❄️ÖLÜM HIRILTISI

24.9K 3.3K 1.9K
                                    

Multimedia: Cem adrian - Ben seni çok sevdim.

KİTAP ASLINDA BU BÖLÜMDEN SONRA BAŞLIYOR MİLLET!

▏₰ Alysa

Sığınakları basıldığı için ortama kargaşa hakimdi. Dışarıda savaş başladığından beri aralıklarla yer sarsılmaya devam ediyordu. Aklıma dolan korkunç ihtimallerle elim ayağım birbirine dolanıyor bir an evvel buradan kaçıp bizimkilere yardıma gitmek istiyordum. Öteki alemin kapılarını açmayı nasıl başardıkları hakkında en ufak bir fikrim dahi olmasa da bunu becerdikleri gerçeği şuanda nasıl başardıklarını öğrenmekten önce geliyordu. Zira Deruth ve havarileri uğraşmadan sonu gelmeyen bir orduya sahip olmuşlardı. 

İç ürperten bu cümlenin faturası yakın zamanda muhakkak İnalihte yaşayan ırklara kesilecekti. Zindana gelmeden evvel gördüğüm kuvvetleri hatırlayınca alt dudağımı işkillenerek dişledim. Kalash klanı bütün sürüyü toplayıp buraya gelse de sürgüne çarptırılmış vahşi bir orduya sayı bakımından da güç bakımından da kafa tutamazdı. Gideonun bizzat eğittiği güruh bir yere kadar onlara kol kanat gerebilirdi.

Neticede bizim yanımızda savaşmak istemeyenlerde ileride düşmanla iş birliği yapacaktı.

İnalihte kartlar yeniden dağıtılacaktı.

Şeytanın kulağıma fısıldadığı vesveseleri gölgede bırakarak şimdiye odaklandım. İnalihi işgal altından kurtarmak sonraki meseleydi. Önce buradan sağ çıkmalıydık.

Sıkıntıyla ciğerlerimde ki havayı boşalttım. Kaçırılan kişi sürüden biri olsa dahi Gideon elini taşın altına koymaktan gocunmayan bir liderdi. Mevzubahis Aşina olduğundaysa problem yalnızca liderlerinin kadını olmaktan çıkıyordu. İşin içine şöhretleri, şerefleri, namları giriyordu. Dişi liderini korumaktan aciz bir klan İnalih'in kontrolünü elinde tutamazdı. Üstelik bu sefer tek başıma da değildim. Yardımcı komutanlarının mühürlüsü de benimle birlikte alıkoyulmuştu. 

Berbat ve tükenmiş bir haldeydim. Yorucu bir mücadeleden çıkmamızın hemen ardından zihinsel olarak işkence görmüştüm. Dinlenmemenin verdiği ağırlığın üstüne birde tohumlar tarafından komaya sokulmak bir süre sonra takatsizliğin belirtilerini hareketlerime de yansıtmaya başlamıştı. Uyansa bile Eira'da benden farksız olacaktı bu yüzden düşmanla yapabildiğimiz kadar az temasta bulunmalıydık. En makul seçenek avcı kızı kendine getirip gizlice buradan firar etmekti. 

Sürünün olduğu bölgeye girdiğimiz anda geri çekilebilirdik. 

Planımın işe yarama olasılığı çok düşük olduğundan elimi saçlarımın arasından sıkıntıyla geçirdim. Çıldıracağım, bizimkilerin ahvali muammayken Eira'yı bile uyandıramıyordum! Nasıl birde düşmana görünmeden sıvışacaktık? Ne yapmalıyım? Ne?! Sinirle bacağımı tırmaladım. Hemen bir çözüm bulmam lazımdı. Bu kargaşa ortamında kimsenin aklına gelmesek de bir şekilde hatırlanacaktık. Gideona karşı rehine olarak bizi kullanmak ellerindeki en büyük kozdu. 

Aklımda çakmak taşları gibi kıvılcımlar saçarak beliren fikirle duraksadım. Daha evvel denemediğim bir yöntem vardı. Riski çok yüksek olmasının yanı sıra geri tepmesinin ne olacağı da bilmece olduğundan yapıp yapmamakta ikilemde kalmıştım. Diğer yandan başka çaremin olmadığı da barizdi. Alacağım zararın üstesinden geleceğime inanarak etrafımda kesici bir alet aramaya koyuldum. Gözüme kestirdiğim çiviye uzanarak aldım. 

Mürekkep ve kağıt bulamıyorsam o halde kanımı ve derimi kullanırdım. 

Çivi paslı gözükmese de Tetanoz olmazdım inşallah. Bu alemde kazıklı humma olarak da bilinen bu hastalığa deva bulunmuş muydu acaba? İçimden dua ederek çiviyi yukarı kaldırdığım gibi avucuma sapladım. Acıyla çığlık atıp çiviyi rastgele bir yere fırlattım. Dişlerimi kıracak raddede sıkarak iniltilerimi boğmaya çalıştım. 

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin