BÖLÜM 43

128 14 7
                                    

Müziği açmayı unutmayın ^^

Keyifli okumalar.

"Allah kahretsin ya! Kahretsin!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







"Allah kahretsin ya! Kahretsin!"

Odanın içinde,sinirden deliye dönmüş halde bir ileri bir geri giden Giray Zorkun öte yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.

"Biliyordum, o şerefsizin ölmediğini biliyordum!"

"Hop hop." Diyerek öne atıldı Barış Demirhan. Ağabeyine hakaret edilmesi iyi ruh halini bulandırmıştı. "Sen kime şerefsiz diyorsun lan? Piç kurusu."

Giray volta attığı yerde durup ellerini uzun saçlarından çekti ve karşısında duran Yaz Karayel'e ve Barış Demirhan'a baktı. "Sizin bir bokluk çıkaracağınızı da ön görmeliydim."

Yaz bıkkın bir ifadeyle gözlerini devirdi. "Yeter artık çakma damat. Gerçek damat geldi gelinini aldı ve gitti çık artık şu rolden."

Giray alayla ve sinirle karışmış bir gülüş sergiledi. "Yo yo, o kadar kolay değil baldız. Hayal'i bulup onu geri getireceğim ve yarım kalan işimizi bitireceğiz."

Barış başından beri her ne kadar içinden sabır çekse de sonunda dayanamayarak burnundan derin bir nefes verdi ve Giray'ın yakasına yapıştı. "Ulan it, zaten rol icabı evlenmiyor muydunuz siz ne bu afra tafralar?"

Giray ellerini Barış'ın bileklerine sabitleyip bir hamlede geri itti onları. Yakasını düzeltirken onun öfkeyle kısılmış gözlerine baktı ve "bu kadar kolay mı sanıyorsun bu işleri sen?" Dedi. "Aşağıdakiler bunun bir oyun olduğunu anlarsa neler olur haberin var mı senin? Ben söyleyeyim savaş çıkar."

"Çıktı zaten," diye lafa atladı Yaz tüm umursamazlığıyla. Kendisine bakan iki çift göze omuz silkip "ne? Çıkıp gelmedi mi Savaş?" Diyerek gülümsedi. Barış da belli belirsiz gülümsedi ama Giray daha çok öfkelenmişti.

"Siz geçin dalganızı,paçalarınız tutuşunca iş birliği için gelmeyin sakın bana!" Diyerek onlara sırtını döndü ve kapıya doğru ilerledi, ardından tekrar onlara dönüp işaret parmağını sallayarak "sakın!" Dedi tekrar ve dışarı çıktı. Aklında aşağıda bekleyen tehlikeli kalabalığı yeni bir yalanla göndermek ve sonrasında Hayal'i bulmak vardı.

Giray'ın çıkmasının üzerine odada yalnız kalan çift bir süre birbirlerine baktılar yalnızca, ardından ikisinin de dudaklarından aynı anda bir kahkaha kopuverdi. Bir süre gülüştükten sonra ilk konuşan Yaz oldu. "Sence Hayal ne yapmıştır?"

Barış da gülmeyi keserek ona baktı ve derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. "Umarım ağabeyimi bu sefer gerçekten kaybetmem." Dedi. Yaz da gülümseyerek onayladı, "umarım," diye mırıldanırken.

**

Bir organ,sadece bir organ. Görevi kan pompalamak olan,hayati faktörler taşıyan en önemli organ... nasıl kırılabilirdi? Nasıl acıyabilirdi? Acıyordu işte, yuvası olan sol göğsümü kanata kanata acıyordu. Çok tuhaf değil mi? Neticede adı sadece bir organ ama aslında aşk adı altında yaptırdığı tüm aptallıklar ve cesurca davranışlar onun eseriydi.

SAVAŞ ve BARIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin