6.Bölüm

27.5K 1.9K 44
                                    

"Deli misin sen öldürecek misin  beni?"
"Bir günde sayende üç defa korktum "
"Senin dudaklarına ne oldu böyle ?"deyip fısıldıyordu 
Cemal  bir adım uzağında duran kokusunu hissetti gözleri gözlerine takılı kaldı sanki hipnoz olmuştu.
"Of konuşmazsan konuşma " arkasını dönüp gideceği anda Cemal kızın başındaki yazmayı çekip aldı.
   "Sen manyak mısın ?"
"Sana bir soru sordum İsmail ile sen ?"
"Sanane kardeşim sanane ister sevgili olurum ister arkadaş bana bunu soracak kişi sen değilsin "
"Ver şu yazmayı da " sinirle adamın elinden almaya çalışıyordu Cemalde alamasın diye yazmayı iyice yukarıya kaldırdı.
"Tamam senin olsun belli ki çok beğendin güle güle tak "deyip sinirle odadan çıktı.
Zelal karşısında gördüğü Güneş ile gülümsedi .
"Cemal iyi mi güzel kızım ?"
"Şey ben görmedim bu odada mıydı ?"
"Evet demek yukarı çıktı o zaman ben bir bakayım şuna "
"Ne oldu ki Zelal teyze Cemal'e ?"
"Patlıcana alerjisi var ama  masada  nedense patlıcan yedi "
"dudakları dili şişti"
Güneş duydukları ile şaşırdı aklına İsmail geldiğinde Cemal'in deli gibi yediği patlıcan ezmesi geldi.
"Üzülme güzel kızım bir kaç saate geçiyor deli çocuk işte yine neye sinirlendi de kaptırıp yedi gör ki "diye ima dolu bir sesle yukarı çıktı.
Kız olduğu yerde şaşırmış bir şekilde kalırken Cemal'de annesini ve kızı dinlemişti.
O da neden yediğini bilmiyordu ki sinirinden ne yediğini bile anlamamıştı.
Elindeki yazmaya bakıp düşünmeye başladı.
'Hani bu yazma kıymetliydi bu kadar çabuk mu pes edecek yani ?'diye söylendi.
Güneş düşünceli bir şekilde salona babasının kolunun altına girdi.
"Al yazman nerde Güneşim ?"
"Düşürdüm sanırım anne ?"
"Bu yüzden mi yüzün sirke satıyor evin içindedir kızım beş dakika da nereye gidecek "
"Buluruz üzülme "
Ekrem kızının mahsunluğunu görünce daha çok kollarının arasına aldı .
"Sana daha güzeli vereceğim hem o eskiydi üzülme güneşim "deyince babasının kollarına daha çok sokuldu.
Cemal ise ailenin konuştuklarını duymuş elinde yazmayı tutuyordu.
"Baba o yazmanın hikayesini bir daha anlatsana  "
"Annem ile ilk ayrılığınızda boynundan mı aldın annem ne tepki verdi ?"
"Güneş'im bunu kaç kez anlattı baban bir daha mı anlatsın "
"Anlatsın çok güzel bir anı anne "
"keşke bende sizin gibi " deyip sustu.
Ekrem de Yeliz de kızlarının bugün ki tuhaf davranışın farkındaydı .
Cemal 'de kızlarını çeken bir şey vardı ama inatçı kızları bunu henüz farketmeyecek kadar aşka  kapalıydı.
Gözleri elinde kırmızı yazma ile kapının girişinde bekleyen Cemal'e kaydı.
"Üzülme bak Cemal abin bulmuş yazmayı "diyen babasının sesiyle başını kaldırdı .
İkisinin kafasının içinde de abi kelimesi durmaksızın  yakınlanıyordu .
"Nerede düşürmüş evladım ?"
"Odaya telefonla konuşmak için girdiğinde düşürdü  ben yatıyordum farketmedi beni "
Karı koca Cemal'in gözlerinde gördükleri kıvılcım ile  birbirlerine baktılar bu iş sandıklarından da çabuk ilerliyordu .
Güneş yalan söyleyen adama kısık gözlerle baktı  babasının kollarından çıkıp adamın yanına geldi.
"Getirdiğin için sağol Cemal ABİ "
"Kaybettim diye çok üzülmüştüm " elinden yazmayı çekerek aldı .
Cemal ise kızın abi deyişi  ile donup kalmıştı sadece o değil kimse abi demesini beklemiyordu Ekrem demek ki yanlış anladım diye düşünmeye başladı.
Yeliz ise kızını bir günde  sinir eden yaralı adama bakıyordu umarım sen cesur olursun aranızdaki çekimi farkedersin diye içinden söyleniyordu.
"Önemli değil "
"Amca annem nerede uçak bileti alacağım da malum araba pert oldu "
"Niye acele ediyorsun oğlum kalın bir kaç gün her zaman mı geliyorsunuz "
Güneş'in yanından geçip amcasının karşısındaki koltuğa oturdu.Kız adamın gidecek olmasını düşününce başını yere eğdi .
O da gelip babasının yanına elinde sıkı sıkı tuttuğu yazması ile oturdu.
"Benim nişan işinden sonra işler biraz değişti babama yardım etmem lazım"
"Nişanlın yüzük takmamana kızmıyor mu ?"
Bu soru ile tüm gözler meraklı olan kızlarına döndü.
"Hala bir nişanlım olsa kızardı sanırım domates güzeli nişan atılalı bir ay oluyor "
   Yeliz kızının merakla onları dinlemesinden acayip keyif almaya başlamıştı kızının damarına basmak için konuştu oysa o da biliyordu Cemal o kızla aşık olduğu için nişanlanmamıştı.
" Duymuştum Cemal üzüldüm senin için evladım nasipte yokmuş gönül bu elbet sevecek birini bulursun"
Güneş ise annesinin sözleri ile başını eğdi adam ayrılsa bile başkasını seviyordu kim sevdiğini bir ayda unuturdu ki diye düşündü.
"Geldi geçti Yeliz abla ben üzgün değilim başından belliydi olmayacağı zaten"
"Babam tek kalmasın olmazsa ben giderim cenaze işi zaten halloldu annem ve Ceylan sonradan gelirler " 
"Olmaz oğlum baban sana güvenip yolladı biz de üç günlüğüne geldik zaten kalacağız "diye aceleyle konuştu oğlunun kaçmaya çalıştığının farkındaydı ama madem bir umut doğacak bir güneş  vardı Zelal bunun için çabalayacaktı.
"Aslında Ekrem benim buraya bir gelme sebebim de "
"Yıllar evvel verdiğin sözdü "
Ortama bomba gibi düşen bu konuşmayı kimse beklemiyordu.
"Ne sözü Zelal ?"
"Cemal ve Güneş ile ilgili olan şakayla da  olsa verdiğin  söz "
"Anne ne diyorsun sen ?"
"Sana kimseyle evlenmek istemiyorum dedim "
"Evlenmek zorundasın manyak Asiye hamileyim çocuk Cemal'den diyormuş"
"Ben o kızla yan yana bile oturmadım delirmiş  mi ?"
"Sakin ol evladım işte bu yüzden evleneceksiniz "
"Ekrem amcan sözünü tutacak biridir seni o kıza mahkum etmez "
"Zelal bu olacak şey değil benim kızım daha yirmi yaşında okulu bitmedi hem aşk olmadan anlaşmadan nasıl olur "
"Her şeyi geç  birbirlerini  tanımıyorlar bile "

"Ben bu king kongla evlenmem baba iki günde öldürür beni "
"Bende seninle evlenmeye meraklı değilim asıl sen iki günde katil edersin beni "
"Tamam susun Zelal teyzen öylesine söyledi siz iki keçiden olmaz zaten "deyince Güneş başını eğdi.
Evlenmek istemiyordu değil mi o zaman niye morali bozulmuştu .
Cemal'de kavga ederken gördüğü kızın gözlerini şimdi görmek istiyordu .
"Ben en iyisi başka yerde kalayım yarın da giderim "
"Siz bir kaç gün daha kalın anne "deyip kimsenin karşı çıkmasına izin vermeden ayaklandı.
Cemal gidince Güneş'te biraz oturup odasına çıktı.
Ceylan hala uyuyordu o da çaresiz başka odaya gitmek için çıktız

Gündüz Cemal'in uyuduğu yatağa bakıp düşünmeye başladı ama ne düşündüğünü bile bilmiyordu .
Ayaklarının neden o odaya gittiği bilmeden adımladı adamın uyuduğu yatağın üzerine oturdu.

"Siz de farkındasınız değil mi bir günde de olsa ikisi arasında bir çekim var "
"Onlara bakınca kendinizi görmüyor musunuz gerçekten"
"Zelal haklısın belki ama Güneş daha çok küçük evlilik onun için çok fazla "
"Sen evlendiğinde ondan daha küçüktün Yeliz "
"Oğlum böyle diye istemiyorsanız anlarım ama küçük demeyin "
"Zelal yanlış anlıyorsun Cemal'i nasıl severim biliyorsun ama ikisi bizim gibiler evet ama daha hırçınlar "
Yeliz kocasına sitemle bakıp konuşmaya devam etti.
"Güneş babası sayesinde şımarık yetişti düşündüğünü söylemekten çekinmeyen biri Cemal ise belli ki dediğim dedik nasıl anlaşacaklar"
"Her şeyi geç aşık değiller iki keçinin bir köprüde karşılaşması gibi bir durum var aralarında her şeyi geç Zelal ya hiç sevmezlerse birbirlerini "
"Yazık olur ikisinede yoksa inan bende isterim olsun Güneşim sarar Cemal'in yaralarını "
"Ben sanırım Asiye olayına sinirlendim aklıma tek çözüm yolu bu geldi kusura bakmayın "
"Cemal'e çok ağır konuştu Yeliz oğluma deli dedi seninle kim evlenir kör topal bile bakmaz iki günde kaçar dedi"
"Şimdi de çocuğum Cemal'den diyormuş sen söyle ben ne yapayım da oğlumu bu kızdan kurtarayım"diyerek iç çekti.

Güneş adamın yattığı yatağa uzanıp tavanı seyretmeye başladı.
Odanın kapısı birden açılınca yataktan doğrulup kimin geldiğine baktı gördüğü kişi ile şok oldu.
"Gitmedin mi sen ?"
"Amcam göndermedi sen ne meraklıymışsın  gitmeme hemen yatağımı kapmışsın "
"Ceylan uyuyordu odamda diğer odada annen yatacak"
"Başka oda mı yok koca konakta"
Güneş ne diyeceğini bilmeden ayaklarına baktı bütün suç onların dese inanır mıydı  ?
Yalan değildi ki onlar getirmişti bu odaya neden geldiğini bile bilmiyordu .

"Ben hemen kalkarım "diye engel olamadığı bir heyecanla yataktan kalkmaya çalıştı.
"Küs müyüz ?"
"Neden küselim ki ?"
"Bilmem yüzüme bile bakmıyorsun sen söyle ?"
"Arkadaşlar birbirine küser ben sana niye küseyim yanlış anlamışsın"
"Aşağıda yazma yüzünden yalan söyledim seninle evlenmek istemedim"
"Ben de istemiyorum ki döversin sen beni hemen yakışmıyoruz bile "
"Haklısın sen çok çirkinsin benim yanıma daha güzel kızlar yakışır "
"Boyunda kısa zaten "diyerek dalga geçti.
"Sen o deve boyuna göre kızı tövbe tövbe "diye sinirle odadan çıktı.
Cemal kızın yattığı yatağa uzanıp ondan sinen kokuyu içine çekti.

Güneş ise kardeşinin odasına girip boy aynasının önünde öylece bekliyordu.
"Abla burada mı yatacaksın ?"
"İstemezsen giderim Eren "
"Yok kal özledim seninle uyumayı "
"Eren ben çok mu çirkinim boyum çok mu kısa ?"
"Abla gece gece bu nereden çıktı ?"
"Aklıma geldi işte neyse boşver yatalım hadi sabah tarlaya gideceğim "deyip kardeşinin yanına yattı.

Çay Karası ♣️Where stories live. Discover now