Merhaba Ögretmenim (Tamamland...

By pikaccuu1903

692K 30.6K 2.8K

"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. ... More

1.Bölüm: Taşınma
2.Bölüm : Mezarlık
3.Bölüm : Fotoğraf
4.Bölüm: Okul
5.Bölüm: Test Mevzusu
6.Bölüm: Uyku Olayı
7.Bölüm: Geçmiş I
8.Bölüm:Kafe
9.Bölüm : Kavga
10.Bölüm :Acı Mutluluk
11.Bölüm: Sarılma
12.Bölüm: Süpriz
13.Bölüm: Film
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
DUYURU!!!
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
DUYURU
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28.
...
Bölüm 29
bölüm 30
Bölüm 31
bölüm 32
...
Bölüm 33
Bölüm 34
bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 48
Bölüm 49
bölüm 50
bölüm 51
bölüm 50 kesit
bölüm 52
bölüm 53
bölüm 53
bölüm 54
bölüm 54
bölüm 55
bölüm 55
bölüm 56
bölüm 56
bölüm 56
57.Bölüm/I.Part: Sahra
57.Bölüm/II.Part: Minik kız
57.Bölüm/ III.Part: Bekarlığa Veda
bölüm 58
bölüm58
bölüm 58
bölüm 59
bölüm 59
bolum 59
bölum 60
bölüm 60 (yay
bölüm 60(yay
bölüm 61 (yolculuk)
bölüm 61(gercekler)
bölüm 62(tesadüf)
bölüm 62 'sakin ol'
bölüm 63(o benim )
bölüm 63(evlilik teklifi)
bölüm 63( sahra benim kızım )
...
bölüm 64 çıkmaz yol
bölüm 64- anlaşma
merhaba 😄
bölüm 65- yemek
bölüm 65 - Gün
bölüm 66 ( kaza )
bölüm 66: itiraflar
bölüm :67 istanbul
-YILBAŞI ÖZEL-
...
yeni bölüm degil (Duyuru)
68.Bölüm-Eskiler
69.Bölüm-uyku
merhaba ✋✋
70.Bölüm-Nefret ediyorum
71.Bölüm
selam ✋
72.Bölüm : Semih babba
73.Bölüm:Geçmis
74.Bölüm: Kırılan Yatak
...
bir duyuru Daha ✋
ygs 😢😢
75.Bölüm
76.Bölüm :
77.Bölüm
78.Bölüm
79.Bölüm
80.Bölüm
81.Bölüm
82.Bölüm
finale Son Kala 😃
hadi bana kapak yapın bir de final hakkında bilgi verin
Final'den Kesit
Merhaba 😊😂
Büyük Final 💓
selam
merhaba :)
Merhabalar

Bölüm 47

6.1K 258 26
By pikaccuu1903

Öncelikle merhaba 😊

Bölümlerin geciktigi için cok üzgünüm.

Bazı bölümlerde düzenleme yapıyordum. O yüzden böyle oluyor ama bu bölümü keyifle okuyacagınıza eminim.

Bir internetim bitmisti.
...

Arkama dolanınca ne oldugunu anlamamıstım. Enseme hafif esinti gibi gelen bas döndürücü ic cekislerine aldırmamaya calısıyordum.

Bir an önce ona ait olmak isteyen yanımı her seferinde güçlükle bastıyordum. Ona çeken  bütün  o kasvedici karanlık yönlerini düsünmemeye çalısarak elinden tuttum.

Omzuma baskı yapan nefesi beni uysallastırsada gitmemiz gereken onun icin önemli olan bir davet vardı. Aslında bu benim icinde önemliydi. Ailesi tarafından kabul görmeyecegime emindim. Uzun süredir konusmayıp davette konusmaları garip geliyordu. Bir de babamla annemle olan mete amcanın husumeti vardı. Simdi ise arkadaş cevresinde olacaktım. Bunun ne kadar dogru oldugunu karar veremiyordum. Sadece oraya gitmek onun çevresinde tanınmak istiyordum. Benim yüzümden asosyallestiginden sosyallestigi hayatına geri dönmeliydi. Bu sefer yanında olmayı tercih ediyordum. Sürekli çalısıyor beni yalnız bırakmamak icin evden de çıkmıyordu

Ayagımdaki ayakkabıların bana verdigi acıyla yürürken kulak memesinin  orada oldugumu farkettim. Aynı boyda olamayacak kadar kısa durmam simdi sorun olmayacaktı. Bu topuklu ayakkabıların belki de bu huyu sadece iyiydi.

Bogucu karanlıgın sukunet veren sessizligine adım atıp kapıyı çektim. Yedek anahtarın çantama koyduguma emindim. Bahcede bizi dört gezle bekleyen araba ilerlerken arkamdan sürekledigim adamın varlıgı bana güc veriyordu. Sebebini bilmedigim bir sekilde sakinligini koruyordu. Kendi kapımı kendim açmak icin tuttugum eli bıraktım. Bu gün hep sakindi. Bunu iyi degerlendirecektim.

O kendi koltugunda yerini alırken yüzümdeki tebessümü bastıramıyordum. Keske annem ve babamda yanımda olup bu mutlu anlarıma şahit olabilseydiler. Hos annem buna mutlu demez bana söylenirdi. Babamda sòylenirken alttan alttan laf sokardı.

"Semih "

Anayolu çıkarken lastigin sesi kulaklarımı dolduruyordu.

Gecenin sessizligi bozan ahenkle söylenen sesine mimiklerime engel olamayarak gülümsedim. Hangi iklimin baş döndüren kokususun sen bee adam. Beni sürekli huzurlu bir hisse boguyorsun. Sende kayboluyorum.

"Arkadasların yakın arkadaslar falan mıydı. "

Yolda olan gözü yüzümle saniyeler arasında bulusup ayrılmıstı.

"Üniversiten sara degiller.  Arda dısında pek arkadas yapmayı sevmem"

Derken yüzünü umursamaz bir ifadeye soktu. Gercekten yalnız kalmayı sevebilirdi. Zaten cogu zaman gülmeyi bile berceremeyen adamdı. Hic bir ortamda kolay kolay gülmezdi.

"Sence güzel olacak mı bu gün"

Düz giderken saga dönmüstü.

Bosta kalan elini yanagıma yaklastırarak dokundu.
Dokunusları bile bana heyecan vermeye yetiyordu.

"Benim yanımda olmayı kendin istedin simdi de buna katlanmak zorunda oldugunu unutma"

Dudakları güldügü nü gösteren bir hareketle yukarı kıvrıldı. Gülüsünde bahar vardı.

Herseye katlanabilecektim. Belkide ihtiyacım olan tek kisi sendin. Bana gelmistin coktan.

Yine saga dönerken hızı düsürmüstü. Bedenim karıncalanmaya baslarken heyecan kat sayım artıyordu.

Karsıdan lambalarla donatılan mekana bakınca ayaklarım yere basmayacak hal alıyordu. Topuklu ayakkabıları bile hissedemiyordum.

Kapımı acarken kemeri cözmüstüm. Her hangi bir hata yapmayacaktım. Ilk karsılasmamızdaki sacmalamayacaktım.

Sakin olmamı isteyen sese zorlukla itaat ediyordum. Merdivenden çıkarken koluna girmistim. Etrafı camlarla kaplı olan mekandan gelen keman sesi nahos havasıyla hafif esintiyle kayboluyordu. Mekan beyaz örtülü masalarla cevrilmis genelde smokin giyen adamlar ve onun yanındaki şık bayanların olması şaşırtmıstı. Arkadas günü derken daha cok bar havası gibide düsünmedim degildi. Bel bosluguma dokunan eliyle beni kendine cekmisti.

"Sakin ol kasma kendini"

Yanlıs hareket yapmamaya calısarak yanında yürümeye çalısıyordum. Topuklu ayakkabının bana zulum yaptıgı bu sırada.

Çantayı var olan gücümle sıkıyordum. Arka tarafa gecmemizi söyleyen garsona uyup yürüdük.

Arda hoca ve yanında bulunan sayısını tahmin edemedigim kadar bir grup insan toplanmıstı. Beynimi uyaran ses bunun bir parti falan oldugunu söylemezken yaptıgım hazırlıklar icin pisman olmustum. Masada arda hocanın yanındaki yere gecerken grup hep birlikte birbirini selamlamıstı. Avm de gördügüm yuzlerde masada bulunuyordu.

Semih yanıma oturunca ne kadar aptal oldugumu farketmem uzun sürmedi. Bana bu bir cift partisi derken hic cifte benzemeyen bir cok insan olacagından haberim yoktu. Onların vucudu benimkinden daha iyiydi. Her zaman cocuksu duran bir vucuda sahiptim. Simdi bunu görebiliyordum.

Masanın tam ortasında olmamız rahatsız etmezken semih yanında bulunan kızla sohbet etmesi canımı sıkıyordu. Buraya ait olmayan bir ben gibi hissediyordum. Su anki gülüsü bana ait olmayan bir adam gibi.

Yirmi kisiye yakın arkadas toplulugunda neden burada oldugumu anlamaya çalısıyordum.

Konusmalara katılmak icin bir süre dinleyip tahlil yapsamda malesef ki başarılı olamamıstım. Benim buraya neden getirildigimi de anlamıyordum.

Özel bir gün ve ben burnumu soktum. Ben zorla getirtmistim kendimi.

"Sevmedin mi partiyi"

Elimle alnıma masaj yaparken arda hocadan gelen sesle ona  dogru baktım.

"Evet hocam bu partinin ya da yemegin yada her neyse bunun bir amacı var mı?"

Semihe soramadıgım soruları kolaylıkla soruyordum. Zaten alısmıstım arda hocaya. Bazı seyleri gizleme yada söylememe geregi duymuyordum.

Arada bir iyiligim icin semih hocaya söylenmesi dısında sır tutan biriydi.

"Burada herkes birbirini tanır sara. Amaçta tanısıp kaynasmak"

Gözlerini üzerime dikmis bakarken ben dısında diye söylendim.

"Evet senin dısında ama sende bir üyesin yani bak mesela biz burada bir cok kisiyi tanımıyorduk. "

Gözleriyle isaret edip bastan ücüncü kisiyi gösterdi.

"Mesela onunla yazın tanıstık. Buraya deger verdiklerimizi getirir senede bir kere toplanırız. O tunçun kardesi. "

Burası üniversite falan bulusması degildi. Bu cok önceden planlanmıs geleneksellestirilmis bir düzendı.

Bu sefer karsıdakine bakıp  arkadasları olan zaferin kız arkadası olarak tanıttı. Tuhaf bir düzene sahip bir yemekti.

"Peki semih hocanın yanında ki kız kim"

Arda hoca biraz düsünüp yanımda duran kisiye baktı.

"Özlem. Semihin ilk kız arkadası"

Bogazımda kalan son parcaları yutkunamıyordum. Aniden söylenir mi bu benim yanımda.

"Güzelim noldu"

Bana bakan adama bakıp geri döndüm. arda hoca pis pis sırıtıyordu. Hem niye bu kadar rahatlar eski sevgilisiymis kız arkadaşmıs kardesmis.

Masada bulunan gözler bana bakarken izin isteyip lavaboya kalktım. Cok gereksiz bir yemekti.

Lavabonun siyah tonunda ki mermer taslarına yaslanıp dudagımda bulunan kırmızı ruju sildim. Genislige bak bir yani yanında ben varım. Hem bu adamın neden bu kadar sevgilisi vardı ki. Yani bir de yanımda gidip kızla konusuyorsun. Farkına varmayacagımı mı sanıyorsun.

Başkalarına  bunu  çeken ne vardı. Tekrar aynaya bakıp kendimin bu haline alısmaya çalışıyordum. Bu olanlar benim gibi biri icin yanlıs degil miydi. Ben kendi kücük basımla büyük islere kalkısıyordum. Benim önümde duran sınava hazırlanmam gerekiyordu.

Tek kisilik olan lavaboyu kilitleyip kapıya yaslandım.

Çantada bulunan telefonu çıkarıp ceydayı bulunca aramaya bastım. Belki de o halimden anlardı. Bu iliski tamamen sacma gidiyordu.

"Alo"

Sesini duymam bile beni umutsuz bir vaka haline sokuyordu. Düstügüm duruma bak. Normal bir iliski olsa ceydaya sorsam oda bana gayet normal bir cevap verirdi. Bizimki anormallikte mastır yapmıs. Okumus bitirmis tekra okumus gibi bir durumdu. Yani o kadar ki sacma

"Ceyda bir sey sorabilir miyim"

Ellerimi masa yaptıgım sacların arasına gecirip yere çöktüm.

"Sor tabi ki pambık"

Pek konusmadan konuya girmem en dogrusuydu.

"Ben galiba iyi degilim ceyda "

Sormak yerine icimde ki karanlıgı dısa vurdum.

"Noldu pambık"

Ses tonu sertlesmisti.

"Ya ben aslında bir partiye geldim. Sonrada sacma sapan bir parti oldugunu anladım. Semihin eski kız arkadasıyla yani ilk sevdigi kız arkadasıyla konusmasına sahit oldum."

Gercekten ben bu islerden anlamayacak kadar saftım. Sevdigimi paylasamıyordum.

"Hayatında normal giden tek sey söyle"

Simdi ben ona ne anlattım o ne soruyor. Söyledigime cevap vermiyor ki.

"Normal giden bir sey yokki"

Ciddi anlamda normal giden bir hayatım yoktu. Filmi hızlatma dügmesine basarsınızda hani bütün olaylar atlatıla atlatıla gider ya öyleydi.

"Ee ozaman zaten normal gitmiyor. Icinden asıl geciyorsa öyle yap. Ben olsam bırakmazdım. Sevgilimi"

Batu bırakamazsın da bu batu gibi söz dinleyecek biri degildi. Dinletemezdim kendi dogru bildigi neyse onu yapabiliyordu.

"Peki o zaman gidiyorum"

"Aferin pambık sakın belli etme kıskandıgını"

Üzerimi silkeleyip yerimden kalktım. En ufak sözle bile kendimden ne ara bu kadar çabuk geciyordum.

Aynaya bakıp sildigim ruju tazeledim. Ne kadar süre durdugumu bilmedigim lavabodan dısarı çıkabilmistim. Koca  restorantta bir tuvalet olması sırayı cogaltmıstı.

Ben gidince hafif kilolu kıvırcık saçlı bayan girerken söyleniyordu.

  Yine son kez derin nefes alıp masaya ilerledim.  Gözlerin üzerimde olmadıgına emindim. Cünkü sohbetleri cok koyu olmalıydı. Yerime otururken arda hocanın gülümsemesine karsılık verdim.

"Iyi misin güzelim"

Sonunda beni merak eden adamın elini sıkıca tuttum.

"Iyiyim semih "

Zorla gülümseye çalısıp söyledim. Gözünü üzerimde sabitlerken kendimi biraz olsun rahatlatmaya çalısıyordum.

"Sıkıldın sen "

Elimi tutup öperken diken degil kıymık üzerinde oturuyordum.

"Yanındaki kız arkadasın mıydı semih"

Yüzüme anlamsız bir ifadeyle bakarken arda hocaya baktı. Ellerini kaldırıp pes eder gibi ifade takınan arda hoca agız arasında bir seyler geveledi.

"Cok eskiydi. "

"Peki burada ne isi var semih"

Masaya göz gezdirip bana döndü.

"En yakın arkadasımızdı. O yüzden burda"

Vay bee hem arkadaş hem sevgili güzelmis. Elini tutmayı bırakıp ben lavabodayken gelmis olan kırmızı meyve suyunu  bir anda kafa diktim.

Tadı çürük üzüm tadına benziyordu. Agızımda igrenc bir tat bırakırken basım dönmeye basladı. Bir kac dakika dönerken midemdeki acıma hissi yakıyordu.

"Hem yakın arkadas hem sevgili!"

Yine tek basıma söyleniyorum. Beni dinleyen bile yoktu.

Masadaki sohbete dahil olan semih in omzuna isaret parmagımla dürtüp yer degistirmek istedigimi söyledim. Arda hocanın yanında daha güvendeydi.

Itiraz etmeden degisince kız bana dik dik baktı. O benim semihim ve ben onun icin her seyi yaparım. Basımdaki agrının gecmesi icin semih önümde bulunan meyve suyunu da diktim.

