KİB - Üçüncü Bölüm.

16.1K 995 102
                                    

"Beni taciz ediyorlar," dedim en ciddi ve mağrur ifademle. "Onlarla gitmek istemediğimi söyledim ama bir türlü pes etmediler!"

Cadde kalabalık olduğu için sesimi duyan bir kaç kişi de etrafımıza toplanmıştı.

"Hayır," dedi kolumdaki eli hala geri çekilmezken. "Ona inanmayın, o bir hırsız!"

Kulağına eğildim ve fısıldadım. "Sana pek inanmış gibi durmuyorlar."

Üzerine gelen ve onu dövecekmiş gibi bakan bir kaç kişiyle bile hala kolumu bırakmamıştı.

"Abi..." dediğini duydum Ege'nin. "Bırak kızı da topuklayalım şuradan. O para senin harçlığının yarısı bile değil, niye başımıza durduk yere bela açıyoruz?"

"Sen git Egemen." diye öfkeyle söylendi. "Ben bu hırsızı yakalatmadan gitmeyeceğim."

Acaba bu adam kendini süper kahraman falan mı sanıyordu? Kötülüğe karşı mı savaşıyordu? İşe de hırsızlardan mı başlamıştı? 

Ben hırsız değildim ki! O parayı kadınlar ne sattığımı bile isteye vermişlerdi. 80 bin rupi istemedim diye mi oluyordu bütün bunlar?

Ege'nin söylendiğini duydum. "Aniden ahlak bekçisi mi kesildin başımıza?" Aynen! "Sen nişandan kaçmak için yapmıyorsan bunları, benim de adım Egemen değil."

Birden etrafta patırdı kütürtü olunca ben neredeyim onlar nerede bilemedim. Herkes birbirine girmiş gibiydi. Çok geçmeden, "Ne oluyor burada!" diyerek aramıza dalan ve bizi ayıran polis memurlarından sonra kendimi nezarethane de bulmuştum.

Ege yoktu, sanırım kaçmıştı. Onu tebrik etmek istiyordum çünkü ben o hengamenin arasından sıyrılıp kaçamamıştım. Kendimi çok kınıyordum.

Bankta ayaklarımı toplayarak duvara yaslandım ve başımı demir direklere dayayarak gözlerimi kapattım.

"Pişt, uyudun mu?"

Onun sesi hemen yan nezarethaneden gelirken "Efendim?" diye sordum.

"Sen tecrübelisindir bu konularda, bizi tahminen ne kadar tutarlar burada?"

Omuz silktim. "Ben de ilk defa geliyorum."

"Önceki hırsızlık deneyimlerinde yakalanmadın yani?" İmayla değil de saf bir merakla soruyordu.

"Yakışıklısın, kabul. Ama o kadar boş kafalısın ki." diye söylendim. "Ben hırsız değilim diyorum nesini anlamıyorsun?"

"Gözlerimle gördüm. Sana mı inanayım gözlerime mi?"

"O gözlerin, çeki o kadınlardan zorla almadığımı, onların parayı bile isteye verdiklerini de gördü mü acaba? Bir sor bakalım."

"Kandırmışsın işte, düşünecek ne var?"

"Siz ikiniz! Ses yapmayın." Gardiyanın bizi uyarmasıyla başımı geriye yasladım.

"Telefon hakkımı istiyorum!" Al işte, tekrar başlamıştı.

"Hay senin telefon hakkına." diye söylenerek onun olduğu nezarethanenin kapısını açtı görevli. "Arkadaşın geldi, komiserin yanında."

"Aslansın be Egemen." dedi demir parmaklıklardan çıkarak. Sonra kasılarak benim bulunduğum bölmenin önünde durdu. "Ben çıkıyorum, sen de ait olduğun yerdesin. Adaleti bu yüzden seviyorum."

Ona düz düz bakarken, polis memurunun benim de kapımı açması üzerine sırıttım. O ise şokla görevlinin elinde tuttuğu anahtara bakıyordu. Dumur olmuştu.

Kendine İyi BakWhere stories live. Discover now