ki de amacı sadece susturmaktı. Bunu başarmıstı ama onunla eglenmek daha hostu.
"Ya Semih bagırırım."dediginde semih keyifle gülüp üzerine uzandı. "Ne diye bagıracaksın?" iste sara bunu hiç düsünmemişti. "Bilmiyorum ama bagırırım böcek var diye." çenesine öpücük kondurdu Semih.
"Nerende varmış böcek !"diyerek boynuna nefesini verdi. "Ya semih kurallarına göre oynasana şunu. Hep zaafımdan faydalanıyorsun !" Boynuna dilini sürttü. "Zaafın nere ?" dediginde Sara utançla kızardı. "Mikropsun semih !" Iste yola gelmişti.
"Kaşınma elimin altındasın yavrum !" Sara dudaklarını birbirine bastırıp "pardon!" Dediginde kapı kolu zorlanmıstı. Sesi duyunca Sara kalkmaya çalısınca Semih elini kullanarak durdurdu.
"Cemiihh !" kapıdaki Sahra'ydı. "Bizimki yine geldi. " Semih kalkınca Sara kendini toparladı. "Burada bitmedi güzelim !" kapının kilidini cevirip actıgında Sahra koşarak içeri daldı.
"Cemek hazıymış. "annesinin kucagına zıpladıgında babası gibi gözlerini öptü. "Custun muu mama ?" sara kızına ve Semih'e baktı. Basını salladı.
"Annen kaşınıyormuş sadece prensesim !" kucagına Sahra'yı alıp Sara elini uzattı. "Neyesi kajınıyomuymuj ?" Semih gülerek Sara'ya baktıgında "boş ver hadi bakalım yemege prenses !" sara'yı kendine cekip beline elini koydu.
Aglamaması icin yapmıs olduğu hareket işe yaramıştı. Mutfaga geldiklerinde Sara'yı kolundan ayırıp masaya Sahra'yla birlikte oturdular.
"Amcasının pyensesi !" Arda ocaktaki yumurtayı Ceyda'ya bırakıp gülerek Sahra'nın yanına geldiğinde Sahra Semih'i ısırmayı bırakıp Arda'ya gülerek Semih'e bakti. "Cemih men aydaya gidiyyom jen meni cıskan damam mı ?" Semih'in yanagını oksayarak söyleyince Semih boynunu öperek huylandırdı.
"Hele eşek sıpasına bak hele. Gidemezsin güzelim !" diyerek gülünce Arda elinden kaptı. "Semih seni kıskansın prenses !" Arda yanaklarını ıssırarak severken Ceyda ikisine iç cekerek baktı. Bir bebek istiyordu hemde hemen simdi. "Sömürme lan kızımı !" Semih'in kimseyle paylaşamama huyu tutmuştu.
"Oğlum ilerdeki gelinimle böyle konuşma !" Arda sinir etmeyi iyi biliyordu. Ama kararlıydı ilk bebegi erkek olursa Sahra'yı alacaktı. "Arda seni bir döverim. Yedi ceddin gelse elimden alamaz ben kızımı kimseye vermem !" Semih ters ters bakıp masadaki peynirden aldığında Sara yanına oturdu.
"Senden mi istiyorum annesi dururken !" Sara'nın vereceğine emindi. "Annesi de benim değil mi oğlum vermiyorum. Lafımın üzerine laf söyleyecek misin güzelim ?" Sara gülerek başını salladı.
"Yani olay bitmiştir !" dediğinde "men aleks'yen eflencem !" diyen Sahra herkesi şaşırtmıştı.
"O bizim kız kararını vermiş !" Gülerek CeydA masaya oturdu. "Aleks kim Sara ?" Semih kaşları çatık baktı.
"Okulundaki arkadaşı.." tabi ki de bunu dememeliydi. "Gel buraya eşsoleşek gel bi döveyim seni !" Babalığı bile çok tatlı diye düşündü Sara. Arda'nın kucagından Semih'in kucağına zıplayan Sahra birazdan çok büyük hataya düştügünü anlayacaktı.
Semih kolunu ıssırdığında "ya cemihhh acıyoy jeni dicem ayneme. " gözünden yaş akmaya baslamıstı. "Bu yaşında erkek ismi agızından duymayım !" dediginde yine ıssırdı.
"Ayne cemihh.." ağlamaya baslayıp kesti sözünü. "Semih yapma şunu kimseyle evlenmeyecek benim kızım. "Sahra kollarını açıp zorla annesine gitmeye çalışırken "yemezler yavrum onu. O Alekside de bulur döverim." arda sonunda kahkahayı patlattı. Semih'in düzeldigine inanmak samanlıkta iğne aramak gibi bir durumdu.
"Oglum bırak yiyenimi. Amcasının prensesini ağlatma. " kahvaltıyı unutup yerinden kalktı Arda. Semih'in kucagında ağlayan yiyenini eline aldı. "Cana cüstüm cemihhh !" Sahra alınmıstı kimse onu ağlatmamıştı ki herkes pohpohlamıştı.
"Senin cüsmeni seveyim anası kılıklı. " sara omzuna sert olmayan bir dokunuşla vurdugunda Semih keyifle güldü. "Seni seviyorum güzelim !" diye sessizce söylendi.
Yemek boyu kızının gönlünü uzaktan almıstı. Ama Sahra inat etmişti. Inat konusunda Semih'e çektiği belliydi. Yemek bitimin de Arda, Semih ve Sahra mutfaktan ayrıldıgında Ceyda ve Sara mutfagı topladılar.
"Eee siz ne ara barıştınız anlat bakalım diş telli pambık !" Bulaşığı az oldugu icin yıkama taraftarı olan Ceyda başına geçtiğinde Sara'da gömleginin kollarını sıvadı.
"Birbucuk yada iki hafta oluyordur Sarışın. "Muslugun soguk tarafını açıp Ceydanın yıkadıklarını suyun altına tuttu.
"Niye söylemiyorsun ben senin arkadaşın değilim artık demi. Neyse tamam tamam sus... " Sara ıslak eline aldırmadan boynuna elini attı.
"Kızım hala Sarılığın neden üzerinde kimseyle konuşmadım şu an sana anlatıyorum. Ònceden de biraz geç anlatıyordum şimdi de biraz gec anlatıyorum. Bir şey kaçırmadın bana evlenme teklifi etmesi dışında !" ceyda elindeki bulasıgı bırakıp köpüklü elleriyle Sara'nın suratına dokundu.
"Yaaaaaaaaa ! CIDDI MISIN SEN ? OHAA ! NE.. " Sara isaret parmagını dudagına götürdü. "Sus sarı !" Fısıldadı.
"Kızım anlat çabuk !" köpüklü ellerini itti. "Etmedi ama edecek !" dediğinde Ceydanın tüm hayalleri yerle bir oldu. "Salak mısın o zaman niye heyecanlandırıyorsun ?" bütün sevinci elinden alınmış gibi bulaşıga döndü. "Bir hafta sonra yapacak " iste tüm heyecanı geri geldi.
"O kadar erken mi ? Evet mi diyeceksin. Nazlan kızım bari hadi ne diyeceksin ?" Sarayı ırgaladıgında sese digerleri de bir sey oldu diye gelmisti.
"Niye çığlık atıyordun ?" Arda su an ki sohbeti bozmamalıydı. "Fare gördüm Arda. Hadi siz gidin !" Hızlıca onları uzaklaştırıp mutfağîn kapısını kapattı.
"Anlat cabuk ?" Sara bu kadar heyecanlanmamıştı. " Ya iste evde dedi de bilmiyorum belki de etmez. " boynundaki kolyeyi çıkardı. "4S ?" ceyda somurtarak baktı. En azından yüzük falan bekliyordu. Saçma bir kolye değil.
"Semih, Sara, Sahra ve Sayko !" Sara icin anlamı büyük olan kolyeyi simdi çözmüştü. "Ince düsünüyor senin Çarpımın !" Kolyeyi incelerken Sara güldü. Ona lisedeyken öyle demeyeli cok olmuştu. "Güzel kolye evlilik teklifinde bende olacağım kesin !" ceyda bu anı kacıramazdı.
"Tamam Sarısın !" Sara o mutlu anında herkesi görmek istiyordu. Ama Semih'i ömrünün sonuna denk.
Bulasıklar bitene kadar Sara'ya nasıl evlilik teklifi yapacagı üzerinde durdu Ceyda. Bazıları gereksizdi bazılarını da Semihten asla beklemezdi. Daha cok sıradan bekliyordu o kadar sıradan ki hani yüzügü cıkarıp 'benimle evlenir misin ? ' demeli gibi sıradan.
Bulasık bittiginde salona geçtiler. Sara gördügü manzaraya saşırmadı. Semih ve Arda PES oynuyordu. Sahra ise ikisinin başında duruyordu. Eskiden olduğu gibiydi.
"Arda yaaa kapatında sohbet edelim !" Ceyda isyan ederek bos koltuga oturdugunda Sahra ayaklanıp annesine kostu.
"Sarışınım son bir tur. Semih paslanmış !" dediginde Semih dirsek geçirdi. "Sikerim seni. " sessiz demişti. Sonuçta üc kadın vardı ve onlardan ikisi en degerlisi. "Hile yapma pezevek !" Arda homurdanarak söylediginde Semih'in telefonu caldı. Oyunu durdurup cebindeki telefonu cıkardı. Sara ve kendinin resmi vardı cok önceden çekilmiş resim.
Babasının numarasını tanıyınca ayaklandı yerinden salondan cıktı. Mutfaga gecince açtı. "Nerdesin oğlum ?" oğlum sözü bile iticiydi bu adamın agızında.
"Ardadayım baba "yalan söylemeyecekti sonucta adam takmıştı peşine dogru söylemeliydi. "Ne zaman geleceksin eve annen mangal yapacak gelisine !" hiç bir sey olmamıs gibi devam edeceklerdi anlaşılan. Semihte bir hafta hiç bir sey olmamıs gibi devam edebilirdi. "Çıkarım birazdan maç bitsinde !" Mete oğlunun maca düskün olduğunu biliyordu tabi. "Yarım saate burda ol !" Semih telefonu kapatıp salona tekrar geçtiginde sohbet ediyorlardı digerleri. Ardanın yanına değilde Sara ve Sahra'nın yanına geçti maç her zaman oynanırdı.
"Ne oldu çabuk mu pes ettin ?" Arda sinirine dokunacaktı bi. "Gideceğim birazdan bulasma oğlum. Yoksa biliyorsun sonucta kime girdigini ." Futbolu nadir kaybederdi.
"Yeme simdi o kadar sana gol attım." uğrasacaktı . "Zorla diyorsun ki gel kazan Semih ve bunu bos cevirmeyecegim. Geliyorum güzelim !" Saranın yanagını sıkıp yerinden kalktı. Pes'te yenilmeyi göze alamazdı. Ilk golu atması iki dakika sürdü. Son golse üç " buna ne diyorlar !"ardanın omzuna vurdu. "Deli sanşı !hileli piç !" güldügünde Semih'e giden minik Sahra uzunca esnedi.
"Gel babasının balı !" Kaldırıp havaya atarak tuttu. "Arda amcan gibi sende inkar etme. Kaybettiginde kabullenmeyi bil. " sahra minik ellerini boynuna doladı. Murat'la konustukları aklına geldi ikinci babası oldugunu söylemisti Murat ve Sara'nın onu sevdigini. Sevmek Sahra için cocukca saftı. Ama annesi agladıgında yada güldügünde Semih onu susturuyordu. Murat ona şaka yolluda olsa gerceği söylemişti.
"Semih'i seviyor musun kızım ?" Agızındaki cikolatayı bitirdiginde sordu.
"Ja papa! " demisti Sahra. Semih'i hep seviyordu. "Baban olsa sever misin?"Sahra bir süre düsündü babası vardı sonuçta. "Hayıy cen vaysın. " murat'ın kucagına atladı. Parktaki cocuklara bakıp cikolatadan minik bir parça ıssırdı.
"Ben olmasam o baban olsa sever miydin ?"Sahra minik ellerini boynuna dolayıp babası bildigi Murata baktı. "Hayıy jen oy men ceverim. Cen oymayınca onu cevmem." sıkıca sarıldı.
"Ben olsam ona baba der miydin ? Maman onu sevse !" murat zorla soruyordu sanki bu soruları. "Hayıy mamam ceviyoy ama o menim papam deyiy. Jen kyalım o pyencim !" Cikolatayı Murat'a ıssırtıp kucagına oturdu.
"Yine mi baba demezdin ona !" Sahra kaşlarını çattı. "Yemezdim muyat !"sinirlenince hep Murat derdi. " tamam prensesim rahatla ! "burnuna vurdu. "Cemih papam oysa bile cen en papasın!" Demek istedigini Murat anlamıstı. Semih'e baba dese bile Murat'ı silemeyecekti.
"Cemih babba !" cemih'i atamadan dese de Sara olayı anlamıstı hemen. Digerleri biraz geç anlamıştı. "Bana ne dedin yavrum !" Semih boynunu öpmeyi bırakarak kontrol etti. "Babba !" dedi Sahra heyecanla. Belki de semih'in asla beklemedigi güzel bir andi.
"Kızım Bana baba dedi !" saşkınlıkla ve kesik kesik söyledi.
Ve en kısa zamanda görüsmek üzere 😂