Kırk ikinci Bölüm

14.3K 979 113
                                    

Merhaba!

Yine bir cuma ve yeni bölüm karşınızda. Bu bölüm "narcollapse" e ithaf edilmiştir.

Keyifle okuyun...

Önder'in babasının söylediklerinden sonra Leyla'yı bir telaş almıştı. Yola çıkınca annesini arayıp haber vermeyi düşünüyordu ama dönüş yolunda onlara bir adet Önder'de eşlik edecekti. Önder Türker ile Kütahya'ya gidecekti ama Leyla'ya evlilik teklifi yapması gerekiyordu. Leyla'nın peşinden koşmaya ona kendisini kabul ettirmeye adapte olduğundan Önder evlilik teklifini hiç düşünmemişti. Eninde sonunda Leyla'nın kendisinin olacağını biliyordu ama evlilik teklifi aklında yoktu işte. Türker ile de gidememişti ama haftaya bu iş aileler arasında resmiyete dökülecekti ve o teklif edilecekti. Ama nasıl?

Türker ile vedalaştıktan sonra herkes arabasına bindi ve yolculukları başladı. Nilüfer Türker den ayrıldığı için keyifsizdi. Türker kendisi ile gitmesi için de çok ısrar etmişti ama Nilüfer Türker'in ailesinin onu kendisini kendi evlerinde görmelerini istiyordu. Böyle yetiştirilmişti. Türker'in ailesi de öyle bir aileydi zaten ve Nilüfer'in fikrine saygı duydu ve hak verdi hem de çok. Leyla annesine nasıl söyleyeceğini düşünüyordu bir de Vural'ın vırvırı dırdırı vardı. Koca bir "offf" çekmiş boş gözlerle etrafı izliyordu. Önder ise arkada Naz ile yan yana oturmuş,arada Naz'ı eğlendiriyor ama genelde suskun oturuyordu. Bir yandan telefonunda ilginç evlilik tekliflerini inceliyordu. Kahretsin ki arada interneti gidiyordu ve okuduğu hiçbir teklif de hoşuna gitmemişti. Iş başa düşmüştü. Kendi kendine bulacaktı. Önder'di o Önder. Leyla'ya evlenmeyi kabul ettirmiş ne isterse yapacak kıvama getirmiş Önder. Ha hayt bir evlilik teklifi mi bulamayacaktı? Tabii ki bulabilirdi. Ama önce eve gidip bir soru bankasını eline almalı ve en az yüz tane soru çözmeliydi. Sonra zihni zehir gibi çalışırdı. Acaba arabada soru bankası var miydi?

-Nilüfer!

-Efendim Önder?

-Arabada soru bankası var mı?

-Ne var mı? Diye şaşkınlıkla sordu Nilüfer.

-Soru bankası, düşünceli olunca soru çözerim ben, yok galiba.

-Yok, vallahi Önder. Stetoskop desen, şırınga desen var ama soru bankası yok.

O sırada Leyla arkaya uzanıp elindeki küçük soru bankası kitapçığını Önder'e uzattı.

_Ben de iki tane, birini verebilirim dedi gülümseyerek.

-Seni boşuna sevmediğimi biliyordum dedi Önder ve kitabi alırken Leyla'nın elini öptü ve göz kırptı. Başka zaman olsa Leyla sinirlenir kızgın kızgın Önder'e bakardı ama bu sefer gülümseyerek ve nazlı nazlı bakıyordu. "Allah'ım sana geliyorum" dedi önder içinden, çok tatlıydı Leyla.

Yol boyunca kaç soru çözdü; Önder bilmiyordu. Bir ara bir yerde durup mola vermişlerdi. O arada Leyla annesini arayıp durumu izah etmeye çalıştı. Firdevs Hanım

-Neeee? Diye bağırdığında Leyla paniklemişti.

-Anne sakin olur musun? Vaktimiz var o zamana kadar hazırlığımızı yapabiliriz, dedi

-Kızım ben paniklediğimden bağırmıyorum ki! Hazırlık dediğin bir günlük is.

-E neden bağırıyorsun o halde.

-Seni veriyorum güzeller güzelim, bundan büyük sevinç mi olur.

-Anne dedi Leyla nazlanarak.

-Ayyy vallahi evde kaldın diye çok korkuyordum. Oh çok şükür dedi Firdevs hanım

-Anne diye sinirle bağırdı Leyla bu sefer.

İyi Ki Geldin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin