BÖLÜM 13

393 41 9
                                    

Multi: Yaz KARAYEL

"Yaz kim?"

İşte haftalardır içimde tuttuğum ama kıskanç kız arkadaş görünümü vermek istemediğim için soramadığım soruyu şimdi Savaş sayesinde sormuştum.

"Kızın fotoğrafını gördüm." Derken Barış'ın alnındaki yarayı temizliyordum. Oksijenli suyla kanı temizledikten sonra pamuğu tepsiye bırakıp yeni bir pamuk aldım ve üzerine biraz baticon sürdüm.

"Neredeyse ikizim gibi. Benden bu yüzden mi-"

"Hayır. Hayır Hayal. Evet ona çok benziyorsun hatta seni ilk gördüğümde ışık tutulmuş tavşana döndüm ama dış görünüşün dışında ona benzeyen tek bir yönün yok."

Doğruyu söylediğinden emin olmak için gözümü alnından çekip bana güvenle ışıldayan yeşillerine baktım.

"Önce hanginiz onunla çıktı?"

Baticonlu pamukla da işim bitince bırakıp kaşının hemen üstüne yarabandını yapıştırdım.

"Onu ilk gördüğümüzde sokaktaki serseriler tarafından tecavüz edilmişti ve yerde öylece yatıyordu."

Malzemeleri toplayan ellerim dondu ve korkuyla açılmış gözlerimi ona çevirdim.

"Ciddi olamazsın."

Başıyla onayladı.

"İnanmıyorum."

"Onu yanımıza aldık ve gidecek bir yerinin olmadığını öğrendiğimizde de ona bir oda verdik. Yaz çok...asi ve baştan çıkarıcı bir kızdı ama kötü birisiydi. İnsanları küçük görür onların acılarından mutlu olurdu. Ama dedim ya baştan çıkarıcıydı ve zamanla ona kapılıp gittim. Onu iyileştirmeye çalıştım. Gerçekten denedim. Bazen işe yaradığını da düşünüyordum ama beni her zaman yanıltacak şeyler yapardı. Aslında daha çok Savaş'lık bir kızdı ve zaten zamanla öyle de oldu."

Kaşlarımı kaldırıp başımla onayladım. Savaş'ın ne demek istediğini şimdi anlıyordum. Acaba benim hakkımda da öyle düşünüyor mudur? Bu mümkün değil çünkü iki cihan bir araya gelse ben ve Savaş olamazdık. Yaz daha çok Savaş'lık bir kızmış ama ben Barış'lık bir kızım.

Kucağımdaki tıbbi malzemeleri yere taşıyıp Savaş'ın başucuna oturdum. Pamuğa oksijenli su sürerken bilinçsiz yüzüne baktım. Barış'ın aksine keskin yüz hatları vardı ve bu onu daha çekici gösteriyordu. Pamukla dudağının kenarındaki kanı temizlerken istemsizce elim titredi. O dudaklar birkaç dakika önce bana değmişti. İğrenç herif! Bana kendimi berbat hissettirmişti.

"Sana öyle davranmasına rağmen yaralarını mı saracaksın?"

"Annem doktor olduğu için şanslısınız,"

Nefesini vererek gülerken, "gerçekten Yaz ile alakan yok." Deyip gülümsedi.

Ben de gülümseyip işime koyuldum ve bayılttığım kızgın boğanın kanlı yüzünü temizledim. Sonunda onunla da işim bittiğinde malzemeleri kaldırdım ve çöpleri banyodaki çöpe attım. Elimi yüzümü yıkayıp odaya geri döndüğümde Barış ayağıyla Savaş'ı dürtüyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Uyandırmaya çalışıyorum. Gitmemiz lazım."

"Ah o zaman boşa kendini yorma o sakinleştiricin etkisi yaklaşık iki saat kadar."

"Şaka yapıyorsun?"

"Keşke öyle olsaydı."

Başını arkaya atıp derin bir nefes verdi ve hemen yanındaki yatağıma oturdu. Ben de onun yanına oturarak elini tuttum ve kucağıma aldım.

SAVAŞ ve BARIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin