5.Bölüm

27.6K 1.9K 58
                                    

Cemal gözlerini açtığında hava kararmıştı aşağıdan yemek hazırlığı telaşındaki kadınların sesleri geliyordu.
Sırtının üstüne dönüp gözlerini tavana dikti nerede olduğunu hatırlayınca yatağın içinde doğruldu .
Yere düşen al yazma ile yaşadığı her şey gözlerinin önüne bir bir geldi.
Domates güzeli ile kavgası oradan gittikleri cenaze ve en son geldikleri konak ile bütün taşlar yerine oturdu.
Aklının almadığı şey ise onu krizden çıkaran kız gerçek miydi yoksa hayal mi aklı bununla karışmıştı.
Yerdeki yazmayı uzanıp eline aldı kızın saçlarının arasına taktığının aynısıydı o zaman o kız hayal değildi ağlarken yanında öylece beklemiş sesini çıkarmamıştı ama bağırırken o da adama deli gibi bağırmıştı .
Yataktan kalkıp pencerenin önüne ağır adımlarla yürüdü yol yorgunluğumu yoksa ruhunun yorgunluğu mu bilinmez kendini çok birkin hissediyordu sanki bacakları işlevini kaybetmişti.
Pencerenin önüne geçip dışarı avluya baktı bu konak sanki başka bir yerdi çocukluğunun geçtiği karanlık her yanına acı sinmiş bir ev değildi   aşağıya avluya bakınca sedirde yine aynı kızı bir adamın  kollarında gördü .
Gördüğü ile kaşları istemsiz çatılıp gülen kızın yüzünü incelemeye kim olduğunu anlamaya çalıştı.
Hala tanıyamamıştı domates güzelinin Ekrem amcasının  kızı Güneş olma ihtimali aklının ucunda bile yoktu .

Güneş babasının kolları arasında aşağı sedirde bıcır bıcır yaptıklarını anlatıyor hem gülüyor hemde güldürüyordu.
Ekrem de kızının neşesinin yerine gelmesi ile rahatlamıştı Güneş'i güçlü bir kızdı bir tek babasının kollarında huzur bulurdu ama kolay kolay ağlamazdı korkmazdı.
Şımarık yetişmişti ama bu yaşına kadar ailesini utandıracak bir şey yapmamış her attığı adımın getirisini düşünerek atmıştı .

Başını kaldırıp misafir odasına bakınca yaralı adam ile sanki göz göze geldiler .
Ekrem de kızının baktığı yere başını kaldırıp baktı Cemal ise karşısında gördüğü adam ile derin bir nefes alıp yutkundu.Yıllar çocukluğunun kahramanına sanki dokunmadan geçmişti hala hatırladığı kadar yakışıklı bir adımdı .
Ekrem'i incelemesi bitince aklına gelen ihtimal ile gözleri bir saniye kıza çevirdi.
Bu kız Güneş'ti domates güzeli dediği kız Ekrem amcasının kızı bebekken adını koyduğu amcasının büyüdüğünde istersen sana vereceğim dediği kızdı.
Bir adım daha geri çekilip elindeki yazmaya bakıp sıktı.
Kendini yatağın üzerine pelte gibi bırakıp bakışlarını tavana dikti.
Boş gözlerle bir süre sadece baktı zihninde hiç bir düşünce yoktu sanki her şey silinmiş Cemal hafızasını kaybetmişti.

Kadınlar yemek masasını hazırlayınca Yeliz kızını Ceylan'ı kaldırması için yukarı gönderdi.
Kız yukarı odaların katına gelince karşısındaki  aralık kapıdan baktı adamın elindeki yazmayı gördü .
'Nasıl düşürdüm ben onu of ?'diye söylenerek Ceylan'ın yattığı odaya girdi.
"Ceylan yemek hazır Zelal teyzem kalksın diyor "
"Ben aç değilim siz yiyin "
"Emin misin bak efsane yemekler var babaannem her zaman yemek yapmaz "
Kızın saçları ile oynayıp başında dikiliyordu.
"Eminim Güneş bırak uyuyayım "
"Gidiyorum bak gelmek istersen valizini odana getirdim giyin gel"
Güneş cevap vermeden başına yastığı kapayan kıza gülerek odadan çıktı.
Karşı odaya bakınca Cemal hala orada öylece oturuyor elinde yazmayı tutuyordu.
Dayanamayıp adamın odasının kapısının aralığından kafasını uzattı.
"Yemek hazır "
"Sen mi yaptın yemekleri ?"
Kız duyduğu soru ile adama şaşkın şaşkın baktı.
"Babaannem yaptı korkma ben hiç bir şeye dokunmadım güvendesin zehirlenme ihtimalin yok "
Öyle bir gülümsüyordu ki Cemal bir süre kızın bakışlarına daldı başka alemlere gitti.
"Geliyor musun ?"
"Bu kadar ısrara gelmemek olmaz domates güzeli "
"Domates güzeli mi ?"
"Beğenmedin mi ?"
"Yok bazen babamda öyle der o yüzden şaşırdım ama sen baban gibi  söylemedin değil mi ?"
Cemal yataktan kalkıp kapıda bekleyen kızın yanına  geldi.
"O elinde ki benim "
"Uyandığımda üstümdeydi "
"Sana bakmak için çıkmıştım düşürmüşüm alabilir miyim ?"
Kız  yazmayı almak için hamle yapınca adam elini yukarı kaldırdı .
"Bu kadar kıymetli mi alt tarafı kırmızı oyalı bir yazma "
"Veren kişi çok kıymetli "  sinirle söylenerek adamın elinden çekti.
Güneş yazmayı saçlarının arasından geçirip tepesinde bağladı adama bir daha bakmadan hızla merdivenlerden indi.

Cemal ise kızın kafasındaki yazmayı veren kişiyi deli gibi merak ediyordu.
Kıymetliymiş alt tarafı bir yazma nesi kıymetli diye söylenerek aşağıya indi.
Ekrem yıllardır görmediği yeğenine kollarını açıp sımsıkı sarıldı.
Cemal'de özlemişti ama geçmişte yaşadıklarını unutup  buraya dönmek g yüzleşmek  hiç kolay değildi .

"Hoşgeldin evlat  nasıl büyümüş koca adam olmuş şuna bak Yeliz ?"
"Çokta yakışıklı bir adam olmuş hoşgeldin aslan Cemal'im  "deyip göz kırptı.
"Tamam bu kadar sarılmayın ayrılın bırak karımın belini "diye homurdanarak konuştu.
"Abartma Ekrem nolur yine başlama "
"Karımdan uzak dur çocuk "
"Uyarı alındı amca merak etme "deyip gülümsedi.
Herkes sanki hiçbir şey olamamış gibi konuşuyor saatler önce yaşanan korkulu anları yok sayıyorlar Cemal'i utandırmak istemiyorlardı.
"Selam Cemal abi ben Kerem "
"Bende Kenan "
"Bende Eren "

"Bende Güneş " diyerek adama gülümseyerek baktı.
Cemal ise sanki Güneş yokmuş gibi davrandı .
"Memnum oldum beyler hepiniz babanız kadar yakışıklısınız"
Herkes adamın yaptığının farkındaydı ama kimse hiç bir şey demedi sadece neden Güneş'i yok saydığını merak ettiler.
Güneş ise adamın tavrından dolayı sinir olmuştu o iyi adımlar atarken neden yok sayıyordu ki .

"Seninle zaten olaylı bir şekilde   tanışmıştık domates güzeli " deyip sırıttı.
Zelal oğlunun yalandan da olsa sinir etmek içinde olsa  kıza güldüğünü görünce derin bir nefes aldı içi umutla doldu.
Ekrem ise kızının Cemal'e bakışlarında başka bir şey görüyordu yıllar evvel karısının bakışları vardı ve bu adamı korkutuyordu.
İsterdi aslında yeğeni ile olmalarını ama ikisi de dik kafalıydı iki keçi bir köprüde ne kadar dururdu bilemedi.

"İyi akşamalar "
"Ooo İsmail hoşgeldin evladım hayırdır bu saatte ?"
"Güneş'de bir emanetim vardı almaya geldim  "
Güneş adama muzip muzip bakıp gülümsedi .
"Gel otur evladım yemek ye "
"Yok size afiyet olsun acelem var "
  "Hadi Güneş biz bir konuşalım iseninle ?"
"Tamam "deyince  kızın masadan kalkmasını bekledi .
Cemal adama sinirli sinirli baktı sonra önündeki patlıcan közlemesini yemeye başladı.
Zelal ise oğlunun hareketlerini izleyip gülüyordu içinden bu yaptığına çok pişman olacaksın oğlum diyordu .

İki genç konaktan çıkıp arabaların park edildiği alana geldi.
"Bana yardım edeceğim demiştin "
"Bunu diyeli kaç saat oldu sihirli güçlerim yok ki "

"Hasret'e görücü gelecekmiş Güneş bak ben öldürürüm o adamı Hasret kimseyle evlenemez tamam mı ?"
"Off İsmail of hem arabeskse bağla hayır madem bağlayacaksın bari kızı tut kolundan kaçır katil olurum ne demek ya ?"
"Sen küçükken  daha cesurdun anlamadım ki ne bu korkaklık "
"Kaçır diyorsun yani öyle mi ?"
"Yani madem görücü geliyor durduğun hata "
"Amcam vermez sanki Hasret'i çok düşkün "
"Berat amca kız kurusu seviyor falan mı sanıyorsun ne yapacak  turşusunu mu kuracak Hasret'in "
"Senin kafanın içinde taşıdığın vallahi boş hava "diye sinirle soludu.
"Tamam sus kaçıracağım ama peki ya Hasret beni istemezse ?"
Güneş karşısında kıvranan adama hayretle bakıyordu dayanamayıp ayağına tekme attı.
"Otuz yaşına gelmiş adamsın ilkokul çocuğu gibi davranıyorsun git saçını çek ne diyeyim daha "
"Ahh acıdı be ,kızım ne vuruyorsun "
"Hakettin bunu yok kaçırma sen Hasret'i benim arkadaşım daha iyilerine layık bu nedir ya erkek dediğin azıcık sert olur ne istediğini bilir pısırık mısın sen ?" diye sinirle tısladı .
"Kaçır diyorsun yani ?"
"Allah seni bildiği gibi yapsın diyorum İsmail abi ?"diye söylenerek eve girdi.

Sinirle salona çay içen ailesinin yanına gelip oturdu.
"Ne diyor seninki ?"
"Sanane  Kenan sinirliyim zaten bulaşma bana "
Ekrem kızının burnundan soluyan haline bakıp gülümsedi.
"Ne bu halin ?"
"ne alıp veremediğin var neyi paylaşamıyorsunuz İsmail ile  ?"
"Önemli değil baba aramızda çözeriz biz "

Güneş telefonunun çalması ile bir odaya girip kapıyı kapattı.
Işığı bile açmadan fısıltı ile konuştu.
"Alo "
"İşlem tamam ortak İsmail'i gazladım görücü gelecek sanıyor"
"Bende de işlem tamam "
"İsmail efendiyi bir gazladım daha da kaçırmazsa kızı ben bu işi bozarım sıntır bir kızın elinden tutamadı "
"Erkek dediğin biraz maço olur bu nedir ya kaçırayım mı diye bana soruyor "
"Haklısın ne diyeyim bende anlamıyorum bu adam niye böyle korkak "
"İstemem ben böyle koca ama işte Hasret safı ölüyor aşkından "
"Neyse kardeşim kapatıyorum yokluğum anlaşılmasın belli ki bu gece olaylı olacak bizden bilmesinlet sende dikkat et"deyip kapattı .
Karanlıkta koltukta yatan Cemal ayağa kalkıp kızın karşısına dikildi.
Güneş korkuyla bağımaya başlayınca adam kızın ağzını eli ile kapattı.
"Ne işler çeviriyorsun sen İsmail senin ki değil mi?"deyip kızın gözlerinin ta  içine baktı .

Çay Karası ♣️Où les histoires vivent. Découvrez maintenant