BEDEL 54 *EVE DÖNÜŞ*

75K 3.3K 354
                                    

Bence de çok tatlılar ❤

Rüyamda Fatih'i gördüm. Parkta yanıma gelmiş elimi tutuyordu. Başımı çevirip elime baktığımda elimi alevlerin sardığını gördüm. Ömer yanıma geldiğinde elimi saklamaya çalışırken alevler bedenimi sarmaya başlamıştı. Ömer yardımcı olmuyor uzaktan bakıyordu bana.

Korkuyla bağırarak uyandığımda hala alevlerin etkisini bedenimde hissedebiliyordum. Ömer'in göğsüne sığınıp titremeye başladığımda beni sıkıca sarıp sakinleştirmeye çalışmıştı. Yanında uzanırken uyuyakalmıştım ve on dakikalık uykum kabusla geçmişti. Sakinleştiğimde Ömer ne gördüğümü sormuştu ama anlatmak istemediğimi söylemiştim. O da etkisinden kurtulmam için çok ısrar etmemişti.

Evime dönmeye iki gün kalmıştı. Ne kadar aileme zaman ayırmayı istesem de bu pek mümkün olmuyordu. Nişan telaşı, misafirler, gezme derken aileme vakit ayırmamıştım. Halam ve Fatih yüzünden iki geceyi otelde geçirmek zorunda kalmıştık.

Bir ara o kadar bunalmıştım ki İstanbul'dan kurtulmayı bile istemiştim. Onların buraya gelip başıma bunları getireceğini bilsem asla gelmezdim. Aylardır İstanbul'a gelmek için can atarken ailemin yanında geçirdiğim günleri zehir etmişlerdi bana. Neyse ki çok kalmamışlardı yoksa on günü tamamlamadan evime dönecektim.

Toparlanıp otel odasından çıkacağımız sırada çantamı unuttuğumu farkettim. Geri dönüp alacakken Ömer "ben alırım" diyerek kendisi almıştı çantayı.

"Ne var bu çantada bu kadar sen küçücük çanta taşırdın yanında."

Ömer'in sorusuyla utanıp "Hiiç" diyerek çantamı elinden almaya çalıştım ama geri çekmesiyle çanta elinde kalmıştı.

"Dur merak ettim siz kadınlar bu çantada bu kadar ne taşıyorsunuz."

Engellememe rağmen çantayı açınca gördükleri karşısında gülmeye başladı.

"Bisküvi, kraker, şeker, su, bir kraker daha... Pardon canım senin çantan yerine piknik sepetini almışım yanlışlıkla. Çantan nerdeydi?"

"Dalga geçmesene ya." Diyerek çantamı elinden çektim.

"Doğru söyle darbe yada deprem filan mı olacak yoksa kıtlık mı çıkacak? Erzak depolamışsın çantana resmen."

"Abartma artık. Sadece birkaç tane alıştırmalık aldım yanıma. Acıkınca midem bulanıyor."

Dalga geçmeyi bırakıp ciddi ses tonuna büründü.

"Dikkat et hızla kilo alıyorsun. Sonra gelip bana çok şişko oldum diye ağlama."

"Kilo alınca çirkin mi oldum? Beni beğenmiyor musun artık?"

"Yoo aslında bu halinle daha güzelsin ben senin için söylüyorum."

Ömer haklıydı hiç dikkat etmiyordum. Kilom fazla olmasa da olması gerekenden biraz fazlaydı. Böyle devam ederse önüne geçemezdim. Şimdiden önlem almam lazımdı. Bundan sonra daha dikkat edecektim evime gidince spora başlayacaktım. Ömer, gördüğüm rüyayla bozulan moralimi düzeltmek için yol boyu bana takılıp durmuştu.

Otelden çıkıp hastaneye gittiğimizde beni muayene eden doktor bebeğimin durumunun gayet iyi olduğunu söylemişti. Bu durum ikimizi de rahatlatmıştı. Biraz olsun keyfim yerine gelmişti. En azından bebeğim etkilenmemişti.

                 ***

Bu gece ablamın ısrarıyla onun evinde kalmıştık. Eniştem ve Ömer karakter olarak zıt olsalar bile aralarından su sızmıyordu. Onların muhabbeti bizi sıkınca ablamla diğer odaya gidip sohbet etmeye başlamıştık. Ablam etrafı kolaçan ederek bana yaklaşıp fısıltıyla konuşmaya başladı.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin