BEDEL 47 *UYAN ANNECİĞİM*

96.1K 3.9K 412
                                    

"Anne.. Anneciğim.. Hadi uyan. Bak babam bizi bekliyor."

Gözlerimi açtığımda dünyalar güzeli bir kız çocuğu vardı karşımda. Ona bakarken şimdiye kadar hiç tatmadığım bir duygu tatmıştım. Yüzündeki gülümsemeyle baharı getirmişti yüreğime. O minicik eliyle yanağıma dokunduğunda gülümseyerek gözümü kırptım.

Gözlerimi tekrar açmaya çalıştığımda yoktu yanımda. O bir anlık boşlukta nasıl kaybolmuştu. Kafamı zorla çevirip sağ tarafıma baktığımda göremedim yine. Onun tatlı sesinin yerini vücuduma bağlı cihazın sesi almıştı. Göğsümde ise sargı vardı.

Başımı diğer tarafa çevirdiğimde koridorda odanın camına yapışmış halde gülümseyerek haykıran Ömer'i gördüm. Bir anda camın önü kalabalıklaşmıştı. Ama o yoktu. O billur sesiyle bana "anne" diyen meleğim kaybolmuştu. Elimi karnıma koyup hissetmeye çalıştım.

"Bebeğim.. Anneni bırakıp gitmedin değil mi."

Bir anda başıma doktorlar birikmişti.

"Bıraksana beni karımı göreceğim. Lan bırak başlarım kurallarınıza da hijyeninize de."

"Beyefendi çıkar mısınız. Buraya önlem almadan giremezsiniz."

Ömer doktorları aşıp yanıma ulaşmıştı. Elimi tuttuğunda gözleri dolu doluydu.

"Şükürler olsun beni bırakmadın. Gitmedin. Canın çok acıyor mu."

Şuan hiç bir ağrı hissetmiyordum. Tek hissettiğim ortalıktan kaybolan o dünyalar güzeli kızın yüreğime bıraktığı sızıydı. Boşta kalan elimi karnıma koyup zorla mırıldandım.

"Bebeğim.. İyi mi?"

Tutmaya çalıştığı yaş firar etmişti gözlerinden. Şimdiye kadar hiç ağladığını görmediğim o dağ gibi adamın ardarda ikinci kez gözyaşlarına şahit oluyordum.

"Bebeğimiz de annesi gibi güçlü bitanem. Hayata sımsıkı tutundu."

Yüreğime dolan sevincin tarifi yoktu. Doktorlar Ömer'i zorla odadan çıkarıp kontrollerimi yaparken bebeğimden emin olmak istiyordum.

"Bebeğimi görmek istiyorum. Durumu nasıl?"

"Bebeğinizin durumu iyi hanımefendi. Sizi odaya aldıktan sonra onu göreceksiniz. Kalp atışlarını duymanın zamanı geldi."

İçimi heyecan sarmıştı. Zaten bu hafta kontrole geldiğimizde bebeğimin kalp atışlarını duyacağımı söylemişti doktorum. Şuan ne yaram umrumdaydı nede vücudumdaki ağrı. Tek düşündüğüm bebeğimin iyi olmasıydı. Kurşun, kalbimden beş santim yukarı denk gelmiş. Saatlerce süren ameliyatla çıkarmışlar kurşunu. Kan kaybettiğim için Harun'dan ve ablamdan alınan kanı vermişler bana.

Beni odadan çıkarıp normal odaya aldıklarında ailem ve Ömer'in ailesi teker teker yanıma gelmişlerdi. Doktor, odada kalabalık yapmamaları konusunda uyarmıştı. O yüzden fazla odada kalamamışlardı.

Ah annem.. En çok onun içi yanmıştı. İlk kez yanıma gelmiş ve böyle bir olaya şahit olmuştu. O yavrusuna yanarken ben de kendi yavruma yanıyordum. Hepsinin gözlerinde korku vardı. Hastane koridoru ana baba günüydü. Olayı duyan gelmişti. İki amcam da olayı duyar duymaz gelmişti. Onları görünce sevinç dolmuştu içime. Bu durumda beni yalnız bırakmamışlardı.

Nihayet bebeğimin kalp atışlarını duyma vakti gelmişti. Doktor, ultrasonu odaya getirdiğinde içerde sadece Ömer kalmıştı. Bebeğimi öğrendiğimde yanımda yoktu ama bundan sonra her kontrolümde yanımda olmaya çalışacağına söz vermişti. Mutluluk bana da gülüyordu artık. Aramızdaki tek sorun da hayatımızdan çıkıp gidiyordu. Bundan sonra ben de mutlu olmak için elimden geleni yapacaktım. Hiç kimse için olmasa da bebeğim için dimdik duracaktım hayatta.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin