"Ömer hadi uyan ya "
Derste uyuyakalmıstı. Eger kalkmazsa hocalar kızacaktı.
"Sara bes dakika daha "
Ceydada arkadan dürtmeye baslamıstı. Bu cocuga ne olmustu böyle. Dayanamayıp kalktı. Ama gözleri kıpkırmızıydı.
Zil calmaya baslamıstı. Murat yine bizim sınıfa girip yanıma geldi. Ömerin halini görünce bana noldu der gibi bakıp durdu.
"Bilmiyorum ki "
Ömerin bası üzerime düserken ne oldugunu anlayamamıstım. Son zamanda ömerle murat birbirleriyle iyi anlasıyorlardı. Murat ne oldugunu bilmiyordu.
Zorla ömeri kaldırıp lavaboya götürürken ceyda ve sevgilisi batuda bize yardım etti. Fazla dikkat cekmemeye calısıyorduk.
Batu ve murat ömerle birlikte lavaboya girdiler. Ceydayla biz kapida merakla bekliyorduk.
Murat lavabodan cıkınca arkasından ömerde cıktı. Yüzü fena halde suya bulanmıstı. Ama kendindeydi. Cantamdan peceteyi cıkarıp ömerin yüzünü sildim.
"Sara ya annelik yapma"
"Sus lütfen noldu sana"
Ömer hala biraz yorgun duruyordu.
"Aksam biraz kacırmısım."
"Nasıl yani"
Yüzünü silen elimi tutup indirdi.
"Icmisim sara"
"Ne nasıl yaparsın sen bunu."
"Sara lütfen annem gibi konusma sabah zor kactım elinden"
"Sen nasıl icersin ya bu cok günah lütfen bir daha yapma"
Hocanın iceriye girmesiyle konusmam yarım kalmıstı. Ders boyunca kendini toparlayan ömerle yüzyüzeydim.
Ögle arasına girince kendimi dısarıya attım. Ceyda zaten batuyla takıldıgı icin bu aralar gercekten yalnızdım.
Semih hocanın dısarda ögrencileler sohbet etmesini karsı banka oturup seyrettim. Yalnız basıma oturmayı kalmayı huy edinmistim. Bu aralar en yakın dostum ömerdi. Ama oda bu gün iyi degildi.
Bankta cevreye göz gezdirirken kulaklıgı kulagıma takıp müzigi actım. Okulda zaten pek dikkat ceken biri degildim. Etrafta pek gözükmemeye dikkat ederdim. O yüzden müzigi sonuna kadar acsamda pek farketmezdi. Kim gelip rahatsız etmezdi.
Oturdugum yer voleybol sahasına yakındı. Tamam pek sevmesemde izlemeyi severdim. Sınıfımdakiler oynuyordu. Genelde araları top oynayarak voleybol basketbol tenis oynayarak gecirirlerdi.
Müzik bitip diger müzik baslarken yasadıklarımı düsündüm. Annemi babamı herseyi düsündum. Artık aglamayacaktım.
Duygularımdan arınıp instigrama girdim. Aslında tek merak ettigim semih hocanın duvarıydı. Ana sayfada paylasılanlara göz atmadan direk duvarına girdim. Gizliydi ama acmıstı.
En son paylastıgı fotografa bakarken annesinin yanındaydı. Iki hafta önce paylasmıstı. Sanırım o sırada ben evdeydim daha dogrusu odamdaydim. Onlarsa salonda cünkü gormemistim. Ama ikisininde elbisesinden hatırlıyordum. Eski fotograflara baktım. Adamın tisortlu nadir fotografı vardı. Ya bir insan niye normal fotograf atmazdı ki.
Elimden birden telefon cekilince sıcradım. Semih hoca elimden alıp yanıma oturdu. Cok kötü yakalanmıstım. Su an yerin dibinde olsam o kadar iyiydi bu durumdan.
Kulaklıgı cıkarıp elinden teli cekmeye kalktım. Bir koluyla beni tutarken diger koluyla tele bakıyordu.
Dayanamayıp pes ettim. Yüzünceki gülümsemeye baktım.
"Gizli gizli benim duvarıma mı bakıyorsun. Birde üstü acık fotografıma. Canlısı yanında sara."
Ne ne yanlıs mı duymustum. Yaa...
"Hocam ya öyle bir baktım."
inanmadıgı her halinden belliydi.
O hain gülümseme sinir etmisti.
"Tabi sara tabi"
Telefonumun her bölümüne girerek bastan asagı kurcaladı. Ne desem bostu. Utancımdan ne yapacagımı bilememistim.
"Ee anlat bakalım burda neden yalnızsın. Noldu."
Telefonumu kapatıp cebine atarken itirazlarımı hice saydı. Etraftaki ögrenciler bize bakıyordu. Yeni farketmis utanmıstım. Sorusunu yineleyip yalniz ne yaptıgımı tekrar sordu.
"Ceyda batuyla ömer iyi degil muratla bende yalnızım. Aslinda yalnızdım"
Semih hocanın yüzünde ki gülümseyi seviyordum. Bana bakarken gözlerinin icine bakmayıda kimseyle göz teması kuramazken bu adam tüm alıskanlıklarımı hice sayıyordu.
Herkesle iyi gecinebildigim dogruydu ama semih hocayla böyle olacagım aklıma bile gelmezdi.
"Hmm sende oturup benim fotograflarıma bakayım mı dedin"
"Ya herkese bakarken sizde denk geldiniz yani sırf sizinkine bakmadim"
Biraz kekelemistim. Ama olsun.
"Bu aksam ne yapacaksın"
Semih hoca birden ciddilesmisti. Alay eder gibi havada degildi.
"Ömerle ders de iyi degil bu gün sanırım bosum."
"Okuldan sonra o zaman birseyler yapalım"
Saka mıydı bu. Yoksa ciddi mi.
"Eminmisiniz"
Basını salladı. Bir süre sessizce oturduk. Ögrencilerin gelmesiyle kalabalıgı sevmedigim icin kactim.
Cıkısta semih hocayla beraber parka geldik.
"Neden geldik ki buraya "
"Huzur bulmak ve zaman gecirmek icin."
Yanımızdan pamuk sekerci gecerken bana da al diye ısrar ettim. Tabi aldıgında kıyıp yiyemedim.
Sonra banka oturduk yine parktaki cocuklara baktık. Biraz degisik ve sıradan bir durum gibi gözüküyordu. Ama öyle degildi.
Niye bilmiyorum ama su an gercekten dedigi huzurvardı. Beni yanına cekerken ne odugunu anlamadım. Omzuna yatmamı sagladı ve kolunu boynuma doladi. Gercekten kalp atıslarım normalin cok üstündeydi. Hic anlayamadıgım kadar muhtesem bir haldeydim.
"Evet sara simdi konusalım."
Duygularımı alt üst ederken nasıl konusmamı bekliyordu ki. Nasıl bir insandı böyle bana önceden hic yüz bile vermezdi. Her seferinde terslerdi. Soru sordugumda bile bana bir kere anlatır baska anlatmazdı.
"Sey ne konuda ne anlatcam"
Elimi ellerinin arasına alırken temellli kendimden gecmistim. Tamam hic bir erkege bu kadar yakın olmamıstım.
"Hangi bölüm istiyorsun nereye gideceksin "
"Avukat ama biraz zor."
Tamam calıskan bir ögrenci degildim. Ama kazanabilirdim degil mi zor degil. Kararım belki gülmesine yol acacaktı.
" neden zor olsun. Sonucta senin hayalin yapabilirsin"
Tahmin ettigim gibi olmamıstı. Tam tersine gülmek yerine beni tesvik etmisti.
Yanagımda parmakları gezdirmeye baslarken kasıldım. Ama mutluydum. Simdi doyasıya sarılmak vardı. Ama imkansızdı.
Ne kadar öyle durdugumu bilmiyordum. Mutluluktan havalara ucmak uzereydim. Biri görür endisesi yoktu. Sonucta okuldan caddeden uzaktaydık. Yeni gördügüm her hangi bir parktı. Kucük ama sevgi dolu bir havası vardi. Elimden tutup arabaya yürürken ayaklarım basamaz duruma gelmisti.
Biliyorum tuhaf bir durumdu. Yani bu duruma uygun tek soz tuhafti.
Güzel bir anın bitmesine üzülüyordum. Fakat bu gün hayallerimdeki gibiydi. Tek fark vardı hayalimden ondan utanmıstım.
Eve gidince kapıdan iceri girer girmez eski haline büründüm hic bir sey olmamıs gibi gidip odasına gecti. Eski dengesiz kendini begenen haline dönmüstü. Ama bu günü bana yasattıgı icin cok mutluydum.
Aksam yemeginde hic konusmamıstı. Gupse abla bile zorla agızından bir kac kelime alabilmisti. Babasıyla oturma oda sına gectiklerinde bile durgun bir hali vardı.