BEDEL 67 *BİR ÖMÜR FEDA*

70.5K 3.3K 343
                                    

"Böylesine bir ömür feda edilir."

Ömer, alnımdan öptükten sonra gözlerime bakarak söylediği sözle neye uğradığımı şaşırmıştım. Bir süre gözlerini gözlerimden ayırmadan baktıktan sonra hafif başını kaldırarak Hilal'e baktı.

"Karım Elif."

Kendimi toparlayıp Hilal'e baktığımda şaşkın halde bana bakıyordu.

"Ah Ömer, sen öldürürsün insanı. Öyle bir anlatışın var ki eşin nasıl biri diye korktum."

Elini sıkmak için bana uzattığında elimi uzatıp sıktım elini.

"Tanıştığıma memnun oldum. Gerçi bugün birkaç kez karşılaştık ama Ömer'in eşiyle şimdi tanışıyorum."

Hilal'in sıcak gülümsemesine onunki kadar sıcak olmayan gülüşümle karşılık vermeye çalıştım.

"Ben de memnun oldum. Toplantıya Ömer'in eşi değil şirketin tasarımcısı olarak katıldım. Özel hayatımızı işimize karıştırmamaya özen gösteriyoruz."

"Ah tabi, Ömer'in patron halini tahmin edebiliyorum. Neyse ben buraya Ömer'i yemeğe götürmeye gelmiştim ama madem Ömer artık evli, üçümüz birlikte çıkıyoruz."

Hilal'in konuşmasıyla Ömer'le gözgöze geldik. Hiç bir yere gidesim yoktu ve Ömer'in bunu farkedip Hilal'in teklifini reddetmesini bekledim. Ne olursa olsun Ömer'in bir kadınla başbaşa kalmasını istemiyordum. Ben gitmiyorsam onun da gitmesini istemiyordum.

Ömer'in "Tamam gidelim." demesiyle moralim bozulmuştu. Madem beni umursamadan karar veriyor, ben de onu umursamayacaktım.

"Ben yorgunum size katılamam. Önce beni eve bırak sonra istediğin yere git."

"İtiraz istemiyorum Elif. Benim senin eşinle başbaşa çıkmam hoş olmaz. Sen de geliyorsun."

Hilal gerçekten de Ömer'in dediği kadar vardı. Benim ona mesafeli duruşuma karşın o bana yakın davranıyordu. Sonunda beni ikna etmeyi başarmıştı.

Gitmeden önce işimizi toparlamaya çalışırken Serhat girmişti odaya. Hilal'in Serhat'ı gördüğünde bir anda afallaması dikkatimden kaçmamıştı. Onun haline rağmen Serhat gayet rahattı.

"Hoşgeldiniz Sibel hanım. Sizi burda görmek ne güzel. Uzun zaman oldu görüşmeyeli."

Kısa bir sessizliğin ardından Hilal cevap verebilmişti.

"Evet. Adımı unutacak kadar uzun zaman geçmiş. Hilal."

"Kusura bakmayın yanlış kalmış aklımda."

"Serhat sen çıkabilirsin. Arabayı ben kullanırım."

Ömer'in sesiyle Serhat başını çevirip Ömer'e baktı.

"Ben bırakırdım sizi..." Ömer'in ısrarlı bakışıyla sözünü tamamlamadan çıkmıştı odadan. Hilal ise arkasından bakakalmıştı. Geldiğinden beri susmayan Hilal'in sessizliğe bürünmesi pek hayra alamet değildi.

İşimiz bittiğinde toparlanıp yemeğe gitmiştik. Gittiğimiz restoranda hem yemek yiyip hem de sohbet ederek kaynaşmaya başlamıştık Hilal'le. Hilal Ömer'le ilgilenmeyi bırakıp benle sohbet ediyordu. Bu konudaki ince düşüncesiyle kendini sevdirmeyi başarmıştı. Ömer lavaboya gidince masada Hilal'le yalnız kalmıştık.

"Ben Ömer gibi birinin yüreğini bir kadına bu denli kaptırmasına inanamıyorum hala. Çok değişmiş."

Hilal'in söylediği sözle gülümsemeye çalıştım. Benden başka bir kadının eşimi benden iyi tanıması rahatsız ediyordu beni. Ömer'i herşeyiyle tanımıştım artık ama Hilal'in anlattığı Ömer'i çok farklıydı.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin