BÖLÜM 9

419 40 11
                                    

"Buna inanamıyorum! Benim minik kızım büyüyor."

Genç kadın sevinçle karışık sitem ederken, iki yanağındaki gamzeleri göstererek gülümsemişti.

"Anne, biraz daha benimle dalga geçersen sütyen almaya babamla çıkacağım."

Genç kadın başını geriye atarak kahkaha attı.

"Hayır bunu yapmazsın."

"Evet yaparım."

"Yapamazsın."

"Dalga geç de gör."

Genç kızın annesi, kızının duygularını incittiğinin farkına vararak pişmanlıkla gülümsedi ve kızın yatağına, yanına doğru ilerledi.

"Üzgünüm hayatım, sadece büyümeni kabullenemiyorum. İnanabiliyor musun, seneye liseye başlıyorsun. Oysa sen benim gözümde hâlâ minik kızımsın."

Genç kız anında yumuşayarak, annesinin yanağına sulu bir öpücük kondurdu ve annesinin ona getirdiği kakaolu sütünü bir yudumda içip örtüsünün altına girdi. Annesi şefkatle gülümseyip saçlarını okşayarak, "iyi geceler miniğim. Yarın okula seni almaya gelirim,beraber çarşıya ineriz. Tabii babanla gitmek istiyorsan o başka." 

Genç kız kıkırdayarak, "iyi geceler anne," dediğinde annesi yataktan kalkmıştı. Kapıdan çıkmak üzereyken, kalbine giren ani bir sancıyla olduğu yerde durup keskin bir nefes aldı. Otomatikmen eli kalbine giderken, kızı doğrulup annesine seslenmişti.

"İyiyim kızım."

Genç kadın kızını daha fazla telaşlandırmadan, odadan çıktı. Koridordaki duvara yaslandığında eli hâlâ sol göğsündeydi. Bu da ne böyle, diye düşündü. Hiçbir şey yoktu. Herhangi bir rahatsızlığı da yoktu. Ama durduk yere içini inanılmaz bir karanlık kaplamıştı ve giderek yayılıyordu. Derin bir nefes alarak bunu bastırmayı denediğinde boğuluyormuş gibi hissetti. Sanki görünmez biri onu boğuyordu.

Bu hissi biliyordu. Kızı okul servisiyle küçük bir trafik kazası yaptığında da böyle olmuştu. Canından bir parçasına zarar gelmişti sanki.

Genç kadın kaşlarını çattı. Ama kim?
Evet, ama kim? Kızı içeride uyumaya hazırlanıyordu. Kocası da aşağıda arkadaşlarıyla maç izliyordu.

"Esra?"

Genç kadının kocası aşağıdan seslendiğinde, son kez derin bir nefes almaya çalışıp kendini topladı ve kafasında soru işaretiyle, merdivenlerden inmeye başladı. Yarın doktoruma gözüksem iyi olur,diye düşünüp içeriye, kocasının yanına girdi.

**

Tak tak tak!

Genç adam ıslanmış saçlarının arasından ellerini geçirerek kapıyı çaldı. Heyecanla alacağı tepkiyi beklerken derin bir nefes aldı. Hayal'in ailesiyle ilk kez yüz yüze gelecekti.

"Evet?"

Kapı açılıp ardından doktor annesi çıkınca rahat bir nefes aldı.

"Merhaba efendim ben-"

"Barış. Biliyorum."

Gülümseyip başıyla onayladı. "Hayal'i merak etmiştim... ıı şey..."  boğazını temizleyerek devam etmeye çalıştı. Ne söyleyeceğini bilemiyordu ve saatin de ziyaret saati için epey geç olduğunun farkındalığıyla çekingence konuştu. "Kaç gündür okula gelmeyince ve telefonundan da ulaşamayınca..."

Başıyla onaylayıp kapıyı biraz daha açarak içeri geçmesini söyledi annesi. Barış'ı mutfağa yönlendirdiğinde onu takip ederek yuvarlak masaya oturdular. Önüne kahve koyarak, "zamanlaman biraz garip," deyip karşısına oturdu.

SAVAŞ ve BARIŞ Where stories live. Discover now