69.Bölüm

15.2K 1.3K 46
                                    

8 Ay Sonra

Tahir o gün acile zar zor yetişti.
Hastane koridorunda Asiye'nin ve ailesinin trafik kazası yaptığını öğrenen adam karnında ki masuma bir şey olma korkusu ile doktorun yanına ağır adımlarla gelişini bekledi.
"Asiye Civan'ın kocası siz misiniz ?"
"Evet evet durumu nasıl ? Bebek ona bir şey oldu mu ?"
"Beyfendi sakin olun şuraya oturun ."
Giden genç doktorun arkasından bakan adam ne düşüneceğini şaşırmıştı.
İki elinin arasına aldığı başını yere eğmiş neler olacağını düşünürken ,giden genç doktor ile yanında yaşça daha büyük olan doktorun ayak sesleri ile başını çevirdi görür görmez ayağa kalktı.
"Merhaba Tahir bey ,daha önce karşılaşmıştık ben Asiye'nin doktoruyum."
"Evet hatırlıyorum ,Yıldız hanım değil mi ?"
Kadın başını aşağı yukarı sallayıp adamın eline dokundu.
"Asiye buraya getirildiğinde iç kanaması vardı.
Bebeğin doğumu başladığı için karınız önce onun hayatını kurtarmamızı istedi."

Tahir kadının sözleri ile elinin titrediğini hissetti .
"Anlamadım ,Asiye'ye ne oldu ?"
"Başınız sağolsun Tahir bey !" Deyip titreyen ellerine dokunan kadının gözlerinin içine çaresizlikle baktı.
"Peki bebek o ?"
"Yaşıyor fakat şu an yoğum bakımda ! Kazada o da darbe almış . " deyince adamın gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı.
Yoğum bakımın önüne geldiğinde küçücük bir bedene takılı fişlerle gözlerinden akan yaşları tutamadı.

Küçük masum bir bebek dünyaya geldiği gün tüm ailesini kaybetmişti .
Tahir kendi çocukluğunu annesinin ölümünden sonra babasının evlendiği kadının ona yaptıklarını hatırlayınca derin bir nefes alıp yaşam mücadelesi veren küçük kızına sır verir gibi fısıldadı.
"Nolur yaşa sakın pesetme benim senden başka ailem yok .Sende gidersen ben yaşayamam ."

Sonraki günlerde uzak akrabalar cenaze işlerini halledip bir bir evlerine gitti .
Tahir her gün uyanır uyanmaz hastaneye gidiyor kızının gün gn büyüdüğü zamanları ,iyileşmesini sabırla bekliyordu.

Doktor kızının hayati tehlikesini atlattığını söylediğinde adam tek başına hastane koridorun mutluluktan ağladı Allah'a mucizesi için şükürler etti.

Hastaneden çıktığında kucağında ki küçük kızı ile bir başına nereye gideceğini düşündü.

Bu topraklarda büyüyen Tahir olmak ve kızının onu kötü bir adam olarak bilmemesi için gitmeye karar verdi.
Kucağında bebekle nereye gideceğini düşünen adam Asiye'nin evine kızının eşyalarını almak için gelince karşısında gördüğü kadın ile yutkundu.
"Başın sağolsun, ben çok üzüldüm . Şimdi ne yapacaksın bir bebek ile yaşamak bakmak zor olacak .Eğer istersen ..."
"Ben sizi tanımıyorum !" Dediği an karşısındaki kız tıpkı çocukken baktığı gibi baktı.
"Tahir benim Sedef !"

Tahir kucağındaki bebeğini daha sıkı tutup Sedef'in yüzünü inceledi.
Kızın saçları ile kapattığı yüzünün diğer yarısını görünce iç çekti.

"Bu imkansız nasıl olur ? "
"Yaşıyorum Tahir ,senin için iyileştim."
"Benim için öyle mi ?
"Evet" diyen kıza Tahir öfke ile baktı.

"Neden ! Neden ben senin öldüğünü bilirken sen yaşadın ! Neden ben her gün çamura batarken ,sen yapma demedin neden durdurmadın .
Sedef niye ölmeme izin verdin ,niye öldürdün beni ?"

"Tahir ben biliyorsun sandım. Sana mektup yazıp yollattım." Deyince adam sinirle yanından geçip yürüdü.
"Hangi mektup benim içimdeki karanlığa ışık tutacak . Hangi mektup yaşadığım acılara merhem olacak ?"

"Bak bende çok kötüydüm annem utandı herkese öldü dedi. Bu yaşıma bu hale kolay gelmedim çok acılar çektim , senin için direndim ."

Tahir kucağındaki masum bebeğin yüzüne baktı
"Niye şimdi geldin ? Madem benim için yaşadın niye aylar önce gelmedin?"

"Asiye'nin öldüğünü duydum yanında olmak istedim. "Deyince Tahir son kez çocukluk aşkına ,onunla birlikte gömdüğü hayatını acıyarak izler gibi kıza uzun uzun baktı.
"Benim yaşamak için bir ailem var Sedef artık sana ve intikama ihtiyacım yok. Bu zamana kadar nasıl yaşadıysan ,aylar önce nasıl çekip gittiysen yine  öyle yap ."

Sedef arkasını dönüp giden adama gözyaşları ile bakarken bu muameleyi hakketmediğini düşünüyordu.

Tıpkı yalnızlığında ona sığınan tek ailem sensin diyen Tahir'in onun ölümünü kabul edemeyişi gibi.

Hasta ruhunu Cemal'e karşı öfkesiyle ayakta tutan adam Sedef'in yaşadığını kabul etmedi.
Eğer onun yaşadığını kabul edip affederse Cemal'e yaptıklarının bedelini ödememiş olacaktı.

Nereye gideceğini bundan sonra  nasıl yaşayacağını bilmeden, tek ailesi Ceylan ile kendilerine baba kız yeni bir hayat kurmak, sıfırdan başlamak istedi.

Asiye'nin hevesle kızına aldığı eşyaları toplamaya başladı.

Ceylan'ı beşiğine yatırıp çıkardığı valize kızın eşyalarını koymaya başladı.
Üst raftan aldığı battaniyenin arasından düşen zarf ile durdu.

Üstünde Tahir'e yazan zarfı yerden alıp yatağın üzerine düşünceli bir şekilde oturdu.
Zarfın içinden çıkan iki mektup ile adamın gözleri kızını buldu.
"Neler oluyor dersin Ceylan ? Babaya kaç mektup gelmiş böyle !" Diye kendiyle dalga geçerek ilk mektubu açtı.
Sedef'in yazdığını anladığı an okumadan yırtıp atan adam Asiye'nin ona mektup yazmasına şaşırdı.
"Anne bize mektup yazmış kızım " diyerek mektubu merakla sesli okumaya başladı.

Tahir'e
Hayatımda ilk kez mektup yazıyorum nasıl yazmam ne söylemem nereden başlamam gerek bilmiyorum.

Birinden de ilk kez özür dileyeceğim sanırım.
Özür dilerim Tahir;
yaşadığın her şeyin sebebi benim.

Bu mektubu ya da itirafı neden yazıyorum bilmiyorum ama bir korku var içimde bütün kalbimi esir aldı . Nefesim kesiliyor bunun nedeni belki doğum korkusu belkide karnımda ki masuma layık bir anne olamama korkusu bunu da bilmiyorum.

Bu yazdıklarımı bir gün okur musun onu da bilmiyorum.

Ben kıskanç bir çocuktum hepte kıskanç biri oldum.

Bunu niye söylüyorum çünkü yaşadıklarının ,hayatını mahveden şey benim içimdeki çocukça kıskançlıktı.

Senin geleceğini çalan bendim Tahir Cemal o değildi.
Bu hikayenin en masumu Cemal'di .

Sedef'in öldüğünü sandığımız yangını ben çıkardım, Cemal her zaman söylediği gibi masumdu.
O günü net olarak hatırlamıyor olması onu suçlu yaptı.
Ailesi bile en başta ondan şüphelenirken suçlama kendini nereden bilebilirdiniz.
Dahası var bunun içinde özür dilerim , ben Cemal'i arayıp Ceylan hakkında saçma sapan imalarda bulundum.
Özür dilerim , karnımda çocukla ortada kalmamak için Sedef'in mektubunu senden sakladım.

Ben kendimi affedemiyorum her gece rüyalarıma o gün ki yangın giriyor .
Pişmanlıkla kavruluyorum  ne olur sen beni affet .
Bu içimdeki korku beni alıp giderse ,kızıma iyi bak Tahir ..
Yaptığın hataları onunla sıfıra , temize çek .Senden başka emanet edeceğim bir babası yok .
Senin baban iyi bir adam değildi fakat biliyorum sen iyi bir baba , iyi bir insan olacaksın .
Yaşattığım tüm acılar yüzünden senden ve Cemal'den af diliyorum ."
Asiye ...

Tahir elindeki biten mektuba uzun uzun baktı.
Yaşadığı ,yaşattığı her şey yalanmış ,yanılsamaymış.
Boşuna akıp giden harcadığı zamana üzüldü.
Adam pişmanlıkla gözünden akan yaşları sildi.
Beşiğinde ona yumuk gözlerle bakan Ceylan'ı kucağına alıp sarıldı.
"Biz seninle çok mutlu olacağız prenses kızım. Senin baban kimsenin seni kırmasına ve  incitmesine izin vermeyecek . Hep koruyacak seni  hiç yalnız bırakmayacak  ."
Deyip henüz bir tane bile saçı olmayan başını gözündeki yaşlara rağmen gülümseyerek öptü.

"Bana baba olma şansı verdiğin için seni affettim ,Asiye ." Diye sessizce gökyüzüne fısıldadı.

Çay Karası ♣️Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz