BEDEL 38 *FATİH*

En başından başla
                                    

"Senin amacın ne? Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Senin istediğin gibi bir kadın olmaya çalışıyorum kocacığım. Senin istediğin bu değil miydi?"

Onun sinirli sesine karşın benim sesim gayet yumuşak ve cilveliydi. Konuşurken yüzüne iyice yaklaşmış parmağımı boynunda gezdiriyordum. Bu halimden nefret etmeye başlamıştım. Onu tahrik etmeye çalışsam da başaramıyordum. O benim zayıf yönlerimi bildiği halde ben bunu yapamıyordum.

"Ne yaparsan yap ayrılmam senden."

Sözünü bitirdikten sonra dudağımı sertçe öpmeye başlamıştı. Yatakta ona her zamankinden yakın davranmıştım. Bunu ayrılmak için yapmadığımı anlaması gerekiyordu.

Banyodan sonra Ömer'in sabah giyeceği kıyafetleri ayarlayıp göz önüne bırakmış, sabah uyandığında ise tekrar ilgisiz davranıp ondan önce aşağı inmiştim. Bu halim, ev halkının da dikkatini çekmeye başlamıştı.

Öğle namazımı kılmak için odama çıkmıştım. Namazdan sonra odamda bıraktığım telefonumu kontrol ettim. Ömer ararsa konuşmamak için telefonu yanıma almamıştım. Ömer bir kez aramıştı. Yabancı bir numaradan da üç tane cevapsız arama vardı. Numaraya dikkat ettiğimde gözlerim faltaşı gibi açılmış ellerim titremeye başlamıştı. Bu Fatih'in numarasıydı. Ezbere bilmesem de tanıyordum numarasını. Gelen iki mesajı açtığımda ufak bir çığlık atmıştım.

"Elif'im seni almaya geldim. O adamın sana daha fazla işkence çektirmesine izin veremem. FATİH."

"Alt sokakta bekliyorum. Sen gelmezsen ben oraya gelir alırım seni."

Elimdeki telefonun çalmasıyla panikleyip telefonu yatağın üzerine fırlatmıştım. Arayan Ömerdi fakat şu an onla konuşamayacak kadar kötü durumdaydım. Telefon uzun uzun çalıp susmuştu. Birşeyler yapmam lazımdı. Fatih konağa gelirse benim felaketim olurdu. Onu durdurmam lazımdı. Telefonu elime alıp Fatih'i aradım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Ne işin var burda?"

"Sesini tekrar duymak çok güzel Elif'im. Ne çok özlemişim seni."

Sesi heyecanlı geliyordu. Ona rağmen benim sesim öfkeli çıkmıştı.

"Utanmıyor musun evli bir kadının peşinden koşmaya. Evliyim ben artık bunu kafana sok ve defol git burdan."

Sert konuşmam onu sinirlendirmişti.

"Ben seni o adamdan korumak için buralara kadar geldim ve senle yüzyüze konuşmadan geri dönmem. Ya sen gelirsin ya da ben oraya gelip kocan olacak adama haddini bildiririm. Sana yaptıklarını yanına bırakmam. Gerekirse alıp götüreceğim seni burdan. Konağın aşağısında bekliyorum. İki saate kadar gelmezsen ben gelirim."

Sözünü bitirip telefonu suratıma kapatmasıyla odanın içinde deli gibi dönüp durmaya başladım. Bu cesareti nerden bulmuştu. Oysaki o kadar cesur biri değildi. Birşeyler yapıp bu adamı durdurmam lazımdı. Tekrar aramıştım ama aramalarıma cevap vermiyordu.

Evden tek başıma çıkmam yasaktı. Anında Ömer'in kulağına giderdi. Üstelik konağın etrafındaydı. Burda tanınıyordum artık. Yanımda kimse yokken konağın arkasına bir erkekle konuşursam rezalet çıkardı. Hepsi bir yana Fatih bana zarar verebilirdi. Bu riski göze alamazdım. Bir çare bulmam lazımdı.

Koltuğa oturup başımı ellerimin arasına almış çaresiz bir şekilde ne yapacağımı düşünürken kapı çalınmış, Gülsüm ana elinde telefonuyla içeri girmişti.

"Ömer seni arıyor neden telefonuna bakmıyorsun?"

"Ben.. Banyodaydım."

Ağzımdan çıkan sözleri zor toparlamıştım. Gülsüm ana yanıma gelip yüzüme dikkatlice bakmaya başlamıştı.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin