Kesit 1
Gözlerimi yüzüme vuran ısıkla aralarken yatagımda yalnız olmanın verdigi hisle yerinden kalktım. Yin e okul vaktiydi önceden okula olan ilgim su an neden yoktu yerden cantamı uzanıp alırken saate baktım uyumak gelmiyordu icimden.
Yatakta dònüp durmak yerine yerimden kalkıp yedek okul kıyafetlerini dolaptan cıkardım okulun son gününde bile sivil gelmemize bile izin vermeyen bir müdürümüz vardı.
Okul formasını yataga koyup dün makineye attıgım kıyafetleri makineden cıkarıp banyodan ayrıldım. Odada ki camasır demiri acıp camın günes vuran yerine serdikten sonra perdeyi actım. Camıda üst taraftan aralayıp odada ki nem dengesini saglayıp üzerimi giyinirken yüzümde olusan gülümseme yasanılanları hayal gibi görmeme sebep oluyordu.
Hızla acılıp kapanan kapıyla yerimden kalksamda semihi görmemle sakinledim.
" özledim seni güzelim. "
Üzerime yine en tatlı haliyle gelirken sonra dügmeyide kapattım .
" oyun oynarken unutmustun "
Yatagın kenarına yanıma gelirken actıgım perdeyi tekrar kapatıp yanıma yöneldi.
" ardanın sucuydu "
Kucagına alınca yataga tekrar yatırdı.
" yok sana sansını kaybetti n okul var semih "
" ama yavrum bir tane okula gitme ben izin alırım . "
Tisortunu üzerinden cıkarırken bacaklarının arasına almıstı.
" bence alma sen arda hoca da burda "
" alırım ben "
"Sınavlarım var semih"
" ne sınavı "
Kaslarını catıp yüzüme bakarken cok komik duruyordu.
" son sınavlarım bir günde bitecek degildi ya bu gunde var "
" bos ver "
Dudagıma yapısırken yine itiraz edemiyordum.
Bedenin agırlıgı hissedebiliyordum ve bu hala beni etkisi altına alıyor yok diyemiyordum baslayınca.
Evden tıkırtılar gelince semih yine üzerimden kalkmazken dudagını ıssırınca ayrılmıstı.
" sara noldu yine yavrum "
" semih evde sadece biz yokuz. Ses geliyor bir baka.... "
" bir sey olmaz "
Tekrar aynı pozisyona gelince arda hocanın sesi yakında oldugunun habercisiydi.
" hay sikicem simdi bu ardayı "
Üzerimden kalkarken yattıgım yerden kalkıp cıkardıgı tisortu düzeltim. Küfrederek odadan cıkmasınız izledim. Gecede arda hocayla oyuna daldıgı icin yine gelememisti.
Odadan cıkıp arkasından cıkarken salonda birbirlerine saydıklarını duyabiliyordum üst kata bile sesleri geliyordu.
Yan odanın kapısı acılınca sacında göz bandıyla özge cıkmıstı.
" ne oluyor ya "
Cehennemin dibi!
" bir sey yok " merdivenden inip salona bakan yerde durdum.
Kavgalarını bitmisti yine oyunun basına gecmislerdi elimde ki tisortunu yanına gidip omzuna koyduktan sonra mutfaga girdim belimdeki agrıyla okula gitmeme gibi bir sansım olsa gitmezdim.
Kahvaltılık bir kac bir sey hazırlarken köfteleri kızarttım meyve suyu ve cayı koyup masaya tekrar salona cıkınca bagırsamda oyun oynadıkları icin kimse farketmedi.
Agır adımlarla gidip televizyonun karsısına gecince ikiside kanepenin ucuna gecip egildiler
" semih ya hadi kahvaltı hocam sizde. "
" sara son oyun "
"Hocam dünde son oyun demistiniz ben uyumadan önce. "
" yavrum cekil son oyun "
Yerinden kalkıp televizyonun yaninda kollarini boynumdan gecirip oyun konsolunu bırakmamıstı .
Kokusunu icime cekip sarhos olurken arda hocayı hatırladım.
"Semihh.. arda hoca varr..
"
Sessizce desemde arda hocanında yanımızda oldugunu anlamıstım. Beni sadece susturmak icin bunu yaptıgını biliyordum bence isede yaramıstı.
" golll lan goooll !! Arda aksama burdasın yine. "
Alnımı öpüp bağırırken son soyledigini idrak etmeye calışıyordum. Arda hocayı seviyordum gelebilir ama yine bir iddia mıydı kolundan sıydırılıp yemegi söyleyin mutfaga girdim. Dakkkalar sonra ikisi de iceri girmisti saykoda onlarla beraber mutfak kapısının altından eve girince mamasını vermek icin kalksamda semih zorla oturtmustu.
" ben veririm güzelim. Sen yorulma arda kalk lan cayları dök sara ya meyve suyu koy"
Arda hoca karsımda semihe bakarken yutkundum semih niye böyle yapıyordu.
Arda hoca tutmama fırsat vermeden meyve suyunu koyup cayı kendilerine dökmüstü .
Arkamı döndügümde semih saykonun mama kabına yemegini bosaltırken bana verilen meyve suyundan bir yudum aldım.
" sara bu gün son sınavların calıstın mı "
Bu soruyu keske hic sormasaydınız be hocam ! Calısmadım çalısamadım çalısmak dahi istemiyorum.
" pek fırsatım olmadı."
Semih o sırada sandalyeyi cekip yanıma oturmustu.
" bu sene bayagı bosladın sanırım. Üniversite isine ne olacak "
Haklıydı boslamıstım meyve suyundan bir yudum daha alırken düsünecektim.
" gitmem heralde seneye bırakırım hocam bu sene zaten olmaz ."
" ilk sınavın iyi degil miydi"
" iyiydi de hani o kadar mükemmel degildi o yüzden gitmemem gerekiyor. "
Sabah sabah istahımı kesmeyen sınav telasıyla köfteden bir parca aldım. Ekmekleri mikro dalgada ısıttîgım icin cıtırdaması bile acıkmıs oldugumu anlatıyordu.
Semihin ellerini bacagımda hissedince bir an donup kalsamda elimdeki ekmegin varlıgı hissettim.
" arda olum bir gün anneni de getir de yine bir mangal yapalım sap gibi takılıyon amk ! Sevgilini getir diyecegim sevgilin kim belli degil"
Eli hala bacagımda gezerken sinsi sinsi gülümsüyordu.
"Sen de amk mecnun mu oldun pezevek sende gecenlerde böyleydin. Pardon sara! Ne zaman yapalım mangalı "
Semihin ellerini cekmesini beklerken daha da ilerleyen eliyle istahım kesilmisti ekmegi masaya bırakıp sakinlesmek icin nefesimi kontrol altına alsamda ates basmıstı coktan.
" sara yavrummm ne zaman istersin mangalı ."
Yüzüme bakıp gülerken elini cekmesi icin resmen yalvaracaktım.
"Hııı... sey bilmiyorum siz karar verin yani verebilirsiniz... ben cantamı alıp gelsem olur mu "
Utanctan sacmalıyordum neden benim basıma geliyor ki.
"Daha gitmiyonuz yavrum biraz otur"
Yine göz kırparken arda hoca yemege gömüldügü icin farketmemisti. Su masanın dili olsaydi semihin bana ecel teri döktürmesini nasıl anlatırdı bilmiyordum.
" iki gün sonra yapalım "
Semih arda hocaya söylerken tekrar yutkundum mangal aile falan su an umrum dısıydı. Alnımdan her an akacak terler ve semihin bacagıma yaptıgı kışkırtıcı dokunuslar. Sabır !
" iki hafta sonra olsun biz tatile gidiyoruz ya sayende hazırlıklarla ilgilenmem gerek "
" hay sikim! Su gezi degil mi "
Bir insanın gözü iste olur diger eli oynasta sözü bu durum mu arda hoca da yemege gömülmese olmuyor.
" evet o gezi amk "
Nefesim düzelse susabilirmisiniz diyecegim ama diyemem ecel terleri dökmekle mesgulum.
" sara hadi kalk gidelim "
Arda hoca peceteyle agızını silerken semih etegimin altından elini cekip göz kırptı ensesini kasırken cok masum duruyordu. Bu masumluk dün ve bu gün vardı galiba daha bir uysallasmıstı.
" ben bırakırım sarayı "
Semihle arda hocanın muhabbetini cekemezken sandalyeden kalkıp mutfaktan cıktım yanaklarım kızarmıstı.
Odadan cantamı alıp lavaboya girip yüzümü tekrar yıkadım hala sıcaklıgî kaybetmeyen yüzümle nefesim kesilmeye devam ediyordu.
Banyodan cıkıp sırt cantamı belime aldıktan sonra yine hortlak gibi uyanan özgeye göz devirip merdivenden indim.
Arda hoca beni beklerken semihde arkadan cıkmıstı ne plan yaptılar diye düsünemeyecektim giydigi kot pantolon ve siyah tisortuyle bile ilgi cekici gelen adama bakamazdim.
" sizle mi gidiyorum semihle mi hocam "
Arda hoca kaslarını kaldırıp semihi isaret edince anlayamamıstım. Semihin takımlarından arda hoca giymisti sanırım bunlar neyle besleniyorun cevabını veremezdim.
"Benimle gidiyorsunuz"
Ayakkabımı gecirirken arda hoca dısarı cıkmıstı semih de arkama gelince dogruldum. Corapsız ayakkabıyı giyecekken durmasını söyledim ayakkabı dolabına koydugun semihin bir kac corabınî alıp uzattım söylenmeden gülerek giymisti adam enerji yıgınıydı.
Arda hocanın beyaz arabası bahcenin dısında duruyordu aksam bize geleceginden sanırım kullanmıyordu zaten semih okuldan alıp okula bırakıyordu. Garaja girince arka kapıyî acan semihe gülerek bakmak yerine oturdum arda hocanın varlıgı vardı.
Oturdugum koltugu kontrol etmeyide unutmadım kan falan yoktu.
Yine yol boyu birbirine saydıran iki insan koca kadınlar gibiydi.
Okula geldigimizde arabadan ilk arda hoca inmisti. Semih inmem icin koltugun arasından bana imalı imalı bakarken dudaklarını uzatmıstı. Iyi kide arabanın camları siyahtı kimse görmezdi dokundurup inerken arda hocanın yanında bahceye girdim.
" tunç seni rahatsız mı ediyor"
Bir kac ögrencinin selamını alırken bana bunu demesi sasîrtmıstı.
" aslında dün beni cagırdı yanına bende gitmedim cevapt a vermedim gercekleri ògrenecekmisim gibi sacma sapan cümleler kurdu. Bir de özlemle semihin fotografını attı bundan ibaret rahatsızlık "
Arda hoca ciddiyetini bozmayıp yürürken onun arkasından yürüdüm saklamak dogru degildi.
Okuldan iceri girene kadar konusmamıstık görüsürüz diyerek ayrılınca ilk dersimiz olan fizige girmek icin en üst kata cıktım.
Tanımadıgım ya da ismini hatırlamadıgım bir sürü ögrenci yol boyunca selam verirken üst kata gelmenin yorgunluguyla ceyda boynuma atlamıstı.
" günaydın pambık"
" günaydın " diyerek gülümsedim. Osırada arkamdan ömerin eli de boynuma atılmıstı sasırsamda ne oldugunu anlayamamıstım òmer mesafeliydi ayca icin neden simdi buna gerek duymustu. Günaydın diyince cevabı biraz gec vermistim.
" murat nerde sen de bir degisiklik var " ceyda ve ömerin arasında sınıfa ilerledik batuda sorun yapıyordu ceyda icin simdi neden ceyda bana sarılıyorki.
" bilmiyorum "
Ömer ifadesiz ve gülümseyerek söylenince tuhaf bir sekilde baktım. Biz ömerle ceydayı bizim ev dısında cok samimi görmemistim. Sınıfın kapısı acılınca bir anda durakladım ne yapmaya calısıyorlardı anlayamadim.
"Cekilin benim saramın yanından . "
Arkadan gelen muratın sesine gülmemek elde degildi. Sınıfa girince bir grup ögrenciyle tekrar sohbet ederken kır saclı fizikci derse girmisti.
Sınavımı yapmam icin beni ön taraflardan birine getirdikten sonra kagıdı önüme koyup ders anlatmaya gitmisti. Bir sayısalcıya bile kazık soruları soran sözel hocalar vardı ya sanırım su an ondan hic bir farkı yoktu bu adamın.
Ders bitiminde kagıdı verirken baska bir sınava girmek icin pek ugramadıgım idare bölmüne girip dersin ögretmenini bulunca beni müdürden izin aldırıp kendi dersinde sınava girebilecegimi o yuzden bu durumda sınıfımla ders yapamayacagımı söyleyince ilk katta bulunan dersligine gidip pek konusmayan dokuzuncu sınıf ögrencilerinin icinde kaybolmustum.
Sınav biterken aynı durumu bir kac kez daha tekrarlayıp bu günü ve ögle arasını son sınavları bitirmekle harcamıstım. Genelde grupla bile az konusmustum.
Okul çıkısına dogru son ders yine sınav oldugu icin erken cıkınca bahcede bulunan banklardan birine oturmustum. Kimsenin dısarıda olmamasını izlerken gidilecek geziyi düsündüm. Hic bir hazırlık yapmamıstım o kadar gitmemeyi istiyordum. Lokantada olanlar sabah olanlarsa beni kendime getirmisti hayatımın en güzel dakikalarıydı. Icimde olusan huzur ve ona ait olma hissi o yasanılan an gibi su anda icime isliyordu.
Cocukken oyuncak alındıgında sevindigim anlar gibiydi sınıfta rekabet duygusunun olusmadıgı herkesin payına düsen notu aldıgı zamanlar gibiydi oyle huzurlu ve alışılmısın dısındaydı duygularım.
Telefonumun titreyisini yeni hissederken bulundugum ruh halinden uzaklastırıp cantanın en dibinde olan telefonu cıkarabilmistim.
" kantine gel de oturalım dısarda bekleme yavrum. "
Semihin sesi beni heyecanlandırırken nerde oldugunu anlamaya calısıyordum.
Gözlerimi bahcede gezdirip okulun camlarına bakarken günesin arkadan düsen konumuyla gölge olan pencerelerde pek kimseyi görememistim.
" nerdesin ki semih"
" yavrum kantinde oturma artık dısarda. "
Telefonu geliyorum diye kapatıp yerimden kalkarken tekrar ağrı yapan belimi tuttum. Sanırım o an ki durum cok harikayken sonralardaki durum pek ic açıcı olmayacaktı.
Okulun merdivenleri tırmanıp iceri gecerken alt katın merdivenlerine indim zemin katta bulunan kantine girince semihi görmemle kocaman bir tebessum olusmustu. Iki sene önce bu durumda olmak nerdeyse imkansızdı. Simdi ise o imkansız nihayet benimdi ve kimseye vermeyi düsünmüyordum.
Kantinin en köse masasına oturmus kafasını telefona egmis ensesine eline koymustu. Neden gelmisti cok merak ediyordum.
Adımlarımı hızlandırıp yanına gelince beni farkeden semih ayaga kalkarken sarılmak icin hamle yapınca durdurdum. Ne kadar gereksiz bir hamle oldugunu biliyordum ama sonucta okul burası.
" yavrum özledim ne bu mesafe"
Yüzünü burustururken her haliyle cok temiz ve tatlı gelen adamın karsısına gecip cantamı cıkarıp oturdum
" okul semih burası. "
" hay amk bende otel sandım "
Yerine otururken yine küfredince ben yüzümü astım.
"Ya semih küfretme!"
" küfrettirme yavrum zaten hasretine dayanamayıp yine okulda solugu aldım eve bir gitseydik. "
Demistim yaz geliyor diye semihinde yazı gelmisti. Soyledigi sözlere gülümsememek elde degildi.
