BEDEL 20 *BEN SENİN KOCANIM*

En başından başla
                                    

"Bana dön."
Söylediğini umursamamıştım.

"Bana dön diyorum sana."
Bu kez ses tonu daha sertti. Omuzlarıma kadar örtülü olan battaniyeye biraz daha sokuldum.
Belimin altından geçirdiği eliyle irkilmiştim. Diğer kolunu da belimin üstünden geçirip sarmıştı beni. Rahatsızlık verecek şekilde sıkıca sarılmıştı bana. Kendimi geri çekme imkanım yoktu. Kolları ahtapot gibi dolanmıştı belime. Boynumdan öperek mümkünmüş gibi vücudumu biraz daha kendine yapıştırması ve okşamaya başlaması iyice sinirimi bozmuştu. Ellerini tutup gevşetmeye çalıştım ama nafile.

"Bıraksana beni ya."

"Sana ilk gün, bana sırtını dönüp yatmamanı söylemiştim. Lafımı ikiletme demiştim." Belime sardığı kolunu biraz daha sıkarken canımı acıtmıştı.

"Bıraksan döneceğim." Dememle kolunu gevşetmişti. Kolundan kurtulup ona doğru dönerken aramızdaki mesafeyi açmıştım.

"Bana emir vermenden nefret ediyorum."

"Ben de lafımı ikiletmenden, benim sözlerimi saymamandan nefret ediyorum."

Cevap vermeden gözlerimi yumdum.

"Seni ilk gördüğüm an Kasım'a acıdım. İşte belasını buldu demiştim kendi kendime."

Elleri saçımda dolaşırken söylediği sözle gözlerimi sinirle sıkarak derin bir nefes almıştım. Gözlerimi açıp yüzüne baktığımda muzipçe gülüşüyle karşılaştım.

"O adamın adını anma karşımda."

Adını bile duymaya tahammül edemiyordum. Bana karşın Ömer gayet sakindi.

"Merdivenden inerken sesini duydum. Başka birini sevdiğini haykırıyordun evleneceğin adama. Sonra da tokadı yapıştırdın. Dua et ki ben ordaydım. Yoksa hakkından gelirdi senin."

"Dua ettim zaten. Allah'ım beni şu adamdan kurtaracak birşey gönder dedim. O sırada sen geldin."
Söylediğimle yastığın üzerindeki elimi eliyle sardı.

"Ben hep yanındayım bitanem.."
Güven veren sesi beni mutlu etmişti. Ona güvenmesem de.

"Ogün ne kadar da başını dikip ondan korkmadığını göstermeye çalışsan da aslanın pençesine düşmüş bir ceylan gibi ürkektin. Hep ürkeksin."

Bir süre oluşan sessizliği benim sorum bozdu.

"Gerçekten bela gibi mi görünüyordum?"

Bir süre cevap vermeden gözlerime kenetledi gözlerini.

"Aradan iki saat geçmeden yine gördüm seni o şiddetli yağmurda sırf arabama binmemek için çamurlarla boğuştun. Sanki yiyecektik seni."

Komik birşey anlatmış gibi gülmeye başlamasına aldırış etmedim.

"Sen orda yoktun ki Serhat vardı ondan kaçtım."

"Ben arabadaydım."

Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Evet o sırada arabanın arka koltuğunda yüzünü seçemediğim biri vardı. Demek ki Ömerdi o.

"Ha bir de sınavdan çıkarken kaçışın var."

Yok artık. Ömer orda da olamazdı. Düşüncemi anlamış olacak ki ben sormadan cevapladı.

"Ben orda değildim ama alıyordum haberlerini. Arada yanına gelip uzaktan izliyordum seni."

"Tabi bir kere bile tenezzül edip yanıma gelmedin. Serhatla konuşurken benimle konuşmadın."

"Geldiğimde sen tenezzül edip yüzüme baksaydın."

Birşey dememiş susmuştum. Bir daha aynı konuyu tartışmaya gerek yoktu.

                  ***

Bu evde altıncı günümdü. Zor olsa da alışmaya çalışıyordum yeni hayatıma. Alışmak istemiyordum aslında. Gitmek istiyordum. Kaçıp kurtulmak istiyordum.

Burası benim geldiğim yere hiç benzemiyordu. Evlilik hayatı zordu, kadın olmak zordu. Bir de hiç bilmediğim bir yerde, yabancı insanların arasında herşey daha zordu.

Kalbi başkasına ait bir kocayla her an o kadına gidecek korkusuyla yaşamak zordu. Düşman bir ailede imalı konuşmalara, nefret dolu bakışlara maruz kalmak zordu. Özgür bir hayat yaşarken dört duvar arasında ağa gelini olmak zordu. Sevgi dolu ailemden kopup sevgisizlik içinde hapsolmak çok zordu.

Burda adetler daha ağır yaşanıyordu. Yeni gelin olduğum için gözler hep üstümdeydi. Attığım adıma, ağzımdan çıkan her kelimeye çok dikkat etmem gerekiyordu.

Bana sadece cinsel bir obje gibi davranan kocamla arama her gece mesafe koymaya çalışıyordum. İstemiyordum aslında. Ona uzak kalmak bana da zor geliyordu. Ben de istiyordum ona yaklaşmayı, gerçek bir karı koca olmayı, mutlu bir evlilik yaşamayı. Ondan kaçmak mutlu etmiyordu beni. Ama yapamazdım. Yüreği başkasına ait olan birine kendimi teslim edemezdim. Korumalıydım kendimi. Ömer'e yaklaşmaktan, onu sevmekten korumalıydım. Bedenim kadar yüreğimi de korumalıydım.

Ömer yine işe gitmiş Gülsüm anayla salonda başbaşa oturuyorduk. Gülsüm anayla Ömer hakkında konuşurken hakkında baya şey öğrenmiştim. Ömer'e soramadıklarımı rahatça ona sorabiliyordum.

"O kadını nerden buldu kim o?"

"Sultan ananın yeğeni. Yani abisinin kızı." Demesiyle şok oldum. Demek Sultan ananın bana karşı düşmanlığı, Ömerle aramızı bozmaya çalışması bu yüzdendi. Şimdiye kadar birkaç kez beni şikayet etmiş, Ömer ise aldırmamıştı söylediklerine. Hatta Ömer yeri geldiğinde uyarmıştı onu, bana karşı yumuşak davranması için.

"Ömer beş sene önce Kasım yüzünden biriyle kavga edip yaraladı. Ağam, oğlu hapse girmesin diye Almanya'ya gönderdi. Orda altı ay boyunca Sultan ananın abisinde kalmıştı. Bu kızın babasının evinde. Ömer ne kadar gelmek istede de ağam hapis yatmasına razı olmadı. En sonunda Ömer babasını dinlemeyip teslim oldu. Orası da hapisten farksız gelmiş ona. İki ay sonra mahkemede şartlı tahliye oldu. Şimdi en ufak bir suç işlerse o cezayla birlikte cezası katlanacak."
Anlattıklarını hayretler içinde dinliyordum.

"Ee sonra?"

"Tahliye olduktan sonra ailesi Sevda'yı buraya gönderdi. Başta burda kalıyordu ama ağam aralarında birşeyler olduğunu farkedince ona bir ev ayarlayıp gönderdi burdan. Ömer evlenmek istedi fakat ağam evlenmelerine izin vermedi. Ömer ise çok diretmedi. Sultan ana da çok uğraştı ama alamadı bu eve. Ağam birşeye hayır dediyse kimse vazgeçiremez onu."

"Ömer vazgeçirmiş. Yakında getirir buraya. Sultan ana da kına yaksın."
Konuşurken sinirden sesim titremişti.
Hırsla ayağa kalktım.

"Ne hali varsa görsün. Umrumda değil. İsterse on kere evlensin."

O kadına ulaşmak için beni kullanmasını hala hazmedemiyordum.
Telefonumun çalmasıyla öfkeli yüzüm yumuşamıştı. Arayan annemdi. Bugün sesini duymamıştım. Hergün konuşuyorduk telefonla. Ona olanları anlatmamıştım. Herşeyin yolunda gittiğini ve eşimin iyi biri olduğundan bahsediyordum.

Bölüm sonu..

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin