Kırkıncı Bölüm

13.4K 906 61
                                    

Merhaba !

İşte yeni bölüm, bakalım Önder nereye gitmiş. Bu arada geçen hafta Önder için soyadı arayışımda yardımcı olan herkese çok teşekkür ederim. Fazla konuşmadan hadi bölüme geçelim. Bu haftaki bölümümüz "fumeletu" ya ithaf olunmuştur.

Keyifle okuyun...

-Gitmiş mi? dedi Leyla. "Ama daha yeni ameliyat oldu; işe mi gidilir böyle?" diyerek sinirlendi.

-İşe gitmemiş, Leyla. Bu şehirden gitmiş.

-Ne diyorsun Nilüfer sen? Ne şehirden gitmesi? Nereye gidecek ki ve niye?, derken zihninde uçuşan soruları ekarte etmeye çalışıyordu Leyla. O sorular ki hepsinin cevabi aynı yere çıkıyor, "Seni terk etti Leyla" diyordu.

-Türker aradı beni; Önder memleketine gitmek istemiş. Türker de izin almış, araba ile onu memleketine götürdü.

-Ama bana neden söylemedi?

-Leyla, dedi sıkıntıyla Nilüfer.

-Neden, Nilüfer? Neden? Neden? Bir kalemde sildi mi yani beni?

-Biliyorsun, rahatsız. Şimdi dinlenmek için ailesinin yanına gitmiş. Ne var bunda, Leyla?

-Haklısın. Neyse; ben de giderim o halde.

-Nereye?

-Bursa'ya. Dayımlar orada zaten, onlarda kalırım. Her gün de gider Önder'i görürüm.

-Bu doğru mu sence, Leyla? Belki de onu kendi haline bırakmalısın. Nasılsa işi burada, gelecektir bir kaç gün sonra.

-Olmaz artık olmaz dün duyduklarımdan sonra hiç olmaz.

-Tutamayacağım seni, değil mi?

-Gideceğim.

-Bu gün okul yok mu? Çalışıyorsun Leyla. Yarın sabah gideriz.

-Gider miyiz?

-Elbette; seni yalnız gönderecek halim yok. Hem Türker'i görürüm ben de; hafta sonu o da orada kalacak, dedi gülümseyerek Nilüfer.

-Tamam o zaman. Şimdi işe gideyim, sonra görüşürüz, diyerek kaybolmuş bir şekilde ayrıldı oradan Leyla. Nilüfer de kendi işine koşturdu. Aksam, işi henüz bitmiş çantasını alırken telefonu çaldı. Daha "alo" demeden karşıdan nefes almadan konuşan bir Leyla ile karşılaştı.

-Nilüfer; ne giymeliyim? Yanıma kaç tane kıyafet almalıyım? Okula giydiğim gibi resmî mi olsun? Sonuçta Önder'in ailesini de göreceğim. Ahhh; tam bir saattir dolabımın önündeyim veeee giyecek bir şeyim yok. Geleyim, alışverişe çıkalım mı? Hem hasta için hediye, ailesi için de ayrı hediye almalıyım. E, dayımlara da gidiyorum; onlara da bir şeyler alınmalı. Acaba dayımları aradan çıkarıp otelde mi kalsak? Hıı, ne diyorsun?

-Sus da, motorun soğusun, Leyla! Ne bu yaa? Şimdi böylesin, yolu düşünemiyorum bile. Ben gelmesem mi acaba?

-Sakın! Bu son cümleyi duymamış olayım. Anca beraber; kanca beraber. Hadi yaaa; söyle ne giyeyim? Hadi bize gel hemen.

-Gelemem. Naz'ı özledim ben. Farkındaysan dün kızımdan ayrı kaldım.

-Evet, ben de okuldan gelirken yengemle Naz'ı da getirdim böyle diyeceğini bildiğim için. Naz şu an benimle kıyafetlerime bakıyor, hatta birini çok beğenmiş dişliyor valla, diyerek gülmeye başladı Leyla. Nilüfer de gülümsedi.

-Bana bak, dikkat et Naz'a. Kıyafetin allı pulluysa boğazına falan kaçar.

-Aman, Nilüfer hanım! Dikkat ediyoruz herhalde; o kadar da cahil değiliz. Duyan da seni bir sürü çocuk yetiştirdin sanır.

İyi Ki Geldin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin