❄️ ÇAĞRI

40.4K 3.8K 1.5K
                                    


Bugün ki şarkımız : James ARTHUR - İmpossible 

▏₰ Alysa

Sert çıkışım kimse tarafından beklenmiyordu. Yükselen sesim ormanın içinde bir yankıyı doğurmuş, sürü üyelerinin gözlerini fal taşı misali açmıştı. Robert'in kalbinden çıkan koyu renkli kan çimenleri yeni bir renkle taçlandırıyordu. Güneş ışıklarının yansıdığı birikinti, tuvale resmedilmiş kırmızının en cinayet tonuydu. Ruhu kabuğunu terk etmişti. Geride bıraktığı parçası ölümün dokunuşlarına maruz kalarak, katılaşıyordu.

Kabul edilemezdi.

Güdüleri ve açlığını bastırma dürtüsüyle saldıran Mantikoru katletmişti. Bizi tehlikeye atmasına rağmen bunu yapmasının altındaki sebebi idrak edebiliyordum. Çünkü karşımızdaki bir yaratıktı. İnsanın sahip olduğu düşünme yetisine sahip değildi. Yemek için karşısında o anda kim olsa tereddüt etmezdi. Lakin bir insan öldürmek çok başkaydı. Kalbine o bıçağı saplarken nasıl oluyor da hala hissizce bakabiliyordu bana? 'Vicdanın nerede!' diye bağırmak istiyordum yüzüne. Ne kötülük işlerse işlesin bu herif öldürülmeyi hak etmemişti. Onun yaşayacağı günleri gasp etmekten hiç mi rahatsız olmuyordu?

Kendini taşa çevirmiş bu adam, elleriyle kaç kişinin şah damarını sökmüştü? Evet. üstlendiği soğuk kanlılık kıya'ya alışık birinin armağanıydı.

Onun için duyduğum korkudan çenem titredi.

Tükeniyordu.

Bana yaptığını hafifletecek bir sebep vermesini istedim. Sordum. Bıkmadan, usanmadan ona neden öldürdüğünü sordum. Birkaç saniye daha geçmişe karıştı lakin o susmaya devam etti. Çenesini kitlemişti ve bakışları yüzümde sabitti. Çene hatları belli olduğundan buradan bile görebiliyordum dişlerini sıktığını. Onu yargıladığım için mi öfkeliydi?

Ağır bir hayal kırıklığı çöktü elalarıma.

"Senin için insan hayatının bir değeri yok mu? hoşuna mı gidiyor arkandan sana bir canavarın gözüyle bakmaları! Gideon o adamı öldürdüğünde son sözü ne oldu?! sana ne diye ithaf etti? bu sen misin gerçekten? inan bana tek yaptığın şey sesini kesmek olmadı. Söylediklerini haklı da çıkardın!" çıldıracaktım. Alnına yapıştırılmış etiketi kabul etmekten ne farkı vardı yaptıklarının? neden inkar etmiyordu!

"Alysa!" Metus araya girmeye çalıştığında Gideon "Karışma" diyerek onu durdurdu. Ne yani onlarda mı Gideonu savunacaklardı? biri bile ağzını açıp yanlış yaptığını söylemeyecek miydi? kaşlarımı derinden çatarak, Metus'a baktım. "Lideriniz olduğu için onun yaptıklarını görmezden gelecekseniz buyurun buna devam edin" dedim. Ardından gözlerimi, hiddetin soğukluğuyla harmanlanmış gümüş renkli irislere çevirdim. "Ben senin süründen yada klanından değilim! üzerimde bir hakkın yok! buraya sadece bana yardım ettiğiniz için karşılığını ödemeye geldim. Eğer bu amaçsız cinayetlere devam ederseniz size karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğim! şimdi durunda köy halkına öldürdüğünüz adamı nasıl izah edeceğinizi düşünün. Eğer onu öldürdüysen bunun olabileceğini de hesaba katmış olmalısın!"

Son sözlerimden sonra arkamı dönerek yanlarından uzaklaştım. Telaşlı adımlarım gittikçe daralan göğsüme baskı uyguluyordu. Zihnimin içine gömdüğüm travmalar uyanma belirtileri göstererek, zangır zangır titrememe yol açmıştı. Yeniden hatırlamaya, yeniden aynı acılara katlanmaya gücüm yoktu.

Vicdanı körelmiş ve taş bir kalbe sahip insanlarla yaşamanın ne demek olduğunu iyi bilirdim.

O duygudan yoksun gözlerle her buluştuğumda, içimde oluşan suçluluk duygusunun uyutmadığı geceleri en iyi ben bilirdim.

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin