Elli Ikinci Bölüm

13.4K 1K 118
                                    



Herkese Merhaba

Bölüm geldi. Bu arada bir şey sormak istiyorum. Yeni bir hikâye ile karşınıza gelsem benimle yola devam eder misiniz? Aklımda bir şeyler var ama yeni hikâyemde Önder gibi bir karakter yok haberiniz ola. Bu bölüm "kitiara20" ithaf olunmuştur.

Keyifle okuyun...

Naz dönmek için kıpırdanınca Nilüfer bir anda gözlerini açtı ve Naz'a baktı. Naz sırtını Nilüfer'e dönmüş kollarını Türker'e sarmış ayaklarını da Türker'in karnına yerleştirmeye çalışıyordu uykusu arasında. O sırada karnında hafif bir kıpırdanma hisseden Türker de uyanmış şaşkınlıkla Naz'a bakıyordu. En son Naz'ı yıkamışlar ve uyuması için yanında beklemişlerdi. Demek o arada kendisinin de içi geçmişti. Nasıl da güzel uyuyordu küçük melek. Yanağına öpücük kondurmamak için zor tuttu kendisini Türker. Bir iç çekip kafasını kaldırınca Nilüfer'i gördü. Gülümseyerek kendisine bakıyordu. Kısık sesle

-Uyumuşum, dedi Nilüfer'e.

-Evet, ben de dalmışım, dedi Nilüfer.

-Çok güzel uyuyor. Öpeceğim ama uyanır diye kıyamıyorum.

-Uykusu hafif; uyanabilir, dedi Nilüfer de.

-O halde öpme hakkımı sende kullanmak istiyorum, deyip Nilüfer bir şey diyemeden dudaklarına kapandı Türker. Hiç ayrılmak istemiyordu ama aralarındaki ufaklık kıpırdayınca hızla geri çekildi Türker.

-Annesini kurtardı güzel kızım, dedi Nilüfer ve güldü.

-Öyle mi dersin? dedi Türker ve göz kırptı. Hadi, Naz uyanmadan çıkalım, dedi ve yavaşça yataktan kalkıp Nilüfer'e elini uzattı Nilüfer de olabildiğince sessiz yataktan kalktı ve anında kendisini Türker'in kollarında buldu.

-Burada seni kimse benden kurtaramaz, dedi ve tam öpecekken odanın kapısı tıklatıldı. Gelen Leyla'ydı.

-Nilüfer yemek hazır sizi bekliyoruz. Nilüfer zorla Türker'den kurtulup kapıyı açtı.

-Geliyoruz, dedi Leyla gidince arkasını dönüp. "Bu sefer de kuzenim kurtardı" dedi ve Türker'e elini uzattı. Beraber bahçeye çıktılar.

-Neredesiniz Allah askına? Bir saattir sizi bekliyoruz, dedi Önder.

-Uyuyakalmışız, dedi Türker biraz utanarak.

-E, hadi yemekler soğumadan yiyelim, dedi Füsun kimsenin bir şey demesine fırsat bırakmadan.

-Evet, oturalım ve yiyelim; hattâ içelim. Bakın bana karışmayın! Ben rakı içeceğim, dedi Vural

-Oğlum, çarpmasın, dedi Cihan.

-Ha ha, çok komik. Meyhanede kimle içiyorsun? Küfelik oldum mu hiç?

-Allah var; olmadın, ama o çenen yok mu o çenen, oooo. Bugün de buradakiler çenenden nasibini almasa diyorum.

-Çekeceksiniz artık. Efkârlıyım ben! Off ulan, off! deyip ilk yudumunu aldı Vural. Derin bir soluk çekti. "Vay bee; bu boğma rakıyı da ilk defa deniyorum, pek keskinmiş," dedi. "Daha ilk yudumdan kafayı da bulduruyor valla. Şu anda karşımda Simay var, bana doğru geliyor; yalnız yanında Meltem de var. O niye benim hayalime geldi ki? Kusura bakma Cihan."

-Ulan içmesini bilmiyorsan içme! dedi Cihan sinirle. O sırada

-Selaaaam, sesleriyle kapıya döndü Cihan ve Vural'ın hayal görmediğini, kızların gerçekten geldiklerini gördü sevinçle. Hızlı adımlarla Meltem'e ulaşıp sarıldı. Vural hala anlamayan gözlerle bakarken

İyi Ki Geldin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin