60:part 2
Anlatıcıdan
"Aglama saram lütfen aglama seni aglatmayacagım istersen giderim ama yalvaririm aglama! Bir daha seni aglatmayacagım dedim kendime"
Semih yine acıyla kalktı yerinden bunu yapmak istememisti. Sarayı üzmek istemiyordu bir umut beklemisti her yeri düzenlemisti saranın elinde sonunda gelecegini hesaplamıstı. Onun sarasıysa ona bakmaya gelecekti. Semih zaten bunları coktan hesaplamıştı ki ama su an yanlıs yapmıstı. Uzaklasacaktı o gidene kadar bir yerlerde gezerdi birilerine takılırdı belki.
" k-ka--ll.."
Saranın sesi semihin gitmesine engel olmustu. Bunu fırsat bilerek sevdigi ve özledigini kadının tekrar elini tuttu. Günahtı belki de en büyük günahlarıydı. Muratla evliydi sara kendini lanetlenmis gibi hissediyordu ama sara icin degerdi herseye. Belki ne kadar yanlısta olsa birlikte olabilirdi tekrar bir umut bekliyordu.
" aglama saram yapma güzelim. "
Sarayı susturmak isterken onu gögsüne yaklastırdı bir elini ensesine koyarken bir elini bedenine koydu. Sarada artık pes etmisti kollarını dayadı.
" semih yine yanlıslarımla dogrularımı karıstıyorsun yapmaaa.."
Semih biliyordu zaten yanlıs oldugunu ama hayattaki en büyük dogrusu saryken ondan uzak durmak en büyük yanlısıydı. Bencilmiydi bu konuda baskalarına göre evet olan cevap semih icin hayırdı. Aglaması omzunu ıslatırken semih sustu biliyordu saraya acı cektirdigini gitmek istiyordu. Ama bir kere gitmisti ondan simdi gidemiyordu saradan da onayı almıstı.
Bir süre daha bekledi onun gidecegini biliyordu ama bu onun icin bir ömür sürerdi.
Sara kollarını gevsetince semihte gevsetmisti.
" ben gitmeliyim semih muratla sahra gelir simdi"
Yine aglarken muratla sahrayı düsünüyordu sara. Keske bu kadar iyi niyetli olmasaydı bu kadar canı acımazdı.
"Gelsin saram biraz daha kal yanımda biraz daha seveyim seni. "
Eliyle saranın sacını arkaya itip karsısında duran kadına taparcasına baktı. Onu seviyordu kim ne derse desin seviyordu murat mesele degildi sadece sahra meseleydi. Onu babasız yasatamazdı saranın düstügü duruma düşüremezdi onu. Semih artık cıkmaza sürükleniyordu ve zorlanıyordu her gecen gün.
"Semiihh olmazzz "
Burnunu cekerken sara semihin ıslattıgı omzuna baktı.
"Yapma güzelim lütfen surada biraz benimle kal"
Semih pes etmezken sara yine yenildi. Belki de onun sahı her zaman semihti onun dısında hic bir piyona boyun egmemisti diger taslar ise semih dısında bostu. Tabi oyuna kızını muratı katınca isler degisiyordu.
" peki "
Dedi sara. Semihin yanına neden gelmisti bilmiyordu. Kendi duygularını anlayamacaktı hic bir zaman belki de .
Ikiside kanepe ye oturdular saranın aklına yine gecmisi gelmisti yutkundu semih onu omzuna yatırıp sarmalarcasına koluna alıp saclarından öptü. Bütün derdi tasası gecmisti dünyada hic bir sey umrunda degildi. Aniden yemedigi yemekle karnı guruldamaya baslamıstı semihin sahi kac gündür yemiyordu yemegini saranın gelisini beklerken unutuyordu aksam oluyordu ardından sabah evi temizlemisti esyalar almıstı ardanın yanında calıstıgî parayla bes kurusu kalmamıstı simdide tabi Sigaraya verecegi paralar dısında da umrunda degildi paralar zaten. Bu gün mahmut amcayada ugramamıstı.
Sara farkedip dogrulurken yüzü biraz daha canlıydı semihin solan yüzüne bakarken avucunda bulunan ellerin hissetti.
"Yemegini yemedin mi semih "
Diye sordu. Belki de adını agızına ilk kez alabiliyordu.
Semih kafası olumsuz anlamda sallarken gülümsedi. Hala saranın onu düsündügü hissini hissediyordu.
" neden yemedin semih niye kendine bakmıyorsun sen"
Tutucu bir edayla sormustu semihe herseyi. Onu önemsiyordu ama kendine itiraf edemiyordu. Suclu hissediyordu kendini.
" yemek yiyecek fırsatım olmuyor"
Haklıydı semih cünkü yemek yememek icin sürekli isi vardı en önemli is ise sara geldimi diye bakmaktı her yerde onu beklemekti her gece dısarda karanlıga gizlenip gelisini gözlemekti.
" zayıflamıssın zaten "
Elini alnına götürürken semih koltuga dahada yayıldı. Belki de su kısacık an bile semihin kaybettigi yıllarına degerdi.
" atesin pek yok ama yemegini yemeyi unutma "
Yerinden kalkıp giderken semih bir süre arkasından bakarken yerinden kalktı sarayı mutfaga girene kadar takip etti. Mutfagıda temizlemisti kırılan bardak ve tabakları cöpe atmıstı. Onun yerine saranın renkli sevdigi tabaklardan almıstı. Zaten rengarenk cıvıl cıvıl bir kız degil miydi sarası.
Dolabın kapagını acan sara bos olan dolabı görünce durakladı heralde semih dısardan yiyordur diye gecirdi icinden.
" neden dolapta bir sey yok "
Semih yine ensesine elini götürüp bir gözünü kısarak saranın sorgulayıcı bakıslarıyla köseye kıstırılmıs gibi hissetti.
" bilmem yemek aklımda degildi yemedim bende"
Sara duydugu cevaba kaslarını cattı bir süre.
" en son ne zaman yedin "
Semihin zayıf bedenine baktı. Kavga etmek sigara ve icki icmek dısında biliyordu hic bir sey yapmadıgını calısmıyordu da yani en son konusmalarında aylak aylak gezdigini kendine zarar verdigini biliyordu.
" dün öglen galiba mahmut amcayla yemistik"
Sara duydugu söze inanamayıp dolabın kapagına yaslandı. Murat ve sahranın yemegi bile sara icin cok önemliydi. Semih de onun icin önemliydi yani bir zamanlar ama simdide önemsiyordu. Zaten hep böyle saftı.
" semih yemek yemeden olmaz !"
Birkac adım ilerleyip semihi gecip salona cıkarken semih düsünülme hissiyle sevinmeye baslamıstı. Sara cantası alıp gidisini izleyen semih bir anda kendine geldi
Koridora cıkan sara ayakkabılarına hamle yapacakken semihin catık kaslarıyla bir anda duraksadı.
" nereye gidiyorsun"
Sara kolunu tutan adam bir süre baktı. Semih yaptıgı yanlısı anlayınca özür diledi.
" markete gidiyorum ve sen burada bekle beni"
"Olmaz ben giderim. Seni göndermem bir yere bu halinle."
Semih reddederken sara dogruldu. Hala semihin kendini sahiplenmesini tabi ki de sevmisti. Kıyafetinde o kadar sorun yoktu ama semih her zaman sorun ederdi.
" olmaz semih muratlar falan gelir seni görür sen kal gelirim ben birazdan"
Semih istemeyerekte olsa kabul ederken sara evden cıkmıstı bile. Bir süre oldugu yerde bekleyen semih dayanamamıstı. Ne yapacagını zaten bilmiyordu . Evde dört dönerken sıkıntıyla televizyonu actı ama oturmadı yine döndü. Kapı deliginden baktı bir süre gelecek miydi.
Dakikalar seneler gibi geciyordu semihe yarım saat gecince semih salondayken kapı zili calınca kapıya gitti. Karsısında gördügü saranın elindeki posetleri alırken ellerinde posetle sarıldı.
Uzaklasırlarken sara mutfaga gelmesini söyledi. Sara bütün herseyden almaya özen göstermisti hepsini dolaba dizdi. Semih yardıme tmek istediysede sara sadece oturmasını istemisti. Tavuk sulu corba yaparken yanında yemesi icin pilavda yapmıstı. Semih onu izlerken mutluluktan havalara degil göklere ucacagını sanıyordu.
Herkes semihe cephe alırken onun yaralarına ilac olan bir sarası vardı. Gidecekti ama oda yanında gidebilirdi hangi parayla diye düsündü icinden hangi para?
Akan bir nehir dolusu parası yoktu baba parası giyen zavallının tekiydi. Ayakları üzerinde durmaya calıstı ama olmadı geri basa döndü ve yere çakıldı. Meteliksiz adamın tekiydi su an. Yüzü burustu bunları hesaplamamıstı simdi is basa düsünce suratı düstü.
Elini saclarına gömdü saranın geldigini bile farketmemisti.
" semih neyin var iyi misinn? "
Sara tabi ki de semihi tanıyordu her hareketini analiz ediyordu.
"Yok iyiyim saram"
Saram kelimesi hala saranın kalbini oksuyordu. Yerinden kalkarken masaya semih icin servis actı. Istahı yoktu zaten gidecekti kızınıda ozlemisti en azından semihin yediginden emin olmalıydı. Yemekleri servis ederken semihin sen yemeyecek misin sorusuna hayır anlamında söylendi.
Karsısına oturup semihin yemesini izlerken uzun süredir ev yemegi yemedigini hisseden semih mutlulukla önüne konan yemekleri midesine gömdü.
" sayko nerde semih ? "
Sara saykoyuda özlemisti semihin onu aldıgı gün dün gibi aklındaydı fare istemisti ama elinde bir adet kediyle gelmisti semih.
" öldü. "
Elindeki ekmegi bırakıp karsısında oturan saranın dik durusuna baktı. Her zamankinden daha güclü duruyordu.
"Efsun ablalarla görüsüyor musun? "
Konudan konuya atlama özelligini kaybetmemisti sarası. Hayır anlamında basını salladı.
" gittiler onlar esi gidince oda gitti bayagı oluyor senin ufukta büyüdü "
Sara yarım bir gülümsemeyle semihin ellerine baktı. Nereye gittiklerini semih söylerken bakmaya devam etti
"Hmm.. desene göremeyecegim onlarıda bir daha ki seneye gelirim "
Sara belki gelemem diye de ic gecirdi sonucta sevmiyordu burayı artık.
" gitmesen olmaz mı "
Semihin tüm istahı kacmıstı arkasına yaslanıp saranın durgun yüzündeki anlamı cözmeye calıstı.
" buraya baglayan hic bi sey yok semih "
Semih vardı yani en azından öyle geciriyordu sara. Ama yine burkuluyordu icinden.
" sen ne yaptın saram orada "
Semih konuyu degistirdi aniden cünkü biliyordu gidecegini.
" aslında pek bir sey yapmadım
.." dudagını isirdi gecmisi hatırlamaya calıstı.
"Ilk ikiay sanırım evdeydim sonra evlendim sonra sahra dogdu. Osüre zarfında hep sahrayla ilgilendim. Sonrada muratın destegi sayesinde üniversiteye gittim bölüm bitirdim. "
Semih saraya bir süre baktı yanında o olmalıydı murat yada bir baskası degil.
" sahra yani kızınız kac yasında "
Sara tam tarihini söylemezken dörde girecek diyebildi.
" hmmm.. senin babasız büyümene sebep oldugum icin özür dilerim umarım sahra muratla büyür."
Semih aslında istemiyordu sahrayı kendi kızı gibi sahiplenebilirdi ama murat onun babasıydı. Sara gözlerini kısıp semihin dedigini bir kac saniye düsündü. Konuyu degistirmeye niyetlenirken arka cebindeki telefon calmıstı.
Ayaga kalkıp kot pantolonundan çıkardıgı telefona bakınca muratın ismini gördü.
"Kapıyı acarsin zile basayım mı ??"
Sara paniklerken yerinden aniden fırladı muratla sahra mı gelmisti.