❄KURT'UN ÇAĞRISI

88.3K 5.1K 1.5K
                                    

NOT: KİTAP FİNAL VERDİĞİNDE DÜZENLEMEYE ALINACAKTIR O YÜZDEN İLK KISIMDAKİ HATALARI GÖRMEZDEN GELİN LÜTFEN❤️

Alysa

Elyelin ortasında ki kutlu Ay mutlak gücünü karanlığı yarmak için kullanırken gözlerimi dikmiş, birkaç dakikadır bu çabasını izliyordum. Şeytani kara bulutlar etrafını kuşatmış, saldırmak için an kolluyordu. Bulutların göğsünde örümcek ağı gibi yayılan şimşekler uğursuz bir şeylerin olacağını hissetmişçesine göğü çatırdatıp gürlüyorlardı. Ancak onlardan gelen soğuk hissiyat aslında kıyametin ta kendisi olduklarını fısıldar gibiydi.

 Ancak onlardan gelen soğuk hissiyat aslında kıyametin ta kendisi olduklarını fısıldar gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sere serpe uzanmıştım soğuk zemine. Sırtıma batarak beni rahatsız eden minik taşlar zihnime bir uyarı gönderiyordu.

Yine aynı rüyayı görüyordum.

Bıkkınlıkla iç çektim. Ardından elimle zeminden destek alarak doğruldum. Kalın telli siyah saçlarım yele misali omuzlarımdan kayıp, belime doğru döküldüler. Bakışlarım üstüme düştü. Üzerimde ince iplikli, kat kat tüllerden oluşan ve boyu neredeyse bileklerime dokunan bir elbisenin olduğunu gördüm.

Ayaklarım çıplaktı.

Ayağa kalkarak çevreme bakınmaya başladım. Bu rüyayı defalarca görmeme rağmen bulunduğum mekan o kadar olağan üstüydü ki, her seferinde incelemeden geçemiyordum.

İsimsiz bir uçurumun koynundaydım.

Adımlarımı uçurumun ince ucuna doğru atarak yürümeye başladım. Daha fazla ilerlememi yasaklayan engele takıldı bakışlarım, boşluğa. Yanlış bir adımın sonucunda, hayatım derin denizin serin sularında sonlanabilirdi. Dipsiz gibi görünen uçurumdan aşağı bakacak cesareti içimde bularak dikkatle inceledim.

Köpüren denizin dalgaları insanı korkutacak büyüklükle yükselirken sarp kayaları acımadan dövüyordu.

Öfkeliydi.

Deniz; gecenin karanlığını yansıttığından, köpüren beyaz köpükleri görebildiğim tek kısmıydı. Uçurumun karayla bağlanan cephesi yüksek ve sık ağaçların hakimiyeti altındaydı.

Uçurumun tam karşısında, ayaklarımın bastığı yerin kopyası olan bir uçurum daha vardı.

İkiz uçurum tepeleri. Bu yere adını ben vermiştim.

Rüyanın nasıl ilerlediğini ezberlediğimden biraz sonra gerçekleşecekleri biliyordum.

Elimi kalbimin olduğu tarafa götürerek, elbisenin kumaşını avuç içime alıp sıktım. Beklemeye devam ederken toprağında sulanarak büyütülmüş sarmaşıkların kıpırdanışını sezdim. En kuvvetli zehirden daha beter dikenlere sahip bu sarmaşık kalbimi dört bir yandan kuşatarak büyümeye devam ediyordu.

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin