25.Bölüm

24.5K 1.8K 70
                                    

Fadime hanımın sözleri Güneş'in kalbini yakmış üzülmüştü.
Sanki gelin olarak kabul etmiyor gibiydi ama istesede  gidemezdi artık kalbi buraya aitti .
Kadın aslında mantıklı olanı söylemişti nişanlı kalıp birbirlerini tanımaları duygularından emin olmaları daha mantıklı olurdu.
Hem kardeşleri doğduğunda Güneş'te annesine yardımcı olurdu ama gidemiyordu sanki görünmez bir zincir ile bağlanmıştı kalbinden Cemal'e .

Adamın yanına balkona gelmesi ile derin bir nefes aldı.
"Niye buradasın bir şey mi oldu domates güzeli"
"Olmadı hava almak istedim "dedi adama dönüp bakmadan konuşuyordu.
Cemal bir kaç adımla yanına gelip kızın yüzünü  kapatan saçlarını kulağının arkasına koydu.
"Hadi söyle ne oldu da daldın Karadeniz'e böyle derin derin yoksa babaannem bir şey mi dedi?"
"Pişman olmadın  değil mi geldiğine?" sıkıntı ile sordu alacağı cevaptan kaybetmekten ,gitmesinden korksada dilinden dökülmüştü .
Güneş bakışlarını adama çevirip alayla baktı.
"Sen pişman oldun sanırım durup durup bunu soruyorsun eğer öyleyse yol yakınken dönerim "

Cemal kızın tavrı ve söyledikleri ile öyle mutlu oldu ki kollarına almak sımsıkı sarılmak istedi fakat karşısında ki sinirli kıza ,önce kendisininde pişman olmadığına ikna etmesi gerekiyordu.

"Yok öyle bir şey asla pişman değilim belki de hayatımda yaptığım tek doğru senin elini tutmaktır "
"Sadece dalgınsın ve yüzünde hüzün var  ben korkuyorum küçük kız "
"Sen bana bir şeyler yapıyorsun ve ben korkuyorum, kaybetmekten yenilmekten senden korkuyorum"

Adamın sözleri ile mutlu olmuştu 'korktuğu ben değilim aşk 'diye düşünüp Cemal'in eline uzandı parmaklarına usul usul dokundu .

Cemal parmaklarına dokunan küçük ele tebessümle  baktı ve sımsıkı tuttu.
"Öcü müyüm ben ne güzel kızım benim gibisini nerede bulacaksın bir daha "deyip Cemal'in asıl söylediğini anlamamazlığa geldi.
"Haklısın bulamam senin gibisini "
"Benden başka yok kıymetimi bil Cemal efendi "
"Olmasın zaten sen tek ol Güneş "deyip derin bir nefes aldı.
"Peki neden dalgınsın geldiğimizde yorgunluğuna rağmen böyle değildin "

"Düşünüyordum sadece  okulumu , annemi doğacak kardeşlerimi ve kafamın içinde kocaman yer kaplayan seni " deyip yeşil gözlerini Cemal'e dikti.
"Ve evet bende korkuyorum hırçın bir adamın gözlerinde ki ışığa kapıldım sürükleniyorum "deyince Cemal kızın saçlarına dokundu.
İkisi de bir süre sustu sadece gözleri ile anlaştılar .
İkiside aşka korkak hayata karşı  cesur yüreklilerdi.
Biri aşkı sevdayı görerek büyümüş bir kız ,diğeri aşkı sevdadan korkmuş babasının gidişini  buna bağlayarak  büyümüş bir adamdı.
Şimdi birbirlerinin kalplerine yerleşmeye başlamışlardı.
Belki ilk görüşte aşktı onların ki belki de hep birbirlerine aşıklardı.
Birbirlerini görmeden büyümüş ama hep bilmişlerdi 'uzakta bir Cemal  var  adımı bana veren' demişti Güneş...
'Uzaklarda bir Güneş var adını verdiğim hayatıma doğmasını istediğim' diye düşünürdü Cemal ....

Cemal kızın saçları ile oynayarak derin bir iç çekti .
"Başka bir şey olmadı mı Fadime sultan seninle uğraşmadı öyle mi ?"
"Şey dedi aslında babaannen"
"Ne dedi Güneş ?"
"Söyleyeceğim ama şey gibi olmak istemiyorum "
"Ne gibi olmak istemiyorsun daha açık konuş ?"deyince Güneş adama fısıltı ile konuştu.
"İspiyoncu gelinler gibi işte ,kocasına  yaşadığı her şeyi anlatıp dolduran kadınlar gibi "deyip başını eğdi .
Cemal gülümseyerek kıza baktı çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.
"Sen öyle biri değilsin ,bende dolduruşa gelecek bir adam değilim hadi anlat artık çatladum da meraktan"
"Benim bildiğim Fadime hanım boş durmaz ne etti sana ?"
"Babaannen istemeye gidelim ,nişan yapalım kızı orada bırakalım altı ay sonrada düğün yaparız dedi "deyip derin bir nefes verdi .

Çay Karası ♣️Where stories live. Discover now