On Sekizinci Bölüm

24K 1.3K 128
                                    

 Herkese kucak dolusu selamlar, 

Yeni bölümle karşınızdayım yine. Her geçen gün okunma sayısı artıyor hikâyemizin ve ben okuyan, yorum yapan, yapmayan, yıldıza tıklayıp beğenisini sunan, sunmayan hepinize çok teşekkür ederim ama yorum yapan asuaktug, leylaevisen, niluferevisen, doktorverve, 42derya313, curcunel, cutecat26, tutkuzksck, Babaneminterlikleri, fairtayle4953, fatosturhan, htc_18, sibeladal, MertOguzhanOguz´a ayrı ayrı özel olarak teşekkür ediyorum. Çıktığım bu serüven sizlerin katılımıyla anlam kazandı ve bu kalpte yeriniz hep ayrı olacak.Bu bölüm sizlere ithaf olunmuştur. Haydi bölüme, keyifle okuyun... 

  -Nilüfer yengemmiş.

-Nasıl oluyor o? Yoksa Cihan ile akraba çıktın da ben mi bilmiyorum?

 -Yoooo.

 -Oğlum hastam gelecek, ne diyorsun? Söyle artık, yoksa da git!

 -Cihan benim akrabam değil.

 -Onu anladım.

 -Ama Nilüfer ile akraba.

 -Kocası, biliyoruz.

 -Hayır, sıkı dur: Cihan Nilüfer´in... Araya reklam alıp heyecanı arttırsam mı?

 -Konuş! diye gürledi Türker.

 -Of tamam ya, Cihan Nilüfer´in abisiymiş.

 -Anladım, deyip yerine oturdu Türker. Sonra birden her şey aydınlandı, gözlerini iyice açıp hızla ayağa fırladı:

 -Neeeee?

 -Abisiymiş.

 -Nasıl?

 -İşte annesi babası Nilüfer´den önce Cihan çalışması yapmış ve Cihan´ı dünyaya getirmiş. Anatomi kısmını sen benden daha iyi bilirsin. Yok, anlamadıysan Cihan'ın babası annesini... derken:

 -Öndeer sulandırma, nasıl abisiymiş, sen nereden öğrendin?

 -Şu gözlerimi görüyor musun? O an kendine gelen Türker:

 -E-evet gözünle ne alaka, konuyu saptırma.

 -Sağ ol beni düşündüğün için çok incesin deyip duvara döndü ve konuşmaya devam etti "İşte ben krem kullanımımı aşırıya kaçırmışım ve... derken:

 -Nereye bakıyorsun sen?

 -Duvara.

 -Neden diye dişlerinin arasından tısladı Türker.

 -Ha sen ha duvar hem belki duvar dile gelir, derdimden yıkılır dedi ve gözlerini kocaman açarak "Aman Allah korusun." dedi. Türker devam edecekti ki telefon çaldı:

 -Efendim Sevcan?

 ...

 -Tamam, iki dakikaya içeri gönder hastayı, deyip Önder´e döndü. Hiçbir yere ayrılma öğlen arasında bana her şeyi doğru dürüst anlatacaksın.

 -Saat kaç?

 -Ona geliyor.

 -Olmaz  benim gidip dinlenmem lazım, yatacakmışım öyle dedi doktor.

 -Tamam, öyleyse sen git, zıbar, yat, ben de vakit bulduğum an yanındayım.

 -Oooo yanımda mısın? Dantelli saten pijamalarımı giyeyim bari.

 -Oğlum vallahi kestirmek şart oldu, sen iyice döndün.

 -Tövbe de. Sapına kadar erkeğim oğlum ben, deyip bir de aslan gibi kükredi Önder.

İyi Ki Geldin!Where stories live. Discover now