Yine bir dönme hissi yasarken enerji geliyordu. Tadı çürük üzüm gibi gelmiyordu.

"Sen semihin kız arkadasısın heralde"

Siyah uzun saclı düzgün bir fizige sahip olan kıza kücümser bir bakıs atıp güldüm. Gözlerimi kısıp istemsiz bir sekilde tebessüm ettim. Evet derken bile o çıkan sesi öldürmek istiyordum. Masada ki bos kadehleri dolduran garsonla yine cam kadehi alıp ictim. Tadı cok hosuma gidiyordu.

Kırmızı rujun lekesi bardakta kalırken yere bıraktım.

"Siz yakın arkadaşmışsınız sanirim"

Aralarında ne olup bittigini anlamak istiyordum. Cesaretim toplanmıstı. Hafif bir bas dönmesi vardı sadece. Oda kemaan sesinden olsa gerekti.

"Evet tatlım semihle biz cok yakındık. Sevgilimdi. Ilk askı bendim"

Cok meraklıyım ya. Bu adam söz konusuyken niye aklımla hareket edemiyorum ki. Ilk askmıs. Nasıl sevgili oldukları meraı gözükmek istemedigim icin sormasam daha iyiydi. Simdi ona sorunca tekrar acılacak olan konular semihi kabullenme sürecini tekrar gözden gecirmemi saglardı. Acelya daki oldugu gibi ona ögretmen bile demek istemiyordum.

" anladım"

Duymak istemedigim sözü malesef ki duymustum. Tırnaklarındaki kırmızı oje dikkatimi cekmisti. Benden daha güzeldi belki de.

Sinyaller veren ic sesim su an kendinde degildi.

"Üc sene beraberdik"

Ne acıyosun konuyu bir de bana ne yani. Üc sene koca bie üc sene birlikteydi. Bir de bir hafta bilemedin iki haftadır birlikteyiz. Umutsuzum ben o kızın yanında.

Belimi saran elini sıkıca tuttum. Yanımda oturan kız sinirlerimi tavan yaptırıyordu. Sabahtan beri arkadası diye söylenmemistim.

" saram!"

Kulagıma fısıltıyla söyleyen sözle kıza bakmaktan vaz gectim. Ona döndüm.

"Efendim semih!"

Kıskanınca sesli çıkan sesime hayret ettim.

Yine önüme dolan bardagı fakedince tekrar ellerime alsamda bıraktırdı.

"Ya semih bırak bari meyve  suyumu iceyim"

Kaslarını catarken ellerimi avucuna aldı.

"Kac bardak ictin sen"

Ellerimi gösterirken üc oldugunu söyledim. Altı tane gözüken parmaklarımla gözlerimi ovaladım.

"Iyi halt ettin sara"

  "Niye ki"

Icimdeki mutlulugu dısa yansıtmak istiyordum. Yanımda duran kızıda dövmek istiyordum.

"Daha önce hic icki icmedin demi sen"

Icki içsem annem beni döver. Kesin döver yani.

"Hayır"

Gülerek basımı salladım. Ben sade meyve suyu icmistim.

"Şarap icinde alkol var sara. Neden dikkat etmiyorsun sen sara!"

Ellerimi boynuma koyup dudagına yaklasmaya calıstım. Nefesini hissediyordum. O beni etkisi altına alıyordu. Onun kokusu sanki en güzel çicegin en güzel kokusuydu. Yemyesil bir bahcenin sarı ve kırmızı olan çicekleriydi.

"Sara kendine gel!"

Boguklasan sesini anlayabilmistim. Kollarımı indirince itiraz etmeye calıssam da elimi kaldırınca dünya dönüyordu.

Insanlar sallanmaya baslamıs müzik daha da hızlanmıstı.

"Bize müsade millet!"

Yine o sesi en güzel rüyalarımdan tanıyordum. Elime dokununca titreyen vucudumu kontrol edemiyordum. Aklım gitmisti.

Soguk bedenime carpınca dısarda oldugumu anladım. Dünya bu halde daha güzeldi.

Ne ara geldigimizi bilmedigim araba onun mis kokusuyla dolmustu. Koltuguna otururken ondan ayıramadım gözümü.

"Neden kız arkadasınla konusuyorsun!"

Baskalarının yanında hesap soramiyordum. Simdi yalnızdık.

"En yakın arkadasımdı"

Söyledigime neden cevap vermiyordu. Dudakları neden beni çekiyordu.

Kucagına cıkma istegi uyandırıyordu. Beynim etki altındaydı. Tutuklu kalmıstım.

Bir mahkumdan farksızdım. Hissetmeye calısıyordum düsüncelerimi ama olmuyordu. Kucagına oturup ona dönerken direksiyona yaslandım.

Seslerini yine boguktu. Anlamıyordum. Onu istiyordum karsı koyamıyordum.

"Seni istiyorum hemen simdi burada semih!"

Tenime baski yapan nefesini hissedebiliyordum. O benim hayallerimi süsleyecek tek adamdı. Onun olmayı isteyen hücrelerim kollarını cekip belime dolattı.

Dudaklarım yanaklarına hafif darbeler kondururken dudagıylaa bulustu. Soguk olan arabada onun nefesi beni ısıtıyordu. Dilini agızıma bastırırken titreyen nefesimi kontrol altına alıp inlemeye basladım. Ellerimi saclarının arasına gecirip çekistirmeya basladım. Kasıklarımda olan siskinlikle nefesim düzensizlesiyordu. Onu hissediyor onu istiyordim. Dudaklarından inip çenesine oradan da boynuna inip delicesine emmeye basladım.

Icimde olusan her fırtına siddetli bir yagmura dönüsüyordu.

Kalcamda olan ellerini sıkarken üzerinde inlemeye basladım. Bana ne oluyordu.

Acıkta kalan boynuma dili degerken onun olmak icin can atıyordum.

Gömleginin dügmelerini soyan elim bir anda tutulunca yüzüne baktım.

"Durmalısın sara!"

Nefes nefese söylerken gözlerimi ayıramıyordum.

"Seni istiyorum semih!"

Boynuna tekrar kolumu dayarken bir kere dokunup bıraktı.

"Iyi degilsin sara. Lütfen gidelim simdi baslarsam duramam sabah uyanınca pisman olmanı istemiyorum!"

Durmasını istemiyordum ki. Onun olmak istiyordum. Kimse ye onu vermek istemiyordum.

"Pisman olmayacagım"

Sesim düzene girerken belime doladıgı elini cekti.

"Güzelim hadi eve gidelim"

"Beni istemiyor musun!"

Diger kızlarda olup bende olmayan neydi.

"Istiyorum hemde delicesine istiyorum. Sabah uyanınca pisman olmanı istemiyorum "

Sacımı kulagımın arkasına özenle sıkıstırdı.

"Peki"

Ben pisman olmazdım. Sadece onun olmak istiyordum.
Dudagıma tekrar dudaklarıyla birlesip son kez öptü. Istemeden de olsa yerime gecmistim. Camdan dısarı bakarken ellerini yine üzerimde hissediyordum. Kemerimi takıp yanagımı òptü.

"Rujunu güzel silmisim"

Söyledigi söz beni istememesini telafi etmezken ortada bulunan aynadan dudagını sildi.

Arabayı calıstırırken üzerindeki ceketi çıkarıp arka koltuga attı. Geldigimiz yer gözden kaybolurken ısıkların dalgalanmasına gözlerimi kapattım.

..

"Yavrum iyi misin"

Gözlerimi hafifce aralarken etrafa bakındım. Arabadaydık ama yürümüyorduk.

"Hayır semih midem agrıyor
"

Basımda ki korkunc agrıda vardı.

Kesik kesik nefesler alabiliyordum.

Continue Reading

You'll Also Like

808 95 43
Kalpsiz canavar güzeller güzeli prensesin aşkına sahip olduğunu anladığında içinde ki amansız öfke dinmemişti. O, bu hikayenin kahramanı değildi çünk...
935K 55.7K 72
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
8.5K 171 19
Osmanlıca ile ilgili tüm bilgiler bu kitapta
996K 54.4K 41
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...