BEDEL 58 *İHANET ETMEDİM*

Start from the beginning
                                    

"Az önce hemşire geldi süt almak için. Uyuyordun diye geri gitti."

"Neden uyandırmadın anne? Bebeğimin bana ihtiyacı varken nasıl uyurum ben."

"Bebeğinin sağlıklı bir anneye ihtiyacı var. Stres yapmayacaksın bundan sonra. Yaşadığın herşey bebeğine de yansıyor."

Neyse ki bu kadar sıkıntı yapmama rağmen sütüm bebeğime yetiyordu. Kızımın kokusunu, dokunuşunu o kadar merak ediyordum ki bir an önce ona kavuşmak için dua ediyordum.

Annemin yardımıyla göğsümden sağdığım sütü Ömer alıp hemşireye götürdüğünde annemle başbaşa kalmıştık. Annem, kaza yaptığımı öğrenmişti. Ömer'le aramızda sorun olduğu ise zaten belli oluyordu. Yalnız kalmamızı fırsat bilerek aklına takılan şeyleri sormaya başlamıştı.

"Kızım neler oluyor? Bu olanlar neyin nesi? Ömer İstanbul'a geldiğinde Samet'i arayıp Fatih'in adresini sormuş. Sen bu halinle gecenin bir yarısı sokaklarda araba kullanıyorsun. Kaza yapıyorsun. Ömer'e düşman gibi bakıyorsun. Nedir sizin sorununuz?"

Başımı önüme eğip bir süre sessiz kaldım. Nasıl bunu anlatabilirdim? Dün gece kocam başka bir kadının kollarındaydı diyemezdim ona. Başımı kaldırıp annemin meraklı yüzüne baktım.

"Biz pikniğe gittiğimiz gün Fatih geldi yanıma. Elimi tuttu."

"Ömer öğrendi mi bunu?"

Annem Fatih'in yaptıklarını duyduğunda şaşırmamıştı.

"Sen biliyor muydun bunu?"

"Biliyorum ablan anlattı. Bizimkiler ona haddini bildirdi zaten. Neden sakladın bunu bizden? Ömer nasıl öğrenmiş?"

"Elimi tuttuğu sırada resimlerimizi çektirmiş. Sonra resimlerle oynayıp çok samimiyiz gibi göstermiş. Resimleri Ömer'in arabasına koymuş."

Annem şok olmuş bir halde ellerini ağzına kapatmış, gözleri açılmıştı.

"Allah belasını versin onun. Nasıl yapar böyle bir şeyi? Ömer ne yaptı duyunca?"

"Gördüklerini gerçek sandı bana inanmadı. Kızıp gitti evden. İki gün haber çıkmayınca merak edip kendim aramaya çıktım. Arabam karda kayınca..."

Son sözlerimi başımı eğerek söylemiştim ve daha fazla konuşamamıştım. Yine eksik anlatmayı tercih etmiştim. Anlatsam ne değişecekti ki? Ailemin Ömer'e tepkili davranması dışında bir işe yaramazdı bu. Ben anlatmasam da annem farkediyordu başka sorunlar yaşadığımı. Anlattığım duruma göre Ömer'in bana tepkili olması gerekirken ben tepkili davranıyordum.

Bu saatten sonra Ömer'le eskisi gibi olmamız mümkün değildi. Bana çok acılar yaşatmıştı ama yuvamın huzuru için kabullenmiştim herşeyi. Herşey düzelir diye sabretmiştim ve düzelmişti. Son zamanlarda ne kadar da mutluyduk. İki gün öncesine kadar birlikte kızımızla ilgili hayaller kurarken şimdi onu görmek bile istemiyordum.

Ziyaretime gelenleri bekleme salonunda karşılasalar da yakın akrabaları beni görmek için odaya giriyorlardı. Sultan ananın kızı Pınar bile gelmişti ziyaretime. Onun da kucağında yedi aylık bebeği vardı. O geldiğinde Sultan ananın mutluluğu yüzünden okunuyordu. Gidene kadar torununu bir an olsun kucağından indirmemişti.

Ziyaretime gelenlerle biraz kafam dağılmıştı. Artık kötü şeyler düşünmek istemiyordum. Anne olmanın heyecanını bile yeni farketmeye başlamıştım. Kızım iyi olacaktı. Onu kucağıma alıp hastaneden çıkacağım anı düşündükçe daha fazla heyecanlanıyordum. Annem de yanımdaydı. Kendimi toparlamama en çok o yardımcı olmuştu. Doktor Şule de yanıma gelmiş beni ziyaret etmişti.

BEDELWhere stories live. Discover now