BEDEL 89 *BABA OLMAK*

71K 2.9K 361
                                    

Bölüm şarkısı: Candan Erçetin/ Melek

Artık gülüyordum. Gerçekten gülüyordum. Kızımı kaybettikten sonra asla eskisi gibi gülemem derken şimdi eskisinden daha güzel gülüyordum. Rabbim, cennetine aldığı kızımın yerine iki melekle hayat vermişti bana. İki can.. İki hayat.. İki melek. Artık gülmeliydim.. Onların yüzünün gülmesi için önce ben gülmeliydim.

Artık ben sadece Elif değildim. Anneydim, hayattım bebeklerime. Sütümle, sıcaklığımla, şefkatimle ilaçtım. Dokunuşum bile ilaçtı canlarıma.

Artık ben kendime ait değildim. Ömer'e de eskisi kadar ait değildim. Artık ben Eyüp ve Berfin'e aittim. İyiysem onlar için iyiydim, onlar için sağlıklıydım, onlar için mutluydum. Yediğim bir lokma bile onların sağlığını etkilerken, ben artık bana ait olamazdım.

Dört kişilik ailemle yeni hayatımıza doğru giderken artık bütün sıkıntıların bittiğini düşünüyordum. Bundan sonra hayatımı çocuklarım için yaşayacaktım. Herşey, önce onların mutluluğu için olacaktı.

Ömer'i unutmamak gerek tabiki. Benim koca bebeğim. Her ne kadar Ömer bana bazen "Koca bebeğim" dese de asıl koca bebek kendisiydi. Daha bebeklerimiz doğmadan onlara olan ilgimi kıskanan, evdeki hiç bir işi bensiz yapamayan, herşeyi önüne hazır bekleyen, bazen çocuklaşan bir koca bebekti Ömer. Aslında iki değil üç çocuğum vardı artık. Ömer'den başka iki çocuk daha.

Ömer'in de benden aşağı kalır yanı yoktu. Heyecanı, mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Her durumda soğuk kanlılığını koruyan Ömer, söz konusu bebeklerimiz olunca eli ayağı birbirine dolaşıyordu. Bebeklerimize baktığında şimdiye kadar hiç görmediğim bir mutluluk beliriyordu yüzünde.

Evimize yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Nihayet bebeklerim evlerine kavuşacaktı. Berfin ve Eyüp arabaya bindiklerinden beri huy değiştirmişlerdi. Devamlı ağlayan Berfin yol boyu mışıl mışıl uyurken Eyüp hiç susmadan ağlıyordu.

Araba evin bahçesine girince bahçedeki kalabalık dikkatimi çekmişti. Bekir ağa ve yakın akrabaları bahçede karşılamışlardı bizi. Bebekleri arabadan indirmemizle kurban kesilmiş ve içlerinden biri dua etmeye başlamıştı.

"Ey alemlerin Rabbi yüce Allah'ım,
Dünyaya gözlerini açan bu yavrularımıza hayırlı, sağlıklı, bereketli bir ömür nasip et. Onları senin yolundan giden, Kur'an nuruyla aydınlanan salih kullarından eyle. Peygamber Efendimize hayırlı ümmet, anne babalarına hayırlı evlat, vatanlarına hayırlı bireyler olmayı nasip et Rabbim. Bu evlatlarımızı kazadan, beladan, her türlü musibetten, şeytanın şerrinden, nazardan koru Allah'ım. Evlatlarına kavuşan bu gençlerimizin yuvasına huzur, mutluluk, bereket ver Allah'ım..."

Dua okunurken yürekten aminler çıkıyordu dilimizden. Oğlum Ömer'in kucağında, kızım ise annemdeydi. Ömer'in kucağına bebek çok yakışıyordu. İncitmekten korkarcasına hafif, bir şeylerden korurcasına sıkı sarıyordu bebeklerini.

Dua bitip Fatiha okunduktan sonra içeri girmiştik. Bahçeye kurulan masalarda yemek dağıtılmaya başlanmıştı. Bir süre sonra Bekir ağa, hocayla birlikte içeri girmişti. Hoca, bebeklerimin kulağına ezan okuduktan sonra üçer defa isimlerini söylemişti.

Eve girince evin haline şaşırmıştım. Evin içi süslenmiş, her yer cıvıl cıvıldı. Benim için yatak hazırlanmıştı fakat yatmak istemiyordum. Ağrılarım eskisi kadar olmasa da devam ediyordu ama yatmaktan nefret ediyordum. Bebeklerimle ilgilenmem lazımdı. Yatağı toplayacağım sırada annemlerin tepkisiyle karşılaştım. Her ne kadar yatmak istemediğimi söylesem de zorla yatırmışlardı beni.

Bebeklerimle ilgilenmek için bana sıra gelmiyordu zaten. Sadece emzirmek için alıyordum kucağıma. Temizlikleriyle, bakımlarıyla nineleri uğraşıyordu.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin