BÖLÜM 38

143 15 15
                                    

Bölüm şarkısı: Talos- Reborn (multide mevcut)

Bölüm şarkısı: Talos- Reborn (multide mevcut)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Altı Ay Sonra...

Seni özgür bırakıyorum, ve belki de buna senden daha fazla ihtiyacım var sevgilim. Kendime biraz zaman verip nefes almak istiyorum. Bir süredir almayı unuttuğum nefesi...Büyüdüğümü kabullenmek için. Ve... büyüdüğümü kabullenip kaburgalarımı sıkıştıran kalbime kollarımı sarmak için.

Artık omuzlarımdan aşağı dökülen saçlarımı ensemde toplayıp yatağımın üstündeki ince pikeyi kaldırdım ve içine girdim. Bağdaş kurup karşı duvarda asılı olan kare şeklindeki saate baktım. İki dakika otuz saniye... iki dakika otuz saniye sonra ilaç saati için geleceklerdi ve yat saati olduğundan tüm ışıkları kapatacaklardı. Günün en sevdiğim saati bu sıralardı,herkes yatağına çekilir sessizliğe bürünürdü ve ben de böylece çatı katına çıkıp bir sigara yakabilirdim.

Altı aydır olduğu gibi...

Aylardan Temmuz, güneş tüm ihtişamıyla tepeye dikilmiş soğuk havaları kovmuştu buralardan. Daha dün gibi soğuk bir gecede buraya gelişimi hatırlıyorum. Ya da hatırlayamıyorum. Tek bildiğim buraya kendi isteğimle gelip delirdiğimi kabullenmekti. Diğer hastaların aksine oldukça uysal davranıyor, ne dense harfiyen uyuyordum. Tek bir şey hariç...

"İlaç saati!"

Biri erkek biri kadın iki hemşire boyası aşınmış beyaz kapıdan içeri girdiler ve tepsideki ilaçları sırayla dağıtmaya başladılar. Karşımdaki ranzada yatan deli vecihi yine uyuma numarası yaparak kurtulmaya çalışmıştı ama hemşire her zamanki gibi bunu yemeyerek göz devirdi ve zorla kaldırıp boğazından aşağı iki hapı attı. Gülümseyerek vecihi'ye baktım ama bir yanım hüzünlüydü onun için. Gerçek adını bilmiyordum,kendine vecihi diyordu çünkü sevdiği kızı almak için yapmadığı şey kalmamıştı ama kızın babası zengin bir erkeğe vererek hayallerini yıkmıştı. Dahası bir zamanlar kendi aralarında sözlendiği kız da zengin kocayı görünce ondan vazgeçmiş,son gidişinde evden kovmuştu. Dediğine göre şimdi iki de çocuğu vardı.

"Hayal, bugün nasıl hissediyorsun?"

Gözlerimi homurdana homurdana yatan vecihi'den ayırıp Nursel hemşireye çevirdim. Yüzümü ortadan ikiye ayıran bir gülümsemeyle "harika!" Diye cıvıldadım ve bana uzattığı hapları ağzıma atıp suyu içtim. Nursel hemşire memnun bir gülümsemeyle firar eden saçlarımı okşarken "saçların uzamış," dedi. Başımla onayladım ve ince pikeyi üzerime alıp "artık uyuyabilir miyim?" Diye sordum sakin bir ses tonuyla.

Nursel başını salladı ve yüzünden eksik olmayan bir gülümsemeyle "tabi ki. Teşekkür ederim Hayal,bize zorluk çıkarmayan nadir hastalardan birisin." Dedi.

Gözlerimi ayırarak güldüm ve işaret parmağımı havaya kaldırıp "akıllı bir deliyim ben!" Diye bağırdım. Kahkaha atarak uzaklaşacağı sıra deli Nevriye yine kriz geçirerek ilaçları tükürdü ve kendini camdan aşağı atmaya kalkıştı. Nursel hemşire "işte başlıyoruz," diye homurdanarak tepsiyi komodinin üzerine bıraktı ve diğer hemşirelere yardım etmeye çalıştı. O anki hengameden yararlanarak arkamı döndüm ve dilimin altına sakladığım iki hapı çıkarıp diğer üç yüz altmış hapın yanına,yastığın altına özenle yerleştirdim. Haplarla çizdiğim ay şekli tamamlanmıştı,memnuniyetle gülümseyip yastığı kapattım ve yeniden arkamı döndüm. O an Nevriye ile göz göze geldim. Gözünde ihtiyatlı bir bakışla bana bakıp silkindi ve kabullenerek yere tükürdüğü hapları alıp yuttu. Ben dahil yatakhanedeki herkes şaşkınlıkla onu izlerken hemşireler rahatlayarak arkalarına döndüler ve gitmeye hazırlandılar. Nevriye elleriyle pamuk rengi saçlarını tarayarak düzeltip pencereye yaklaştı ve omzunun üzerinden bana baktı "seninkine iletmemi istediğin bir şey var mı?" Dedikten hemen sonra buruk bir şekilde gülümseyip ekledi. "Neyse,yakın zamanda sen de geleceksin zaten yanımıza." Dedi ve kendini pencereden aşağı bıraktı. Gitti...

SAVAŞ ve BARIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin