Yine bir pambık yazar klasiğiyle selam ✋
Bu gün nasılsınız genjler 😄
Yogun istek üzerine yb geldi 😯
70
Uzun süredir ilk kez mutlu olduğumu hissetsemde bu gün kimseyi değil sadece kendimi düşünecektim. Bu kararı alsamda bu gün asla sorgulamayacaktım. Canım yanacak mıydı yansın kalbim acıyacak mıydı acısın ama mutlu olayım. Bir günlük ! Bir günlükte olsa kendimi düşünmek istiyordum.
Mezarlıktan Sahra'yla beraber çıkıp beni bekleyen gri jeep'e bindim. Evin yolunu verip saat beşten sonra yapılacak en güzel işin eve gitmek oldugunu karar verip Murat ve Süleyman amcadan bir günlükte olsa izin istedim. En azından denecektim. Belki gidebilirdim ama kızımı babasından babasını kızımdan uzak tutmak istemiyordum. Geriye yaslanıp iş temposunu üzerimden atmak ve huzur bulmak için kızımın minik alnını öptüm.
Ailemin evinin önüne uzun sürmeyen yolculukla vardığımızda heyecan tüm bedenimi sarmıştı. Yemyeşil olan bahçe sanki bize gülümsüyor gibiydi. Semih'in haberi yoktu dün ofise gelmiş bu gün ise uğramamıştı. Murat gelmeden onunla son kez zaman gecirmek istiyordum. Sonrasında ise sonrasını bilmiyordum! Esila'nın istegi üzerine ve iç sesimin bir kez de olsa yasa demesine uyarak gelmiştim. 'Babamın evinde kalmak istiyorum.' dediğimde Süleyman amca bizde gelelim demişti. Itiraz etmiştim. Iki korumayla birlikte göndermek istemişti. Bu film vari şeyleri zaten sevmediğimi Murat bildigi icin izin vermişti. Zaten yarın aksama gelecekti cezası bitiyordu.
Bahce kapısının kulak tırmalayıcı sesi rahatsız etmişti. Sahra elimi bırakıp koşarak bahcede dolanırken demir kapıyı örtmek için döndüğümde beni bekleyen araba ya göz devirdim. Gerek yoktu Semih vardı ve Mete bey bana zarar veremezdi. Ama onlar semih'in burda oldugunu bilmiyordu. Arkamı arabaya dönüp Sahra'nın pesinden ilerledigimde merdivenlere elini koymuş cıkmaya uğrasıyordu. Kucagıma alıp balkona cıkardım. Posta kutusunda her zaman bulunan yedek anahtarı alıp kilidi iki kez çevirdim.
Garip bir mutluluk vardı ve tüm her şeyi dısarıda bırakacaktım. Bir günde olsa yalanda olsa mutlu olacaktım.
Kapıyı kapattıgımda anlaşılan araba beni bekleyecekti. Giriste ayakkabıları çıkarıp beyaz dolaba attım. Sahra yanımda karanlık koridora bakarken kucagına aldım. Buraya gelmek güzeldi bu ev sevinclerimi yasattıgı kadar acılarımı da beraberinde getiriyordu.
Koridoru gecip aşinası oldugum salonun ışığını yaktığımda ev sessizdi. Oldukça sessiz ve soguktu. Semih'i görmemenin verdigi hayal kırıklığı kelimelerle anlatılmazdı.
Sahra'yı kucağımdan indirdim. Salonda tur atıp etrafı keşfetmeye başlayınca üzerimdeki paltoyu ve cantamı cıkarıp koltuğa koydum. Ev oldukca düzenliydi ve hiç toz gözükmüyordu. Semih acaba yalnız mı evde duruyordu hep neden yoktu.
"Ayneee cemih'in efisine geydik o yog." üzerindeki montu cıkarıp yanıma oturttugumda güldüm. Zekasına şaşıyordum ve her zaman beni şasırtmaya devam edebiliyordu.
"Semih birazdan gelir annem. Belki de evdedir."çantamdan telefonu alıp Semih'in numarasını bulup cevirdim. Telefon sesi mutfaktan gelirken ayaga kalkınca Sahra korkuya dizimi tuttu. Mutfagın ışığı acıp masadaki telefonu elime aldım.
Güzelim yazması mutlu etmişti beni hemde cok. Ama o yoktu ve sanırım ona süpriz yapmak için yanlış bir gündü. Anlasılan evde sadece biz kalacaktık.
Telefonla beraber kucagıma Sahra'yı da alıp ışığı kapattım. "Cemihhh neydee ?" omuz silkip "bilmiyorum ki annem nerdeyse " umarım gelirdi.
"Öhö....öhö.." aniden öksürük sesi gelirken korkuyla irkildim. Arkamı saniyede dönüp koruma iç güdüsüyle minik kızıma sarıldığım da. Eşofmanlı bir adet duştan cıkmış Semih görecegimi hiç beklemiyordum. Irislerindeki kızıllık yine dikkate şayandı.
"Cemiihhhh!" kucağımdan inmek için cırpınınca yere bıraktım. Sanırım Sahra ona herkesten daha cok alışıyordu. Ben cok kötü bir anneydim ona babası oldugunu söyleyemiyordum.
"Hoşgeldin güzelim." burnuma şampuanın kokusu gelirken belime dolanan eliyle de soguklu şifon gömlegin altına hemen ulasmıstı. Dudagı yanagıma öpücük kondurmuştu oldukca yumusak ve beni derinden etkileyen bir dokunuştu bu. Özlediğim ve tekrar tekrar hissetmek istedigim bir andı.
"Cemih aynemi öyme jen meni öy!" Semih'in kucağındaki sahrama gülerek baktım. Sonrasında ise sacının ıslaklığına dökülen su damlalarına ve özledigim yüzüne. "Beni yemeyi kesecek misin yavrum gözlerinle. " gülerek elinden kurtuldugumda sırtında bulunan beyaz kücük havluyu aldım.
"Üsütmek ve kendine bakmamak huyun mu senin ! Hasta olursan bir çok kişiyi üzebilirsin semih!" oturmalarını sağlayıp havluyla sacını ayakta kuruladım. Sahra yine bir şey anlatarak eliyle o şeyin taklidini yapıyordu.
"Ellerini saglık yavrum. " istemeden gülümseyip yanına oturdum. "Kiminle geldin?"
"Tanımadığım bir adamla süleyman amcanın şoförü."
"Ben almaya gelirdim. Araman yeterliydi başkalarının arabalarına binme!" ayaklarımı kanepeye cekip bağdas kurdum. Sogukca bakarken siper eder gibi sıcak bir sekilde güldüm. "Yemez kimse bizi semih."
"Yerler ben sizi götürürüm."
"Başından göndermeye meraklısın heralde o halde bizde kızımla yanında kalmayız bu gün." Sahra'nın gülmesi icin boynunu üflerken katıla katıla gülmeyi kesip bana inanmamıs gibi baktı. Ama inanmalıydı sonuçta kalacaktık.
"Bu gün burada benle misiniz?" simdide kulaklarının ona ihanet ettigini düsünerek sormuştu. Bendede böyle oluyor ondan biliyorum.
"Sen istemiyorsan gideriz!" yanagıma ikinci bir öpücük daha konunca boş bos baktım. "Ooo kızımla doya doya zaman gecireceğim." Beni katmaması gururumu okşasada sevinmesine sevindim. Bir kac saniye sessizlikten sonra "ve benim saram'la." kolunun altına aldıgın kokunu içime çektim.
"Cemih aynemi bıyaksana!" asla paylaşamıyor. "Bıyakmasam olmaz mı prensesimmm. " kabullenip ikimize birden sarıldı. Semih ise belime elini dolayıp omzuna yaslanmamı saglayınca elimi tuttu. "Sizi çok özlemişim." sacımı yine öperken kalbimin sesinin on metre öteden duyulacagına emindim. Ama Sahranın sesi bastırıyordu sesimin duyulmasını.
"Sahrada seni özledi bu gün ziyarete gelmedin?" elini sıkıca tuttum. Onu bırakmak istemiyordum belki de ona sığınan korunmasız bir cocuktum. Ilk başlardaki gibi. Herkesin yanında güclü görünen ama Semih'in yanında savunmasız görünen kibritci kız gibiydim. Semih benim atesimdi en karlı gecemdeki o mutluluk veren kibritimdi. Verdigi mutlulukla hayallere daldığımdı.
"Senin istegine uyuyorum yavrum. Bende ikinizi birden cok özlemisim. Hele ki şu kalbinin atmasını." elini göğüsümün oraya koyunca irkildim. Duyuyor muydu tabi duyacaktı ona yaslanıyordum ve motor sesi gibiydi sesi.
"Gerilme Saram . "gülerek deyip elini cekmişti sonrasında yine elimle buluşturarak. "Yapma ki gerilmeyim Semih !" sahra yine Semihle uğrasırken bir süre omzunda olmak güzeldi.
"Aynee men acıydım." kucagıma atladığında boynumdaki kolyeyi cekistirmişti sonrasında Semih'in elimdeki elini. "Tamam annem. " yanından istemeyerekte olsa kalktım.
"Nereye gidiyorsun?" mutfağı isaret edip güldüm. Sahra'nı n yemek saatiydi ve haklı nedenlerden dolayı acıkmıştı.
Buzdolabının kabagını açtığımda yüzümde aptal bir gülümseme oluştu. Buraya gelip öyle boş bos bakmayı sonradansa hiç bir sey almadan kapatmayı o kadar özlemiştim ki. Yine ev gibi her sey düzenliydi Semih her zaman düzenli degil miydi sonucta.
"Semihhh sen yemek yedin mi?" bagırarak seslendim. "Yemedim güzelim." nedense yine şasırtmadı. Oysaki onun yemeklerini cok özlemiştim. Cok güzel yemek yapardı onunla sarma sarmak bile güzeldi zamanında.
Yemeklik malzemeleri alıp hazırladıktan sonra ikiside çagırmak icin salona döndüm. Bu manzara hep beni saşırtmaya devam edecekti. Semihle izledigi barbi bebek filmine itiraz eden bir semih vardı.
"Çok sacma bir film ufaklık. Bir anda deniz kızına dönüşür mü hadi maç izleyelim. Dogustan fanatik beşiktaşlı ol. Ama sadece evde erkeklerle sakın görmeyim seni."
"Ya cemih cussana! Men jizgiy fiyme bagıyom. O baybi dönüsüy tabiyyy."
"Baybiler dönüşür mü hic hadi sahra. Annen gibi inatcı olmada sezonun son macını izleyelim." Ikiside çocuktu.
"Annesi burada Semih." Arkalarından gülerek söyledim. Mutluluk bu kadar yakındı ama uzaklaşıyordum ben.
"Pardon güzelim ben sadece sacma Sara anlasana... cok kızımsı bir film." başını kanepenin oradan kaldırınca sıkılgan tavırla söyledi. Her zaman agırbaslıydı. "Cemiihhhh men izlicem sen cuss" onun barbi bebegine laf edilir mi ya. Boşuna konuşuyor semih.
"Annem hadi kalk Semihin üzerinden yemege gelin. Sende kücücük kızımızı maça alet etme." söyledigim lafı sonradan farkedince dudağımın kenarını ıssırdım. Ama keyifle bakan Semih çoktan anlamıstı. "Babasının prensesi beee!" belkide ilk kez böyle hitap ediyordu ve bu kulaga hoş geliyordu. Babasının kızı semih'in kızı.
"Ayıyy cemihin pyensesi. "Semih kucagına alıp kanepeden kalktı. "Babasının o pyensesim benim."pyenseste diline ne denli güzel yakışıyordu ki. Hiç bir paragrafta huzur kelimesinin anlamını keşfedemesemde bu görüntüyü huzur başlıgı adı altında paragrafa sığdırabilirdim.
Mutfaga girip yemekleri servis ettim. Sonrasında ise yine yan yana oturduk. Önceden de yemeklerimizi bu şekilde yerdik. Ama o zaman saykomuz vardı simdi ise minik Sahra'mız. Semihin kucağında Semihle beraber yemek yemege başladı. Semih ona yedirdiginin tadıda kendi de aynı kaşıkla bakınca yine gülümsedim. Semih onu çoktan benimsemisti.
Kaşıktaki çorbayı bana uzatınca "sacmalama Semih." gülerek uzaklaştımda gelmemi isaret etti. Agızımı acıp corbayı aldım. "Önceden sen vardın simdi ise prensesim var. Ikinize de bakmam gerekiyor siz benim ailemsiniz." aile. Gercekten öylemiydik
Öyle olup mutlu olmayı hep istemiştimdir.
Yemegi onları izleyerek gecirip salona geçtiklerinde etrafı toparladım. Bulaşıkları makinaya atıp yanlarına gittiğimde Semih koltuğa uzanmış Sahra ise karnına oturup ayak ayak üstüne atmış film tartısması yapıyordu. Diger koltuga oturup açılan filme baktım.
"ayne cemihe cöyyejene ya mana javaj bilmi ajıyor." Semih yine masumca gülüp saçlarını eliyle dagıtırken ona kızamasaydım ki. "Annem savas filmini açmaz bir daha değil mi semih?" gözlerime yine sessizce bakınca pes edip çevirdim. Gözlerinde kaybolmak ve ondan kaçmamak istiyordum. Ama erkendi her sey icin.
"Uyyummm geyyydi. "esneyen Sahra'ya dönüp acılan cizgi filme bakmaktan yönümü aldım. " erken değil mi Sahra ?" saat daha sekize yeni geliyordu. "Hayıy ayne." Semih'in üzerine uzanırken amacını anlamıştım. Rahat ediyordu orada minik ayaklarını uzattı. Boylu boyuna sarılıp sağ dizini büktü. Semih yine mutluluk ve hayretle üzerindeki minik bedene bakıp gülümsedi. Saclarını eline götürüp oksadı saçını.
Oturdugum yerden doğrulup üst kata çıkan merdivenleri geçip eski odamın bulunduğu ama bana uzak olan hayallerimin durdugu yere girdiğimde ilk günden daha temizdi. Her sey eskisi gibiydi dolaba yaklaşıp kış icin duran battaniyeyi alıp üzerime eski elbiselerimden bir kac kez kullandığım siyah taytı giyip siyah atlet ve kazağî geçirdim. Fazla kilo almamıstım ve elbiseler yine uygundu bu durum mutlu etmişti. Odadan cıkıp merdivenden indim.
Sahra coktan gözlerini kapatmıştı. "Üzerinden almamı ister misin?" dediğimde kafa sallayıpn belinden tutarak doğruldu gövdesinde kaybolan ufaklığı kanepeye katladıgım battaniyenin arasına koyup alnını öptü. Ondan iyi baba olurdu belkide.
Elimi tutup yanına oturdugunda kucagına oturtunca "ne yapıyorsun? " diye fısıldayarak söylendim. "Evimi renklendiren neşem gelmiş ve özlem gideriyorum. "ayaklarımı toparlayıp diz altımdan tutarak kanepeye koymustu.
"Yapmamalısın Semih Sahra uyanır." Kalbim sürekli benden bagımsız atmak zorunda mıydı.
"Uyudu ve onun yanında bir sey yapmadım." nefesini yüzüme verince onda hala minik kalmak tarif edilemezdi. Onun olunca küçülüyordum.
"Uyanır." yanagımı öptü. "Isığı kapatıp sessiz olursak uyanmaz. Senle özlem giderince zaten uyandıracağım yanıma gelmiş kızım. Sabaha kadar uyutmam. " ne tatlı konuşuyorsun be adam. Tüm acılarıma derman olur gibi..
"Işığı kapat o zaman." kucağından yana kayıp oturdum. Gitmesiyle gelmesi bir olurken evi televizyonun ışığı aydınlattı.
Tekrar geldiginde kucağına zorla aldıgında itiraz etmedim. Sağ omzuna basımı koyup boynuna gömüldüm. "Kokusunu sevdiğim Saram" böyle sıradan bir söz niye mutlu ediyor ki. Eline hapsettiği elim terlemeye basladı. Çenemi eliyle tutup kaldırınca öptü
"Yaa semihh!" gülmesine sebep olan tepkimle gòzlerimi baydım. Niye gülüyordu ki. "Ya Semih demeni bile özlemiştim Saram. " tekrar öptügünde güldüm. Her zaman bu tepkiyi verirdim doğruydu.
"Hayvansın Semih beni bıraktığın ve aldattıgın icin." gülüp dudagıma kısa ve etkili bir iz bıraktı. "Hayvan mıyım ben ! Hemde senin her seyin olan ben." özgüven aşılanmıs yine.
"Evet hayvansın çünkü seni çok özlüyorum ve bu sefer gitmen den korkuyorum. Seni bulmusken mutluyken gitmen beni yorar Semih. Sana gelmek seninle mutlu olmak hep zordu ve dahada zorlaştı. " eli yanagıma gelince iç cektim.
"Zorlaşmadı bana inan Sara sadece bir ay bir ayda herseyi yoluna koyacağım. " keşke koysan Semih keske.
"Bilmiyorum Semih bu sefer gidersen tüm öfkemi kusarım. " güldüm.
"Hadi kus bakalım her öfkeni yumusatıp yok edecegim. " yanagıma dokunusu rahatlatırken omzundan başımı kaldırıp iki yada üç santim uzayan sakallarına elimi koydum.
"Öyle kolay yok olmaz ki." Ben onları o kadar büyüttüm ki.
"Dene !" kısa ve öz! Deneyelim bakalım.
"Senden beni aldattıgın için nefret ediyorum. Hemde defalarca aldattığın için kızların benim gibi sana yakın olmasına izin verdiğin icin nefret ediyorum." dudagımı yine sakince öpüp etki bıraktı.
"Yaptığım her hata icin pismanım. Ama sen ve kızım hayatımın tek degişmeyen gercegi oldunuz ve olacaksınız. Devam et!" burnumun sızlamasıyla içime çektim.
"Devam ediyorum o halde. Beni arayıp sormadın ve beni geldigimde odaya kilitledin sen tam bir pisliksin semih." gülerek dudagımı aralayıp yine öptüğünde kalbim ataga gecti.
"Ben kilitlemedim ama elimde olsaydı kilitlerdim ama bunca hataya ragmen çocugunun olduğunu bildigim ve benden olmadıgını sandıgım icin yapamadım. Çünkü o senin mutluluğundu. Pislik degilim ama sözlerini aldırırım. Devam et"sonunda tehdit etsede gözlerini ayırmıyordu.
"Beni defalarca aglattıgın için de nefret ediyorum. Hatta her seferinde yine ve yine beni ağlattın. Plajda ise her seyi bir kez daha mahvettin niye geldin o tatile. " sözüm bittiğinde egilip öptü dudagıma sonra nefesini verdi. "Sana gelmek icin milyonlarca sebebim vardı. Ama yanına gitmek icin hic bir nedenim yoktu mutluluguna engel olmak istemedim ama o rada bencillik yapıp seni istedim. Sahra 'nın kızım olduğunu öğrenince beklememi beklemen yanlıstı. O benim kızımdı ve sende gelmiştin bir daha gònderemezdim. " susunca dediklerini tarttım.
"Bana destek olan insanın gitmesine sebep oldun ve ayısın Semih hemde iflah olmaz bir ayı. Muratla sorunun yüzünden terkedecekti ve bu konuda da nefret ediyorum." Sòzlerimi bitirene kadar gözüme baktı sonrasında dudagıma kapandı daha uzun daha tutkulu sonra ise ayrıldı. "Muratı sevmiyorum. Sırf sen seviyorsun diye sabrediyorum. Yanında bir erkegin olması siktiğim şehirde beni boguyor sen sadecs benimsin. " senindim sadece senin değil mi semih.
"Hala nefret ediyorum aklıma gelmiyor sebepler. "Sustum ve nefesinin sıcaklığı geldi dudagım yine dudagına kapandı. Uzun süre öptü. "Hala da seviyorsun sara. " güldüm. Tabi ki de seviyordum onu o hep benim sevdigimdi.
"Haklı olmandan da nefret ediyorum ve su an öfkem yerine sevgimi òn plana cıkardığın icinde nefret ediyorum cok pisliksin Semih." keyifle gülerken gözlerini kısıp yanagıma dokundu. Sert öpüşü yine umusatıyordu iste bunu diyordum kızgın olmalıydım ona. "Pislik degilim yavrum agızını bozma ayıda degilim. Sadece biraz aşk konusunda yeniydim." burnumu sıktıgında güldüm.
"Yeniymis mis seni koca göbekli sisman ayı. Şu an kendimden de nefret ediyorum. Hep senin yüzünden." sesli gülünce Sahra uyanmasın diye dudağına kapandım bu sefer. Uyanırsa ağlardı. Sıcak dudagını aralayıp gülmeyi kesince bıraktım.
"Seni severim Saram agızına yakışıyor mu söz. Öperim o agızını. Nefret edemezsin sen benden. " tabiki de edemem.
"Hımbıl pislik."yanaklarımı içine çökerterek büzdü. "Yoo somohh !" gözlerini kısarak güldü. Içten bir gülüstü tüm acîları geride bırakmış gibi bir gülüs. "Hımbıl pislik mi dedin?" başımı sallasam da elini çekmedi.
"Çok kasınıyorsun güzelim." uyarı niteliğinde gülerek söylenen sözü farkederek "kaşınmıyorum gerçekleri söylüyorum. Vurdumduymaz maymun!" dudagımı eliyle tamamen büzüp yine ondan beklemediğim bir gülüş gönderdi. "Hala kaşınıyorsun?" göz bebekleri görülmeyecek sekilde kapanan gözlerini görmeyeli uzun süre olmuştu.
"Koşonmoyorommm!"konuşmama izin vermiyordu ki elini çekmeyince aynı sekilde ona yaptım. "Konossona bii!" dudagı yuvarlak olunca cok tatlı oluyordu. Kaşlarınî yukarı kaldırıp indirince bacaklarına yerlesip ona döndüm. Elimi tekrar aynı sekilde yaptığımda kasları çatıldı.
"Hadi Semih konuş bi dalga geçmeyeceğim." ağızını acmasıyla ciddi duruşum yerle bir oldu. "Çok olini" o kadar mı sevimsiz olur. "Semih bir kere daha!" güldüm. "Sono yok bor koro daha." elleriyle bel bosluğumu gıdıklarken elimi zorla cektim. "Yaaa... seemihhhh!" insan bunu yapar mı ya bana. Gıdıklanıyordum. "Sessiz ol kızım uyanacak." kanepeye yattığımda elini zorla tuttum. "Ya... yapma." nefes nefese söylesemde düzene sokup ciddileştim.
Dizlerimi ayırıp arasına geldiğinde "Semihh!" desemde geldi. "Ya sahra var çok ayıp." burnumu öpüp gülümseyerek üzerime agırlığını verdi. "Sahra uyuyor uyanınca bir sey yapmıyorum annesi gibi kızımda bana hasta." gözlerine bakıp sırıttım.
"Gerizekalı babası anlıyor mu işte verdiğimiz değeri. Hödük !" anlasaydı bırakmazdı beni. Arardı bulurdu imkansız mıydı değildi.
"Babası anlıyor değerinizi . Ama annesi hala meyilli laf saymaya." tabi ki de sayacaktım biriktirdim ona içimde öfkemi. "Anneler her zaman laf sayarmış. Babalar ise hep dinlermiş."dediğimde yine durdu. "Benim Saram büyümüste annemi olmuş. "boynuna elimi dolayıp kendime çektim. "Senin Saran seni de adam etmiste haberin yok!" dudağını birlestirmesine izin verip saçlarını tuttum. Yumusacıktı yine saçları ve hala çok parlaktı. Dokunusu sert değildi bedeninin agırlığıda beni kendine tutsak etmiş gibiydi.
"Ben zaten adamdım !" inanamayarak yüzüne baktım. "Bon zoton odomdım somoh ! Gel şuraya salak insan özlemişim seni sonra adam ol. Mesela yarın biz yokken ol bu günlük bizim ol. "bunu bekler gibi gözlerini parlayıp dudagımı dişlerine kıstırıp çeneme ve boynumu emmeye başladı. Telefonum sesi bozunca üzerimden doğrulup gülerek elimi tuttu. Kanepeden kalkıp masadaki telefonu aldığımda Ceyda arıyordu.
"Durruuuuuuuuuuuu niyee aramıyorsun ?" Nedense tepkisi normaldi. Hiç arayamamıştım. "Sen neden aramıyorsun sarışın?" ona soruyu yòneltmek beni unutması demek. Semihin yanına oturdugumda kendine cekip saclarıma burnunu dayayınca elini tuttum. "Ben balayındayım ve burada kilerle yalnız uğrasıyorum. Zaten Murat'la Ömer Arda'mı alıp gittiler. Çok yalnızım Sahrayı verde konuşuyum!" Yine ne yaptıda kacirdı.
"Sahra uyuyor sarışın ne zaman döneceksiniz?" televizyondaki kanalları gezen semih'in elinden kumandayı alıp sevdiğim diziyi açtım. "Yarın hepimiz döneceğiz Sahra niye uyuyor ya uyandırsana. "
"Gelince seversin sarışın uyanmazki uyanınca ararım seni." tabi Semih'ten başkasıyla konusmazdı murat dışında.
"Peki o zaman sen ne yapıyorsun ?" sıkılmasını bu kadar dışa vuramazdı. "Oturuyorum öyle." dogruydu. Sonuçta kimle demedi dese bile Semih'le diyemezdim.
"Babanlarda niye kalıyorsun korkmuyor musun ? Hem orası senin icin iyi olmaz. Semih'le görüşüyor musun?" Semih'le yakındılar hemde bayağı.
"Evet Sahra genelde onunla zaman geçiriyor."
"Sen ?" ben dogru ya ben !
"Bilmiyorum gelince konuşsak olur mu Sarışın kapatıyorum ben. Murat'ı ararım Arda'yı getirmesi için !" Bu gün Semih'le zaman geçirip vicdanımı sorgulamamak istiyordum.
"Tamam pambık "isteksizlikle söyleyince üzülerek kapattım. "Noldu güzelim ?" saçımı darmadağın eden elini durdurdu. Rahatlatıyordu bunu yapması.
"Ceyda yine ne yapmışsa Arda hoca ve bizimkileri kaçırmış. Murata mesaj atacağım yalnız kalmasın!" Ceydayla hep sorunlular
Telefondan Muratı çıkarmaya calısınca elimden telefonu çekti. "Ekrandakini ne ara yaptın?"ofiste cekmiştim. Aksamsa Sahra telefondan oyun oynarken semih'le fotoğrafını koymuştu. Benden daha iyi kullanıyor telefonu.
"Siz dün uyumustunuz ya Semih o zaman. Sahrada Cemihini koydu."
"Baba kız yakısıyoz ha." Özgüven yığını.
"Ver şu telefonu Semih kendine bakmaya doyduysan. "
yanağımı sıkıp uzattı.
"Ben bana bakmıyorum sende olan bize bakıyorum Sara. Bizi bu kadar sevmen bile beni mutlu edebiliyor. " güldüm ama sessizce cevap vermeden Murata kısa bir mesaj attım.
Eve gider misiniz. Sarışın yalnız Murat. Sende çok gezme yokluğumuzu bilip denize de girme aksam serin olur. Kulüplere de Ömere söyle götürmesin sadece eve git ve evde bekle.
Biz yokken eminim eve girmiyordur.
"Murat'a neden öyle mesaj attın?"
"Çünkü o beni bu hale getirdi. Ona borçluyum Semih! Seni cok sevdigim kadar onuda arkadaşım olarak çok seviyorum."
"Muratı sonunda döverim. "
"Döversen affetmem ki seni."
"Sen görmeden döverim."
"Niye herkesi dövüyorsun konusarak halledemiyor musun?"
"Hayır konusunca sinirleniyorum.
"Sinirinden öperim. Onu dòvmeyecek gizli yada açık. Duyarsam konusmam. "
"Konusmama gibi bir lüksün yok yavrum." Omzumdan basımı kaldırıp sinirle yüzüne baktım.
"Hiç òyle bakma kendimi düzelttigime bile sevinmelisin senin yanında durabiliyor ona dua etsin yoksa biliyorsun!"
"Öğretmendin bir de sen değil mi bize böyle mi örnek oluyordun. Dogru yola böyle mi sevkediyordun."
"Is baska aşk baska. Öğretmeninin sözünü dinleyen sizdiniz ben genelde kopuktum."
"Zengin piçi!"
"Agızından böyle sözler cıkmazdı yavrum. Öğretmenin olarak uyarıyorum." Muratla kalınca açık sözlü oluyorum. Ondan bu haldeyim.
"Hahha. Òğretmenim degilsin sen ! Hem artık inanmam ki öğretmenim olsanda öğretmenlikle yakından uzaktan alakan yok."
"Okulda böyle demiyordun ! Daha cok agızını acıp bakıyordun. Dilimden cıkan her sözü emir bilerek yerine getiriyordun. Hem ilerde kocan olarak simdi işe hersryin olarak uyarımı dikkate alsan iyi olur." kocam !!!
"Herseyim misin sen benim. " dizime basını koyup kanepeden ayagını sarkıttı. "Evetttt ! Herseyinim bunu resmilestirip kagıda döküncede kocan olarak kalacağım. Hem öğretmenindim ve tek asık oldugun kisiydim " saçını cektim.
"O kadar özgüven depolama kendine. Nerden biliyorsun tek askım oldugunu."
"Günlük diye bir şeyini burada unuttuğunu unutma sacımıda cekme. Elinle msaj yapsana Saram acıyor." Şu günlük yakmam gerek günlük
"Özeldi o hani biliyor musun !"
"Özel yazmıyordu. Yada Semih okumasında yazmıyordu ve bende her satırına kadar okudum. " gülüyordu bide
"Arsız "
"Hala agızın bozuk egilde bir ıssırıyım." gülerek şakaklarını ovmaya basladım.
"Çok konusma Semih elimin altındasın çekerim kaşlarını."yüzüme aval aval baktı.
"Cekte gösteriyim sana. Murat gibi miyim lan ben." sertlesen bakısı keyif vermisti.
"Kıro ! Züppe."
"Sürünme!" ellerimi kullanınca moralimin bozulmasına sevindim. En azından hep beni sinir etmiyordu daha çok ben onu edecektim.
"Hala cok konusuyorsun Semihhh" yerinden kalkîp üzerime aniden gelince gözlerimi sıkıca yumdum. Sanırım zorlamıştım hayvan semihi yine is basına geçirmistim.
Bu güzel bòlümde sizin olsun. Hersey yoluna konacak yakında 😄😄