35.Bölüm

22K 1.5K 27
                                    

Sabah Cemal gözlerini açar açmaz Güneş hala yanında mı diye bakıp derin bir nefes aldı.
Ne kadar git ben sana layık değilim desede onun yokluğunu düşündükçe adeta nefesi daralıyordu .
Sevdiği kızın boynuna başını gömdü kolları ile sımsıkı sararak kokusunu sanki ayrılacaklarmış uzun zaman hasret kalacakmış gibi içine çekti.
Boynuna derin bir öpücük bıraktı bir tarafı ondan kilometrelerce uzağa kaçmak isterken kalbi ait olduğu yerin bu kollar olduğundan emin bir şekilde ayrılmak istemiyordu.
Güneş uykusunda kıpırdanıp Cemal'e daha çok sokulunca dudağında oluşan tebessümle  sevdiği kızın  yanağı ve dudağı arasında bir yere küçük bir öpücük bıraktı.
Tam uzaklaşacağı anda Güneş uykusundan uyanıp adamı kolları ile sarıp kendine çekti.
Dudaklarını dudaklarına hapsetti.
Cemal yaşadığı şokla kızın yüzüne hayran hayran baktı . Kabul etti bu aşkıda bu kıza kalbinin  tutsak olduğunu kabul ederek gözlerini kapattı kendini Güneş'in sıcaklığına bıraktı.

İkiside birbirlerinin nefesinde yeniden yaşamaya başlarken telefonun sesi ile birbirlerinden ayrıldılar .
Güneş utanarak yataktan kalktı telefonuna bakınca derin bir nefes alıp arkasını Cemal'e döndü.
"Alo "
"Güneş benim sana çok ihtiyacım var "
"Dicle ne oldu ?Neden ağlıyorsun ?"
"Güneş nolur gel  Hasret kaçırıldı ve ben ne yapacağımı ilk kez bilmiyorum annem ,babaannem  hepsi perişan "

Güneş duyduklarını anlamaya çalışıyordu.
"Ne demek Hasret kaçırıldı .Anlamıyorum onlar İsmail ile gitmişlerdi ."
"Berna'nın peşindeki adam o kaçırmış Güneş o adam tecavüzcü bir manyak "
"Kendi abisine bile acımayan biri çok korkuyorum ben ne yapacağımı kime nasıl destek olacağımı bilmiyorum ."
"Tamam Dicle sakin ol ben hemen oraya geliyorum .Berat amcam o eminim Hasret'i bulacaktır hem Miran Bora amcam var babamda yardım eder sakın korkma .Hasret'imiz eskisi gibi bizimle olacak "deyip iç çekti.
Telefonu kapatınca pencereden sessizce bakmaya devam etti.

Söylediklerine kendiside inanmayı o an o kadar çok istedi ki  .
Yüzünü Cemal'e dönüp gözlerini kendisine endişe ile bakan adama  dikti.
"Benim Adana'ya gitmem lazım .Hasret kaçırılmış orada olmam lazım ."

"Cemal konuş artık benim şu an sana ihtiyacım var geçecek demene sarılmana yanımdayım demene çok ihtiyacım var ."
Cemal hiç bir şey söylemeden yataktan kalkıp Güneş'i kollarına alıp sarıldı.
Adana'ya gitmek o aile yüz yüze gelmek istemiyordu ama Güneş'i bırakamazdı.
Dünyanın en kötü adamı bile olsa Güneş onu bırakmazdı zaten Cemal'de savaşacak Güneş'e layık bir adam olmak için çabalayacaktı verdiği karar ile derin bir iç çekti .
"Özür dilerim ,özür dilerim böyle bir adam olduğum için yanındayım Güneş'im sen nereye gidersen bende seninleyim affet güzelim başka biri olmayı kusursuz olmayı sana layık olmayı o kadar çok isterdim ki "deyip sımsıkı sarıldı.
"Sen zaten kusursuzsun Cemal öyle masum bir adamsın öyle güzel bakıyorsun ki tertemizsin .
Senin bana verdiğin sevgiyi " deyip yutkundu .
Adamın elini tutup kalbinin üstüne koydu ."Bunu kaç erkek verebililir bu aşk yeter bana ,sen bana hep böyle bak ben bütün dertlerimizi unuturum. "
İkiside birbirine sımsıkı sarılıp bir süre öylece durup güç aldılar.
Kendilerine gelip toparlanınca aşağıya ailenin yanına indiler.
Hala konuşulmamış bir Asiye mevzusu vardı ama şu an buna zaman ve güçleri olmadığı için  herkes yok saydı .
Güneş ve Cemal olanları aileye kısaca anlatıp  uçak bileti aldılar.
Onlar Rize'den Trabzon'a oradan Adana'ya gitmek için yola çıkarken Tahir yıllardır her gün geldiği mezarlığın başına yeniden gelmiş avucuna aldığı toprağı sıkıyordu.
Sedef bu hayatta onun her şeyiydi ilk aşkı ,arkadaşı ,evleneceğim dediği tek kızdı.
Annesi onu bırakıp gitmiş babası başkası ile evlenmiş  alkolik bir adamdı . Tahir'in tek gülümseme sebebi de tek ailesi de Sedef'ti .
Onu kaybedince küçük çocuk her şeyini kaybetmiş gibi yıkıldı .
Her gün kalbindeki acı artıyor buna dayanmak için nefretine sığınıyordu.
Cemal aralarına girmeseydi ,normal biri olsaydı o an kriz geçirmeseydi şu an Sedef ile evlenmiş çocuklarımız bile olurdu diye düşünüyor  her gün kini biraz daha artıyordu .
Cemal'in Sedef'e ve kendisine bir ömür ,bir can borcu vardı .
Tahir mezar taşında Sedef ismini okurken bir kez daha yemin etti .
"Bedelini ödeyecek Sedef ,seni benden almanın bedelini kardeşinin mutsuzluğu ile ödeyecek "
Gözyaşlarını silerek mezarın başından ayrıldı .
Cemal'in evinin önüne geldi arabanın içinde oturup evin içine giren çıkanları izlemeye başladı .
Bugün intikamının son günüydü Ceylan'a aşk oyunu yapmayacaktı kaçırıp onu mutsuzluğa mahkum bir kadın yapacak Cemal'den en büyük intikamını alacaktı .
Cemal ile yıllardır ertelediği yüzleşmesini Ceylan sayesinde yapacaktı .

Çay Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin