BEDEL 45 *ÖMERSİZ BİR GECE*

Start from the beginning
                                    

"İçeri gireyim konuşalım biraz."

Odaya yönelmemle elini önüme set yapıp içeri girmeme engel olmuştu. O sırada yatağın üstündeki ilaç kutuları dikkatimi çekmişti. Bir tanesinin içindeki ilaçlar yatağın üzerine dökülmüştü.

"Git başımdan. Yalnız bırak beni."

"Zişan yapma böyle. Ben herşeyi çözeceğim söz veriyorum. Sakın yanlış birşey yapma."

Söylediğimle daha da öfkelenmişti.

"Neyi çözeceksin. Abim beni Yakup'a verdi. Abi dediğim adama. Başlık paramı eline saydılar. Hep senin yüzünden."

Duyduğum sözle şok olmuştum. Benim ne alakam olabilirdi.

"Benim yüzümden olan ne Zişan? Ben ne yaptım?"

"Daha ne yapacaksın. Beni sevdiğimden ayırdın. Ben öleceğim ve katilim siz olacaksınız. Sen ve Ömer ağa."

Aklımdan bir anda onlarca düşünce geçti. Ömer Zişan'a birşey yapmış olamazdı. Hayır o kadar da değil.

"Biz ne yaptık sana?"

Zişan boş gözlerle gözüme baktığında endişem daha da artmıştı.

"Konuşsana ne susuyorsun."

Gözlerinden firar eden yaşlar yanaklarından süzülürken sesi mahzunlaşmıştı.

"Murat'la birbirimizi seviyoruz. Beni istemişti Evlenecektik. Sen.. Sen kaçtığın gün sana engel olamadı diye ağam onu kapı dışarı etti. O işsiz kalınca abim vermekten vazgeçti. Beni yıllarca abi dediğim adama verdi."

Zişan konuşurken hıçkırıklara boğulmuştu. Ona sarıldığımda bana sıkıca sarılıp omzuma başını yaslayarak çaresizce ağlıyordu.

"Ben onsuz yapamam hanımım. Ne olur yardım et bana. "

"Tamam canım. Bana güven. Senin mutluluğun için elimden geleni yapacağım."

Bedeninden ayrılıp güven verircesine elini tuttum.

"Ben Ömer'le konuşmaya gidiyorum. Sen de o ilaçları yok et hemen. Bir daha sakın.. Sakın böyle birşeye kalkışma. Bu kadar zayıf biri olamazsın sen. Bunun için Allah'ın verdiği cana nasıl kıyabilirsin."

Gözünden akan yaşlar hızını arttırırken başını önüne eğmişti.

"Ben bu saatten sonra başkasıyla olamam. Gözümü Murat'la açtım Murat'la kapatırım. Başkasının koynunda olmak ölümden beter."

Canına kıymak bu kadar kolay mıydı. Allah'ın emanet ettiği cana başka biri için kıymak.

Merdivenlerden yukarı çıkarken Ömer ve Zişan hakkında aklıma gelen düşüncelerden  dolayı yine kendi kendime kızmıştım. Ömer haklıydı. Onu her zaman yargısız infaz ediyordum.

Odaya girdiğimde Ömer uyanmıştı. Beni görünce sitem etmeye başladı.

"Benden önce yataktan çıkmasan, gözümü açtığımda yanımda seni görsem ne olur."

Ömer'in söylediklerini umursamadan yanına oturdum.

"Murat'ı neden işten çıkardın?"

Beklemediği bu soru karşısında afallamıştı.

"Çıkarmam gerekiyordu ve çıkardım. Ben ona yıllarca evimi, kapımı emanet ettim. Ama o emanetime sahip çıkamadı."

Sinirle konuşurken bir süre sessizlik oluştu aramızda. Onu nasıl ikna edeceğimi düşünüyordum.

BEDELWhere stories live. Discover now