Part3
Saradan
"Mira kızım sahrayı bana verde sen ceydayla ilgilen"
" tamam anneee "
Sahrayı merve teyzeye bırakarak yalnız oturmaya devam eden arkadasımın yanında ayakta durarak eslik ettim. Sahradan ayrılmak istemesemde yarım saate yakın yalnız oturan ceydanın sıkıldıgı görebiliyordum.
" sara gidip cagirsana ya ardayı nerde bu ?"
Söyledigi sözü duymak icin kulagimi egerken arda hocanın gelmemesiyle ondan uzaklastim. Murat her zaman ki korumaciligiyla dururken arkası dönük sacları kabarık cocukla konustugu farkedince izin almak icin yanına ilerledim.
" muraatt"
Seslendigimde bana gelen bakıslarla tebessum ederek suratına baktım. Siyah takım elbiseli erkek bana dönünce ömeri görmemle kaslarım catıldı. Dudaklarım kendiliginden kocaman yayılırken dislerimi ortaya cıkardıgıma emindimm.
"Ooooo bizimmmm uslu kızımızda burdaymıs"
Ömerin kendine özgü playboy bakısları benimle bulusmustu. Tabi bunda katki yurt disinda egitim görmüs olmasıydı. Kollarını acıp bana sarınca onu görmek gercekten mutlu etmisti. Iki sene önceye nazaran cok degismisti ve hala benimle ugrasabiliyordu.
" sen napıyosun burdaa "
Kolları öldürecek gibi sıkarken söyledigim sözle ayrıldı.
" beni özlemis hasretime dayanamayıp gelmis"
Murat gülerken ömer omzuna dostane bir sekilde vurdu.
" olum en son özleyecegim sensin"
Her zaman ki gibi ömer murata karsı hep bir mesafeli dururken hala o dostlukla gülümsedi.
"Hep inkar eder"
" siz büyüsenizde hep cocuksunuz ya"
Ikiside aynı anda beni koltugunun altina alırken boyumun kısalıgından elleri yanaklarimla bulustu. Acaba planlayarak mı yaptılar diye düsenmedi de degildim. Isleri gücleri yok bunu mu planlıyacaklar diyede düsündüm.
"Benim ufaklıgım nerde ya onu özledim"
" ufaklık"
Ömerin sorusuna bize bakan amcayla karsılık verirken ortada kaldıgımı anladım.
" sahra "
"Pabucumuz dama mı atıldı"
" yavrum sana pabuc degil dünyayı satın alırım. Bırak atsın !"
Murat ömere bakarak soylenmisti. Tabi yine onlar horoz dovusu yapıyorlardı yanımda ama normalde birbirleriyle cok yakın dostlardı.
"Teskkur ederim murat ! Ve sen ömer hani bendim ufaklık öle olsun da omzumu cürüttünüz yemin ederim ya"
Ikiside gülerek daha da baskı yapınca kollarindan kurtuldum karsılarına dikilip ikisinin bakısına karsılık yutkundum. Bir erkegin yaninda konusmaktan cok yakın olsalarda iki erkegin yaninda konusmayi sevemiyordum . Bu huyumu büyüme ortamıma borcluydum.
"Sahra annemle birliktede damat kacmis benim onu bulmam gerekiyor"
" bul iste "
Ömer sözümü bitirmeden araya girmisti.
"Bulcam da murata söylemeye gelmistim ömer "
Sesim biraz sinirli cıkınca sonunda ses tonumu ayarladım. Saten kalabalıkta zor duyuyordum.
" fazla uzaklasma"
Muratın yüzüne bakıp gözlerindeki sahiplenici bakısı anlamıstım.
" iyi ki de hala evlenmiyorum lan tuvalete giderken de birbirinizden izin mi alıyonuz"
" he amk büyük mü kücük mü diye de soruyoruz ona göre yapıyoruz. "
Murat ve ömerin igrenclesen sohbetine göz devirdim.
" ben yokken yapın ya su itici konusmanızı. Sahrayada bakarsın murat!"
Yanlarından ayrılıp en son salondan cıkan arda hocayı aramak icin cıkısta bekleyen garsonun yeri temizledigini görünce yanına ilerledim. Ince vucutlu uzun boylu kahverengi saclı garsonun elinde bulunan mavi farasla isini bitirmesini malesef bekleyemeden soruyu sordum.
" bakar mısınız damat nerde? "
Yere damlayan kanı yeni farketmistim. Kırılan aynanın parcalarını kürege doldurmaya calısan garson dogruldu.
" surada depoda "
Eliyle isaret edince depoda demesiyle topuklu ayakkabinin çıkardıgı sesle ilerledim. Depoyu nerden bulacaktım cam kapıyı acınca karanlık olan zeminde ilerledim. Tek ısık önümde duran acık kapıydı o sırada yeni cıkan sisman bıyıklı adamın arda hocanın babası oldugunu anlamamla selam verdim. Davranisim yanlıstı sanırım ama en dogru cevap bu gibi gelmisti.
" ferhat amca arda hoca nerde?"
Ferhat amca hala bakmaya devam ederken sonunda bir seyi bulmus gibi gülümsedi.
" sara sen misin "
Her ne kadar o ismi kullandirmak istemesemde kafamı salladım.
" hosgeldin kızım "
Elini uzatırken sıkmıstım. Ceyda kesin beni bu sefer öldürecekti dügününde sadıc ben olacaktım ama ondan önce evlenmistim. Simdi ise arda hocayı bulamıyordum ve evde kalacakti.
" nasilsin"
" iyiyim efendim siz nasılsınız"
" bende iyiyim kızım nerelerdeydin sen??"
" fransadaydım ."
Cevabı kısa tutup bitirmeye calısıyordum.
" arda hocayı gördünüz mü??"
"Ahh.. surada kızım"
Eliyle oda isaret edince karanlık koridorda ilerleyip ısıgın yandıgı yeri bulunca kapıya iki kez tıklattım.
Kapıyı acan olmayınca tekrar denesemde uygunsuz bir durumda yakalamak istemedigim icin dönüp gidecekken acılan kapıyla karanlık olan yer aydınlanmıstı.
Dönüp bastan asagı süzerken kolundaki kanla birden dondum.
" bir sey mi oldu sara"
"Mira hocam da sizi ceyda çagırıyor. Asıl size ne oldu kolunuz mu kanıyor."
Ismimi soylemesine istemeden de olsa tepki göstermistim.
" yok bir seyim geliyorum hemen.. "
Uzatmadan ve murat daha fazla endiselenmeden arkamı döndüm.
" sara iki dakika gelsene.."
Geldigim yone tekrar bakarken kenara cekilip iceri davet eden arda hocaya tamam diyerek ilerledim. Sıra sıra dizilmis meyve suyu ve kolalar yerde bulunan kutularla dolu odaya girince muratın sabah boynuma taktigi antika kolyeyi sıkıca tutmustum sebepsiz olarak.
Yerdeki kan izleri daha da yogunlasırken iceriye girince kapı aniden kapanınca kaslarım havalandı.
Arda hoca kapının yanında yoktu. Zorlasamda acılmayan kapıyla korkmustum ne yapmaya calısıyordu sakaysa gercekten hic hos degildi.
"Hocam acın su kapıyı lütfeennnn "
Bagırsamda kapının kolu acilmazken demir kapıya darbeler indirmeye devam ettim.
"Acılmaz zorlama"
Gelen sesle irkilince arkamı döndüm yine oydu. Yine karsımdaydı.
" ne yapmaya calısıyorsunuz siz ya aç su kapıyı "
Oturdugu kutunun üzerinde kalkınca gözlerinin altındaki morluk ve kanayan elini farkedince yutkundum.
" ben bir sey yapmıyorum."
" tabi buraya gelmemde ki amac ne ? "
Yanıma yaklasmaya devam ederken cesaretle söylendim.
" bilmiyorum "
Umursamaz tavırlarıyla yürüdükce akan kan elinin üzerinden akmaya devam ediyordu.
"Ac su kapıyı !"
Yanıma yaklasınca geriledim kapının yanından. Kanayan eliyle zorladıgı kapının üzerindeki kan izini de yeni farketmistim.
" acılmıyor"
Defalarca zorladıgı kapı acılmazken aynı ortamda bulunmanın gerginligiyle arda hocaya icten sövüyordum. Simdi murat merak edecekti ve ortalıgı ayaga kaldıracakti.
"Ara o zaman "
Sinirle söylenince telefonun olmadıgını söylerken kalktigi yere gecerken cok sakindi. Kapıya defalarca vursamda acılmazken kac dakikadir burda oldugumu tahmin edemiyordum.
Terlemeye baslarken aglamak üzere oldugumu farkettim. Yine aynı durumu yasamak istemiyordum.
" muratla ne zaman evlendin?"
Onu duymayıp devam ettim en azindan arda hocanın babası gelip kurtarabilrdi.
" yardım edin burda kaldım.. YARDİM EDIN!!!"
" ben sandim ki hala beni bekliyorsun? "
Yine duymamazliga verdim.
"Yardim edin lütfennnn!"
Sayısız kez yine demir kapıya vursamda cevap yoktu. Iyice korkmustum sahra simdi kim bilir nasil korkardi ya murat...
" ikinizin kızımı sahra. "
Yine duymadım bos konusuyordu onu duymak istemiyordum. Kapının koluna bıraktıgı kanlar zaten elime bulasmisti. Ve onun her hangi bir seyini tanısamak istemiyordum.
" bunu nasil yaptın.."
Yine söyledigi söze aldırmazken topuklu ayakkabimla kapıya yine vurdu Cıkan sesi sadece biz mi duyuyorduk.
" ben sana inanmistim sende herkes gibiymissin..."
Arkamı dönüp bana bakan insana nefret edercesine baktım.
" konusunca cıkabilecek miyim"
Sordugum soruyu anlamamis gibi durunce sinirlendim.
"DIYORUM KI SENIN SACMA SAPAN SORULARINA CEVAP VERINCE BURADAN KURTULABILECEK MIYIM.. HANI BENIM BIR AILEM VAR YA ONLARIN YANINA GITMEK ZORUNDAYIM"
Sesimi yükseltip anlamasını saglamak istiyordum bu yaptıkları her neyse bu sacma sorular icin miydi.
"Buraya ben zorla getirmedim seni cevap yada verme ardaya sor neden burda oldugunu"
"Gerizekalısın ya valla bu yaptiginiz sacma oyunları yapmayın bir daha"
Sinirle tekrar kapiya girince kolumdan ceken adamla kapıya yaslandim. Ellerimi iki kenarindan acarken korkmustum ve vucudum sanırım yine savunmasızdı.
" bunu bana nasıl yaptın"
Gözlerinin en derinine nefretle baktım. Ellerini cekmesi icin savursamda elimi sonucsuz kalmisti kelepcelenmis gibiydi.
" neyi yaptım sana"
Sinirle yine savurdum.
" evlendinn "
Yalandan bir kahkaha attım bunu bana bu mu diyordu.
" evet evlendim ve sanane bundan... "
Avucumun icinde parmaklarima degen elinin sicamlıgı hissediyordum.
" neden yaptın bunu saram"
" bana bir daha bu kelimeyi söyleme ve ellerini cek lütfen"
Emre uyar gibi cekince ellerimi sıktım.
"Baska soru var mı yoksa cıkalım"
Yine o önceden aşina oldugum bakısla yüzüme bakınca gözlerimi cevirip meyve sularının oldugu kutuya sabitlendim.
" neden herkes gibiisin sende. "
" sanane semih bundan sanane ! Ha herkesim ha degilim seni ne ilgilendiriyor lütfen su sacma oyunu sonlandır. "
Üzerime dogru gelince yine kenara cekildim. Yere egilirken ona bakınca anahtar oldugunu gördüm.
Kapıya taktıgı anahtarla kapıyı acıp geriledi.
" yol senindir. Umarım bunu yaptıgına degmistir her sey gibi askında yalandı... "
Insanlar bilip bilmeden neden bu kadar bos konusuyordu. Bunu söyleyecek olan en son kisiydi.
Bu bölumde bu kadar olsun...
😄😄