" onun icin mi geldin semih ya bende beni özledin sanmıstım. "
" yavrum zaten senide özledim sarılmama izin mi veriyorsun arda da cıksaydı seni eve atsaydım"
Yine yüzüme gülerek bakarken saclarını karıstırırken ayakları sanki bagımlı gibi ayaklarımı bulmustu. Son zamanlarda cok yaptıgı hareket beni utandırıyordu.
" ya semiiihhhh! "
" ne semih ne! Seni istiyorum hadi arabaya gidelim. Böyle olacagını bilseydim hic getirmezdim buraya "
"Semih hayvanlasma ya"
Cilve yapmak sanırım bana gòre degildi adam bildigin degismisti ilk zamanlardaki semihle simdi ki semih arasında daglar kadar fark vardı.
" hayvanlasırım cünkü senin icin ölürüm"
Yerinden kalkınca beni de arkasından sürüklerken cantamı sırtına almıstı. Zemin katın merdivenlerini cıkarken okul müdürüyle karsılasınca semih durunca arkadan semihe carpmıstım. Omzunun bu kadar agır oldugunu yeni anlamıstım basımı acıyla cekerken semih yine küfür söylemis olmalı ki duyamadım.
" semih bey bende tam yanınıza geliyordum okul hakkında bir kac konuyu unutmusum hala müsaitseniz konusalim. "
" musait degilim ismail bey siz konuyu arayıp sirketteki necati beyle konusursunuz? "
Semih ilerleyince bende arkasından ilerlemek icin atak yapınca gri takım elbiseli hafif kır saclı tipik müdürümüzle karsî karsıya geldim.
" sınav sonuclarını ögrendin mi sara ? "
" hayır hocam"
" gel sonuclarına bakalım"
Adam issiz yemin ederim ya!
" sara hadi gidelim artık"
Semih sabrını son asamasına gelmisti sanırım.
" hocam baska zaman bakarız"
Semihin arkasında yürürken semih yine homurdanıyordu sabırsız halleri dengemi bozuyordu.
Arabayî park alanında bulunca direk arka kapıyı acınca girmistim iceri. Eve gidecegimizi sanırken semihde kenara gecmemi soyleyince dedigine uyup kenara gecmistim. Koltuga uzanmam icin ısrar edince yine kızarıklıkla yatıp onu beklemistim. Koltukta ne kadar rahatsız oldugumu ifade edemezdim daracık yerde semihe yok demek imkansızdı hele ki su durumda semih tam rahat pozisyon alırken beklenen zil coktan calmıstı.
" yok habersiz yapcam ben bu isi"
Arabada dogrulup yanına oturunca kısa bir öpücük ko ndurup yanaklarımı bir süre oksayıp koltugunun arasına almıstı.
Semihin telefonun zil sesi arabayı inletirken acıp araba da oldugumuzu sòyledi.
Semihle konusmak yerine bir süre gecenleri izledik arda hoca arabaya gelince semih arka camı acıp anahtarı uzatınca kolunun altından cıkmaya calıstıkca daha cok cekiliyordum bedenine.
" sen sür ! Ama bokunu cıkarma cıkarırsan arabaları degisiriz."
Arda hoca bana bakmaması utancımı gizlemisti semihin yine ayarı olmayan agızından cıkan kelimeyi sindirip kolunu sıkarken
" amk zenginsin daha bir arabanın davasını yapıyon"
Diyen arda hocaya cırlamıstım.
" pardon !"
Gülümseyerek koltuguna yerlesince semih yine ansızın öpmüstü.
" ya semih yapma sunu!"
Fısıltıyla söylerken duyulmaz diye taklalar atmıstım. Terler resmen sacımı darma dagın etmisti. Arda hoca park yerinden cıkarken semih kollarının altına koruma misali almıstı.
" bugünde mi pes oynayacaksınız semih"
Sesli söylemistim semihin yanagımla oynayan eli durunca yüzüne baktım.
" evet yavrum"
Sansîma küsüp basımı egerken
" verecegin seye göre degisir ne yapacagımız "
Dudakları kulagıma degince yine bir sıcak basmıstı.
"Bu gün oyun oynamayalîm olum yaz geldi baska bir seyler yapalım "
...