❄️ÖTEKİ DİYARIN ÇİÇEĞİ

37.2K 3K 1.6K
                                    

Bebeklerim biliyorsunuz ben kesitleri instagram, twiter da paylaştığım gibi wattpad profilimde de paylaşıyorum. Duyuruları da tabi ki. Haber almak için içlerinden en azından birini takip edin lütfen. 

Multimedia: İndila- Love Story (Reila'nın söylediği şarkı)

▏₰ Yazar

Gölgelere saklanmıştı.

Gölgelerin arasından gizlice onu izliyordu.

Gölge oydu.

Buraya neden geldiğini içten içe bilse de gerçeği sol göğsünün altındaki fazlalığa gizliyordu. Kendine küfretti. Varlığının en büyük düşmanının inine girecek kadar mı gözü dönmüştü?  Onlardan korkuyor ya da çekiniyor değildi. Saldırma niyetiyle gelseydi burada öylece durmaz en yakınındakiyle işe başlardı. Geliş amacı o kadın olduğundan uslu duruyordu. Karanlık öyle bir sarmıştı ki etrafını ondan tarafa bakan birinin fark edebileceği tek şey siyah bir örtü de asılı duran gümüş irisleri olurdu. 

Bugün cadılar Beltane'nin gelişini kutluyorlardı. Tapınağın sütunları yeni açmış yaban asmalarıyla sarmalanmıştı. Her yere fenerler çekilmiş, çocuklar ellerindeki sepetlerden aldıkları çiçekleri millete dağıtıyordu. Yüzlerindeki mutluluk baharın gelişine hastı. Saçlarının rengi soylarına ismini vermişti; Beyaz cadılar. İnalih'in zirvesindeki klanlardan biri olduklarından her kutlama yapışlarında kapılarını diğer ırklara açarlardı. Yalnızca yüksek mertebe sahipleri değil, yoksulları da içeri alırlardı. 

Dudaklarının kenarları çevirdikleri numaraya karşı hissettiği küçümsemeyle yukarı kıvrıldı. Kim inkar ederse etsin dünyada kalbine karanlığın lekesi sürülmemiş tek bir canlı yoktu. Her aydınlığın içinde de bir karanlık mutlaka vardır. Ne sürekli bir aydınlık hüküm sürer, ne de sürekli bir karanlık. 

Doğuştan elde ettikleri mevki ile böbürleniyor, karanlığın çocuklarını aşağılıyorlardı.

Kibir. Yedi büyük ölümcül günahtan biri değil miydi? İşlerine geldikleri gibi davranıyor olmaları tiksinçti. İyilik adı altında yaptıkları yardımları izlerken irite oluyordu. Karanlıkta doğanlarda, yollarından karanlığa sapanlarda en azından yaptıkları tercihin arkasında duruyor; benliklerini yalanlamıyorlardı. İyilik kisvesi altında adalet dağıtanlarsa karanlık yönlerini perde arkasında sahneliyorlardı. Sonuçta bakış açılarına göre en temiz olanlardı, onca günaha rağmen kirlenmezlerdi.

Etraf bugün çeşitli çiçeklerin birleşerek oluşturduğu ahengin hoş kokusuyla dolmuştu. Beyaz cadılar kimi bölgelerde çiçeklerin cadıları olarak da bilinirlerdi. Zira her biri miras aldıkları gücün rengiyle özdeşen bir çiçekle damgalanırdı. Elbette hiç bir damga öylesine belirmezdi. Cadılara herhangi bir güç verdikleri duyulmamıştı. Tam aksine çiçekler cadının enerjisiyle varlıklarını koruyabiliyorlardı. Damganın sıra dışı özelliği vücudunda belirdiği cadıya dair bir tanım taşımasıydı. Çiçeklerin dili burada devreye giriyordu. Her çiçeğin betimlediği mana, manalar yığını vardı. Cadının doğasından, kişiliğinden, geçmişinden haberdar ediyor olabilirdi. 

Soyları dahi damganın bütün sırrını çözebilmiş değildi.

Kutsanmış olduğu aşikar olan bu topraklarda ezaya ait bir emarenin işi yoktu. 

Yine de gelmişti.

Birazda olsa bakabilmek için.

O kadına. 

Tanışmalarının üzerinden uzun zaman geçmişti. Başta etrafında dolanmasından ne kadar rahatsız oluyorsa şimdi etrafında olmamasından o kadar rahatsız oluyordu. Yaralı bedenini taşıdığı mağara buluşma yerleri olmuştu. Bir in kurt için idealken beyaz bir cadı için derme çatmaydı. Hele de onun gibi zengin klanlardan birinden gelen kadınlar söz konusuysa. Bütün bu olumsuz koşullara fazla dayanamayıp kaçacağını farz etmişse de olanlar düşüncelerinin tersine ilerlemişti. 

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin