37.Bölüm

22.9K 1.6K 33
                                    

Akşam yemeğinden sonra Ekrem ve ailesi Kıratlı konağına gitmek için yola çıktı.
Güneş Cemal için endişeliydi Asmin ile telefonda konuştuklarında bile fenalaşan Cemal'in yeniden üzülmesini istemiyordu.
Bakışlarını sevdiği adamdan zar zor koparıp yanında oturan annesine ve önde Cemal'in yanında oturan babasına baktı.
İçinde herkes için bir korku vardı.
Hasret için ,Berna için ,Asmin için ve Cemal için korkuyordu elinden hiç bir şey gelmemesi çaresiz hissettiriyordu.
Derin bir iç çekip arabanın camından hafif hafif yağan yaz yağmuruna baktı.
Cemal arka pencereyi  açıp yağan yağmurun Güneş'in yüzüne vurmasını sağladı .
Güneş şaşkınlıkla ona bakarken adam kıza bakıp göz kırpıp gülümsedi.
İçinde huzursuzluk ve korku olan Güneş için bu hareket ' iyiyim ben korkma her zaman yanındayım 'demekti.
O da dikiz aynasından kendine bakan adama gülümsedi.
Dudaklarını oynatarak 'seni seviyorum' dedi.
Cemal kızın yaptığı ile utanıp yanındaki amcasına bakıp başını yola çevirdi.
Güneş ise gülerek Cemal'in kızaran boynuna bakıyordu .

Kıratlı konağından içeri girince Dicle suç ortağına ,en iyi arkadaşına koşarak sarıldı.
Herkes o kadar perişandı ki Dicle ablası için üzülüp ağlayamamış dik durmaya çalışmıştı.
Güneş'i karşısında görünce herkesin içinde ilk kez hıçkırıklarla ağladı.
"İyi ki geldin Güneş ben kendimi çok yalnız çaresiz hissediyordum."
"Sen istersinde ben gelmem mi canım benim ağlama Hasret'imiz en kısa zamanda aramıza katılacak biz ikimiz bir olup onu yeniden delirteceğiz ."
"İnşallah Allah'ım onu bize bağışlasın  korkuyorum kötü bir şey olursa "deyip gerisini getiremedi.
Bütün aile  iki kızın sarılmasına bakarken Cemal bakışlarını Asmin'e kaldırdı.
Bu kadınla yüz yüze gelmeyi sevmiyordu .
Babası onun yüzünden gitmişti Asmin'i sevmiş Cemal'i sevmemişti.
İçinden bir ses o suçsuz kötü olan babandı desede Asmin'e baktığında canı yanıyordu.
Babası tarafından sevilmeyen Cemal geçmişi acı günleri  hatırlıyor sanki yeniden yaşıyordu.
Berat Dicle'nin kollarındaki Güneş'e gelip sarıldı.
"Hoşgeldin güzelim keşke gelişin böyle olmasaydı ."
"Keşke Berat amca keşke ama ben sana inanıyorum bulacaksın Hasret'i "
"İnşallah güzel kızım İnşallah "dedi.
Güneş herkesle kucaklaştıktan sonra Dicle'nin  ile odasına çıkmak için merdivenlere doğru yöneldiler .
Berna Güneş'i karşısında görünce daha çok ağlamaya başladı .
Yıllar önce İsmail ile nişanlandığı zamanlarda Güneş Berna'ya laf sokar kötü davranırdı.Elbette bunu Hasret için yapardı Berna çok iyi biliyordu .
Şimdi arkadaşı için neler yapsa hakkıdır diye düşünüp başını eğdi .
Güneş Dicle'den Berna'nın gerçek hikayesini duymuş onun için çok üzülmüştü.
Yanına gidip önünde durdu .
"Eğme başını Berna sen kötü bir şey yapmadın kimseye  sakın eğme başını  senin suçun değil kurbansın sende bu ailede kimse seni suçlamaz sende kendini suçlamaktan vazgeç ağlama bak oğlunda üzülüyor "deyince Berna yaşlı gözlerini önce Güneş'e sonra Baran'ın kucağına sinmiş kendisine korku ile bakan oğluna çevirdi.
Baran ile göz göze gelince gözyaşları kendiliğinden sicim gibi akıp gitti .
"Teşekkür ederim sizler hayatımda gördüğüm en iyi insanlarsınız" deyip arkasına bile bakmadan merdivenlerden koşarak çıkmaya başladı .
Dicle ve Güneş giden kızın arkasından öylece baktılar .
Onu suçlamak vicdansızlık olurdu Berna kader kurbanıydı .
Kimsesiz olmak bu dünyada çok zordu ve Berna buna rağmen ayakta durmayı oğluna sahip çıkmayı başarmış güçlü bir kadındı.
İki kızda Berna'ya acımıyor ona saygı duyuyorlardı.
Baran yanlarına gelince Dicle eğilip Emir'i kendi kucağına aldı .
"Onunla sen konuşsan daha iyi olur Baran . Hadi artık uzatma konuş onunla kaçarak çözemezsiniz ."deyip Güneşle birlikte kendi odasına girdi .
Kucağındaki Emir'e sımsıkı sarılıp saçlarından öptü .
"Üzülme küçük aslan annen iyi olacak ve sana yeniden sarılacak."
Emir elleriyle oynayıp başını eğdi iç çekerek gözlerini Dicle'ye kaldırdı .
"Annem beni yeniden sever dimi Dicle ? Beni bırakmaz dimi ?"
"Sever kuzum sever anneler evlatlarını hep severler hiç bir zaman bırakmazlar büyüseler bile hep yanlarında
olurlar " deyip yatağın üzerine oturdu.
Güneş yokluğunda bu konakta yaşananları anlamaya çalışıyordu.
Berna ve Baran arasında neler olduğunu merak ediyordu .
Emir'in kendisine dikkatle baktığını görünce tebessüm etti .
"Biz seninle tanışmadık ben Güneş sende yakışıklı Emir olmalısın "
"Biliyoyum ki ben seni Yeliz teyzemin kızısın ."
"Bak sen tanıyorsun demek beni ?"
"Evet tanıyorum sen çok güzelsin resmini göydüm evinizde Yeliz teyzem kaynındaki kızlarının  da sana benzeyeceğini söyledi biliyoy musun ben onlardan biriyle evleneceğim söz veydi benim olacak bir tanesi " deyince Dicle'de Güneş'te gözlerindeki yaşlara rağmen Emir'e şaşkınlıkla bakıp güldüler .
"Hoşgeldin küçük Cemal "deyip Yeliz yatağa oturup Emir'e sarıldı .
"Niye gülüyorsunuz söz veydi diyorum neden inanmıyorsunuz ?"
"İnandık paşam inandık hatta şimdiden düşünmeye başladım sizin düğünde ne giysem .Sonuçta kardeşim evlenecek baldız olacağım "deyip gülmeye devam edince Emir kaşlarını çatarak kızlara baktı.
"Baldız ne demek bilmiyorum ben "
Dicle Emir'in saçlarını karıştırarak güldü .
"Evlenmeyi biliyorsun ama köftehor "
"Ben Baran abimin yanına gidiyorum siz bana gülüyorsunuz ."deyip atarlı bir şekilde odadan çıktı .
İki kızda yatağa sırt üstü uzanıp tavanı izlemeye başladılar .
"Hasret'te aramızda olsun artık bitsin bu kabus ben eski günlerimizi çok özledim "
"Bende çok özledim .Allah'ım nolur Hasret'ime bir şey olmadan evine dönsün abla bile derim yeter ki gelsin "deyip iç çekti .

Çay Karası ♣️Where stories live. Discover now