BEDEL 76 *BİTTİ*

60.9K 3.2K 418
                                    

Bölüm şarkısı: Sertap Erener-İyileşiyorum

Kararım kesindi bu kez. Ne olursa olsun o eve dönmeyecektim. Ya annemle gidecektim ya da herşeye rağmen burda hayatıma devam etmeye çalışacaktım.

"Zaten başına gelen herşeyin sorumlusu biziz yavrum. Gelirsen kapım açık sana."

Annemle konuşmamıza Ömer'in tepkisi gecikmemişti. Az önceki sakin halinden eser yoktu.

"Hiçbir yere gidemezsin. Beni dinleyeceksin ve benle eve döneceksin."

Annem ayağa kalkıp odadan çıkınca Ömer'le başbaşa kalmıştık. Başımı kaldırıp Ömer'e bakmak istemiyordum.

"Eve! Sevda'nın yerleştiği eve mi? Beni kovduğu eve mi? O eve gelip sizin mutluluğunuzu..."

"Yeter artık saçmalamayı kes. Sana defalarca dedim. O çocuk benim değil. Sen bana değil Sevda'nın elindeki uyduruk kağıt parçasına inandın. Defolup gitti o. Kendi pisliğinde boğulmaya gitti."

Duyduklarım karşısında şok olmuş halde Ömer'e baktım. Hepsi yalan mıydı yani? Sevda gitmiş miydi?

Cebinden çıkardığı kağıdı elime tutuşturunca incelemeye başladım. İlk gördüğüm raporun aksini iddia eden bir rapordu. Bebeğin Ömer'den olmadığını ıspatlıyordu.

"Kağıtlar yanlış yazar, yalan söyler ama ben sana hiçbir zaman yalan söylemedim. Sen buna rağmen bana değil başkalarına inandın. Biraz bekleseydin, biraz sabretseydin herşeyi öğrenecektin."

Ömer sözünü bitirmeden kapı çalınmış, polis girmişti odaya.

"Elif Hanım, doktorunuz ifade verecek durumda olduğunuzu söyledi. Kendinizi iyi hissediyorsanız olayla ilgili ifadenizi alacağız."

"Tabi." Diyerek olayı olduğu gibi anlatmaya başladım. Anlattıkça o anları tekrar yaşıyordum sanki. Bana vurdukları anı anlatınca Ömer'le göz göze geldik. Öfkeden gözleri kızarmış halde dinliyordu beni. Yere düşüşüm ve başıma inen son darbe. Ömer'in sabrı tükenmişti artık. Mırıldanmasından, küfürler yağdırdığını anlayabiliyordum.

Polis, robot resmini çizerken Ömer çizimi dikkatle izliyordu. Polis ifademi aldıktan sonra odadan çıkarken Ömer de peşinden çıkmıştı.

Kenara bıraktığım raporu tekrar elime alıp baktım. Bu nasıl olabilirdi? Ömer doğru mu söylüyordu? Bebek Ömer'in değil miydi?

O halde Sevda hangi cesaretle bu kadar ileri gidebiliyordu? Nasıl bunu göze alabilmişti? Bu yalansa, birgün ortaya çıkacağını düşünmemiş miydi?

Annem odaya girip yanıma oturunca başımı göğsüne yasladım. Şuan onun şefkatine çok ihtiyacım vardı.

"Ah yavrum! Ben ölseydim de kimse saçının teline zarar vermeseydi. Buralara sığınacak kadar mı kimsesiz hissettin kendini? Başına gelen herşeyi öğrendim. Neden sakladın bizden?"

"Siz beni sahipsiz bıraktınız anne. Siz bana sırt çevirince kimsem kalmadı. O yüzden böyle yıprattılar beni."

"Vermeyeceğim seni artık onlara. Sen istemediğin sürece gitmeyeceksin."

Karma karışık duygular içindeydim. Sevda gitmişti o evden. Ömer'e çocuk vermeyecekti.

Ama bu yaşananlar yıpratmıştı beni. Sevda hiç gitmeyecekti. Varlığını hep aramızda hissedecektim. Defalarca gittiği halde yine gelmişti. Artık dayanacak gücüm yoktu.

"Neden anlayıp dinlemeden kaçtın evden? Onca şey yaşamışsın, sabretmişsin ama ogün hemen çıkıp gitmişsin."

"Yeminim vardı anne. O kadın o eve geldiği gün ben gidecektim. Ve gittim. O geldi anne. Benim odamın önüne kadar gelip bana kapıyı gösterdi."

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin