BEDEL 72 *YARGISIZ İNFAZ*

Start from the beginning
                                    

"Kim toparlayacaktı senin yeğenin olacak... neyse ağzımı bozdurma akşam akşam. Ömer'i onlar yoldan çıkardı zaten."

Sultan ana kızıp odadan çıkarken benim de moralim bozulmuştu. Bekir ağa, konuşmasından rahatsız olduğumu farkedince lafını değiştirmişti.

"Kasım'ın seni istediğini öğrendiğimde önce umursamamıştım ama sonra kim olduğunu öğrenince ve hakkında duyduklarımdan sonra seni o adama kurban etmemek için oğluma almak istedim. Çünkü ne kadar çabalasan da Kasım'ı adam edemezdin. Seni mahvederdi. Ama Ömer'e güveniyordum. Sultan haklı Ömer özünde iyi biridir. Fakat onu ancak senin gibi bir kadın yola getirebilirdi. Ömer seni çok üzdü, yıprattı. Sabrının mükafatını gördün. İnşallah herşey daha da iyi olacak."

"Evet. Oğlunuzun yola gelmesi için ağır bedeller ödedim."

Boğazım düğümlenmiş, daha fazla konuşamamıştım. Kızımı kaybetmemin acısı,o  bana diğer yaşadıklarımı unuturmuştu.

Pınar ve eşi evlerine giderken onları kapıya kadar uğurlamıştım. Pınar giderken beni telaşla köşeye çekmişti.

"Serhat'la Mihriban'ın arası bozuk. Mihriban burda kalacak haberin olsun."

"Neden?"

 "Serhat aldatmış onu. Hem de Ömer'in arkadaşıyla."

"Serhat mı? Nasıl olur bu?"

"Ben de Serhat'tan beklemezdim. Mihriban evine dönmek istemiyor. Ne zamana kadar burda kalacak. Baba evinden çıktığında geri dönülmeyeceğini bilmiyor sanki. Babamlar durumu bilmiyor. Sen kimseye duyurmadan çözmeye çalış."

Duyduklarımla şok olmuştum. Serhat.. ve eşini aldatmak.. hem de bu kadar severken. Ömer'in arkadaşı? Hilal! Olabilir mi? Serhat'ı sevdiğini söylemişti ama.. ama aralarına giremezdi o. Sırf Serhat Mihriban'ı seviyor diye aşkını yüreğine gömmüştü.

İçeri gireceğim sırada Serhat ta gitmek için ayaklanmıştı fakat Mihriban yoktu ortalıkta. Serhat çıktıktan sonra Mihriban'ı üst katta uyumak üzereyken bulmuştum.

"Mihriban. Duyduklarım doğru mu? Serhat yapmaz öyle şeyler."

"Yaptı yenge. Ben asla düşünmezdim böyle birşey ama insanın aklına gelmeyen başına geliyor. İstanbul'a gittiğinde ne işler çeviriyormuş."

"Belki sen yanlış anlamışsındır. Neler oldu tam anlat."

"Siz yokken babamla iş için İstanbul'a gitti. Geldiğinde halinde bir tuhaflık vardı. O gece telefonuna mesaj geldi. Ben açtım mesajı. Numara kayıtlı değildi. 'Bugün yaşanmaması gereken birşey yaşadık. Hataydı kabul ediyorum. Sen evlisin artık. Bunun için özür dilerim.' Yazıyordu mesajda. Defalarca okudum mesajı. Belki yanlış anlamışımdır diyerek tekrar tekrar okudum. Ama herşey apaçık ortada. Üstelik aradığımda bir kadın açtı telefonu. Abimin arkadaşıymış."

"Başka mesaj var mıydı?"

"Hayır yoktu. Serhat, kızla alakası olmadığını, iş için görüştüklerini söyledi ama iş için böyle bir mesaj yazılır mı? Sonra ben ısrar edince kızın onda gözü olduğunu söyledi. Kim bilir daha neler saklıyor benden."

Hilal'in bana anlattıklarını söylesem yanlış birşey yapmaktan korkuyordum. Serhat'la konuşup gerçeği öğrenmem lazımdı. Odama geçtiğimde Ömer çoktan uyumuştu. Telefonumu alarak boş bir odaya geçip Serhat'ı aradım.

"Serhat! Bana, sevdiğin kadına ihanet etmediğini söyle."

"Ben de senden yardım isteyecektim. Ben ona ihanet etmedim. Beni dinlemeden yargılıyor."

BEDELWhere stories live. Discover now