❄️GECE BASKINI

28.6K 2.6K 1.6K
                                    

Derler ya kötü bir şey olursa her şey üst üste gelir diye bende öyle bir dönem geçiriyorum ve hala toparlanabilmiş değilim o yüzden burada uzun uzun açıklama yapamayacağım bölümün neden geç geldiği hakkında. Tek söyleyebileceğim; depremzedeler için geçmiş olsun diyebilmek. Sizinle birlikte tüm Türkiye'nin ciğeri yandı. Ailelerini kaybedenlerin başı sağ olsun. Her zaman sizinleyiz, yalnız değilsiniz unutmayın <3

İnstagram: endless_q.r

Twiter: Endless_QR

Wattpad: EndleSs_Q

Yorumlarda sorup duruyorsunuz ben her yerden duyuru yapıyorum bir şey olduğunda bilgi, iletişim ve haber almak için en azından birini takip edin lütfen :)

Bölüm: 7412 kelime.

▏₰ Yazar

Yeni yeni çiçek açmaya başlasa da ağaçlar doğa hala vaktin tam anlamıyla gelmediğini dallarda sıkıca kapanmış olarak duran tomurcuklarla haberdar ediyordu. Mayıs ayına, İnalih sakinlerinin deyimiyle beşinci aya girmişlerdi. Toprak yeniden canlanmış üzerindeki kış uykusuna ait izleri silkeleyip atmıştı. 

Çimenler yeniden yeşeriyor, tabiat yavaş yavaş uyanıyordu.

Üzerinde savaş giysileri bulunan beyaz saçlı bir kadın ormanın içerisinde yürürken ayağının altında katır kutur eden donmuş çimen sesleriyle birlikte arkasında ona eşlik eden kara bir bulut vardı. Düşman bölgesinde yürürken ki rahatlığı gezmeye çıkmış birini andırsa da aslında duyularını son raddesine dek açık tutuyor, tetikte kalmaya özen gösteriyordu.

Uçları sivri botları donmuş gölün sınırına yaklaştığında daha fazla ilerleyemeyeceği için durdu. 

Gökteki yıldızlar parıl parıl parıldarken usul usul aşağıya düşen kar oldukça kalın tanelerden oluşuyordu. Teninde bıraktığı soğukluk, eridiğinde ki ıslaklık sahiciydi. Derin bir nefes alıp verdiğinde ağzından çıkan sıcak hava dışarıda soğuk havayla buluşarak kristalleşip beyaz bir buhar şeklinde gözüktü. Hemen önünde sarkan daldaki pembe renkli çiçeğe uzandı. 

Çiçeğin taç yaprakları donmuştu. 

Dışarıdaki ilk bahar sanki bu civarı es geçmiş gibi bir geceydi.

Zıtlıkların getirdiği uyum bir başkasının gözünde güzel olarak adlandırılabilecek olsa da beyaz cadının büyü titreşimlerini görebilen gözlerine yansıyan manzara bundan çok daha korkunçtu.  Bu civara kara büyü tarafından işkence ediliyordu. Yapılan kötü büyü sayesinde doğadaki yasaların işleyişi zorla durdurulmuştu. Ve şuanda yasalar tam aksi şekilde çalıştığı için arş titriyordu. Bu yasak müdahale bölgeye geri dönüşü zor hasarlar verebilirdi. Beyaz cadı kanı damarlarında kuvvetlendikçe doğayla birleşiyor, ağaçların acısını, iniltilerini; yasaların üzerinde kurulan baskı neticesinde kırılmamak için direnişlerini algılayabiliyordu. 

Kırılırlarsa burada kara delikler açılabilir, tahminlerinden öte sonuçlar doğurabilirdi.

Bunun endişesi dört bir yanını sarmışken bir de kurtarması gereken ırklar mevzu bahisti. 

Bir an önce işe koyulsa iyi ederdi.

Gölün kenarına diz üstü çökerek elini buz tutmuş yüzeye bastırdı. İrislerindeki damarlar içindeki cadı kanı sayesinde kızararak ateş aldılar. Uçları omuzlarına değen beyaz saçları etrafını saran aura ile birlikte havalanarak dans edercesine dalgalanıyordu. Çenesinden yukarı doğru tırmanarak ilerleyen kızıl izler vücuduna binen yükün eseriydi.

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin