61.Bölüm

17.1K 1.3K 38
                                    

Cemal'in hastaneden çıkışı ile bayram yerine dönen konakta Zeynep ve Leyla'nın gaz sancıları günün konusuydu.
İki küçük yaramazın katılımı ile kocaman olmuş bir masaya sığmıyorlardı.
Kenan ve Kerem bu yaştan sonra kardeş fikrine sıcak bakmasalarda Güneş ve Eren ikizlere hayranlardı.

Ekrem kucağında kızı Leyla'yı tutan karısına ve onun kendisine verdiği mutluluk tablosuna bakınca yüzündeki gülümseme ile yanındaki İlyas'a fısıldadı.
"İyi ki beni yıllar önce o çöpün önüne attırdın . Sayende orada altından bir kalp buldum." Deyince o da gülümseyip kendi karısına ve kızına baktı.
"Sende iyi ki benim gibi bir adamı o yangında bırakmadın bana ikinci bir hayat verdin yoksa hayatım boyunca sevilmeden ,sevmeden ölecektim ." Dedi.
İkisi eski günleri hatırlayıp iç çekerken Cemal'in gözleri günlerdir acı çeken ,sessizleşen kardeşindeydi.

Ceylan'a sarfettiği sözlerde haklı olduğunu bilen adam yine de üzgündü çünkü kardeşi de böyle olsun istemezdi biliyordu .
Ceylan ne kendisi gibi sert bir yapıya sahip ne de Cihan gibi neşeli ,esprili biriydi.
Genç kız yaşına rağmen olgun ve insanlara yardım etmek için uğraşan kendi kabuğuna öyle çok kimseleri almayan yürekli biriydi.
Adamı en çokta bu şaşırtıyordu neden Ceylan gibi biri Tahir'i sevsin onun için acı çeksindi,
Ya kardeşi sandığından daha saftı ya da Cemal'in bilmediği görmediği bir Tahir vardı.
Genç adam bunları düşünürken Ekrem ve İlyas onu izliyorlardı.
İki adam Berat ve Miran'dan duydukları ile Cemal'e bir kez daha hayran olmuşlardı.
İlyas Asmin'e davranış şekli ile takdir kazanan Cemal'e dedesi ile ilgili gerçeği anlatmak ben senin amcanım demek istiyordu.
Babasını , kardeşini tanımayan bu duyguyu bilmeyen adam yeğenlerine uzaktan akraba gibi değilde aileden biri gibi sarılmak yalnızlığına son vermek istiyordu.
Ne kadar diğer kardeşleri yaşıyor olsa da İlyas güvenip karşılarına çıkamamıştı.
Bunca yıl tek ailesi Fidan ve kızı iken ona yeğenlerini de katmak isteyen adam kararını vermişti .
Cemal ve Cihan babalarının sevgisini bilmeselerde amcalarının sevgisini bu saatten sonra tatmalılardı.
Adana'ya geldiklerinde bir kapıları daha olduğunu bilmelerini istedi.
Ekrem'e bakışları ile onay veren adam ayaklandı.
Ekrem 'de Cihan ve Cemal'i yanına çağırdı.

Kadir adamlara anlayışla bakıp kollarına yüzü gülmeyen kızını çekip sarıldı.
Onlar çalışma odasına İlyas'ın yanına giderken Kadir yüzü solan ,neşesi uçup giden biricik kızını şefkatle kollarına aldı.

"Abin artık geçmişin en  kötü gerçekleri ile yüzleşti . Sence de artık ona ve Tahir'e Sedef ile ilgili gerçeği anlatmamız gerekmez mi ?."
"Buna gerek var  mı baba ? Abim artık daha iyi ,katil gibi de görmüyor kendini. Tahir de tamamen hayatımızdan çıktı. Geçmişi açıp onları yeniden kanatmanın bir yararı var mı  .Bu sır senin ve benim aramızda kalmalı. "
"Neden ? Abin artık çok güçlü eminim bunu kaldırabilir hatta rahatlar ."
Ceylan babasının kollarına daha da sokulup kendinin bile zor duyduğu bir sesle fısıldadı.
"Abim dayanır ama Tahir bunu kaldıramaz o çok yalnız ." Dedi.

Kadir kızının Tahir'i seveceğini ,ona kıyamayacağını zaten ilk gün  biliyordu ve düşüncelerinde haklı çıkmak adamı korkutmuştu fakat Ceylan'ın uzak durmak isteyişi ile rahatladı. Belki de kızı haklıydı geçmişin her acısı hatırlanmamalıydı , kızının kararına uydu bildikleri sırrı saklama kararı alıp ikisi de sustu.
Ne Kadir kızına Tahir ve senin  için küçükte olsa  bir umudun varsa anlatmalısın dedi .
Ne de Ceylan bizim için bir umut yok diyebildi .
Ceylan ve Tahir aşkı hiç başlamadan hiç yaşanmadan geçmişin tozlu raflarında yerini aldı. Aşk cesaret işiydi ve Ceylan karşısında cesur ve yürekli bir adam görmüyordu .
O zaman en iyi yol çıkmaz yolda daha fazla kaybolmadan geri dönmekti çünkü onun Tahir'e gidecek ayaklarında derman yoktu .
Abisinin gururunu çiğneyerek bir aşk yaşamak kızın bu hayatta en son isteyeceği şeydi o yüzden bütün sevebilme ihtimallerinden vazgeçti ...

Çay Karası ♣️Where stories live. Discover now