BEDEL 85 *KAVUŞMA*

Start from the beginning
                                    

Her defasında yüzüme kapanan kapılar bu kez ardımdan kapanıyordu. Nice hayatları, nice umutları içine hapseden demir kapılar arkamdan kilitleniyordu bu kez. En son kapı da ardımdan kapandığında gün yüzüne çıkmıştım. Güneş bugün benim için doğmuştu. Koğuşuma uğramayan güneş, bugün yüreğimi ısıtıyordu.

Dışarı çıkmamla karşımda can yoldaşım Serhat'ı ve avukatlarımı gördüm. Elif ve ailem yoktu beni karşılayanlar arasında. Serhat'a hasretle sarılırken ne kadar çok özlediğimi farkettim. Burda farklı özlüyordu insan. Dışardayken bu kadar zamanda böylesine özlemezdim.

"Elif nerede? Neden getirmediniz?" Dememle Serhat'ın yüzündeki tebessüm genişledi.

"Bu güzel haberi senden duysun istedik. Telefonla mı söylemek istersin yoksa yanına mı gidelim?"

"Yanına gidelim. Karşısına çıkmak istiyorum. Bu mutluluğu yüzünde görmek istiyorum."

Yola çıktığımızda Elif'e kavuşmak için dakikaları sayıyordum. Nedense yol bitmek bilmiyordu. Elif'e yaklaşmama dakikalar kaldığında bir anda aklıma gelen fikirle arabayı durdurdum.

"Serhat, bilet ayarla bize. Elif beni her akşamki gibi kendi evimizde karşılasın. Sanki hiç gitmemişim gibi."

Elif'e kavuşmak için akşamı bekleyecektim ama ona bu mutluluğu yaşatmaya değerdi. Şansımıza Serhat erken saatte bilet bulabilmişti. Halamın yanında kalan annemi almak için yanına gidip hasret giderdikten sonra anneme durumu anlatıp Elif'i arattım. Annemle konuşan Elif'imin sesini dinlerken telefonu alıp haykırmamak için zor tutuyordum kendimi. Elif'i ikna etmek zor olsa da annemin ısrarıyla kabul etmek zorunda kalmıştı. Yaşadığı hayal kırıklığını sesinden hissedebiliyordum.

Annem ve Serhat Elif'i alıp havaalanına götürürken ben de avukatlardan olayın detayını öğrenmiştim.

"Fatih ve Kasım birlikte iş yapmaya başlamış fakat zaman geçtikçe aralarında anlaşmazlık çıkmış. Fatih, Kasım'ı tehdit ederek devamlı para koparmaya çalışıyormuş. Olayın olduğu gün bir depoda görüşmüşler. Aralarındaki tartışma büyüyünce Fatih silah çekip Kasım'ı vurmak istemiş fakat Kasım daha erken davranıp Fatih'i vurmuş. Sonra da silahı adamının eline verip suçu üstlenmesini söylemiş. Adamın çocuğunun hasta olduğunu bildiği için çocuğunu tedavi ettireceğine ve bakacağına söz vermiş."

"Nasıl yani? O adam vurmamış mı? Peki benden ne istemiş?"

"Adam burda sadece kurban. Onun sizle bir derdi yok. Kasım, olayla bağlantısını kesmek için ve sizden kurtulmak için olayı üzerinize yıkmaya çalışmış."

"Nasıl ortaya çıktı bu? Serhat, adamı tehdit etmişti galiba."

"Hayır. Elif hanım müdahale etmiş. Adamın eşiyle konuşup çocuğunu tedavi etme sözü vermiş. Kendisiyle dün görüştüğümüzde, çocuğunu kirli parayla tedavi etmeye vicdanının el vermediğini, sizin çocuklarınızı babasız bırakacak paradan kendi çocuğuna hayır gelmeyeceğini söyledi. Önümüzdeki mahkemede muhtemelen serbest kalacak. Kasım ise dünden beri gözaltında. Tutuklanması an meselesi."

Ah Elif'im. Ah benim gönül yaram. Yine yapacağını yapmıştı. Yine beni kurtarmak için çabalamıştı. Bana inandığı gibi gerçekleri açığa çıkarmak için uğraş vermişti.

Her an kararımdan vazgeçip Elif'i kollarıma sarmak için ona koşabilirdim. Ama bu anın çok özel olmasını istiyordum. Ona doyasıya sarılmak, hiç ayrılmamak istiyordum. Ailesinin yanında doyasıya saramayacaktım kollarıma. Kavuştuktan sonra günlerce başbaşa kalmak istiyordum sevdiğimle. Bunun için akşama kadar dayanmayı göze alacaktım.

BEDELWhere stories live. Discover now