❄️AMENTHES

Zacznij od początku
                                    

Çaka Gideonun ruhunun nerede olduğunu öğrenmeden evvel yeraltı kapısını açmak için gerekli olan ritüelin hazırlıklarını yapıyordu. Çantasından çıkardığı dört mumu, dört yöne (Kuzey, güney, batı, doğu) gelecek şekilde kovanın dört köşesine dikerek benden uçlarını ateşimle yakmamı istemişti. Tamamen siyah olan ince ve uzun mumların fitillerini tutarak teker teker yaktığımda ateşin renginin turuncu değil yeşil olduğunu görmüştüm.

Çaka bu süre zarfında dikkatle beni izlemişti. Garip bir şekilde işini yarım bırakıp ateşin hangi renk olacağını teyit etmek için beklediği hissiyatına kapılmıştım. Ateşin yeşil olduğunu görünce buz taşıyan kurtlara "Bu kadar buz kafi şimdi kovayı taşmayacak çizgide suyla doldurun." emrini vermişti. 

"Sen... kıvırcık olan buraya gel." Metus teyit etmek için parmağıyla kendisini işaret ederek "Ben mi?" dediğinde keçi kafatasını yüzünden çıkaran Çaka tip tip bozkurda bakarak "Burada senden başka kıvırcık görüyor musun?" diye bir aptala sorar tarzda sordu. Eira dudaklarını birbirine bastırarak babasının tavrına gözlerini kaçırmıştı. Ruby nine ise burun kıvırmıştı. Metusa çektirmeden durmayacağını hepimiz biliyorduk. İspikçi ruhlar çoktan bozkurdun Eira'ya mühürlendiği bilgisini ona uçurmuş olmalılardı. Eh genellikle kız babalarının adetiydi damatlarından nefret etmek çünkü çok sevgili kızını -daha yeni tanışmışlardı- elinden almıştı.

Metus tırsa tırsa yanına giderek "Buyurun babacığım." deyince film kopmuş Çakanın sinirden gözü seğirmişti. "Bana bir daha babacığım dersen seni en acı verici lanetlerle lanetlerim evlat." Bozkurdun gözleri işittiği tehditle pörtlese de yenilmeye niyeti yoktu. "Öyle söylemeyin lütfen sizde artık benim babam sayılırsınız babacığım."

"Sayılmıyorum lan! Sayılmıyorum!"

 Metus çaktırmadan Eira'ya baktı. Avcı kız 'Sabret.' dercesine dudak bükmüştü. 

Çaka çantasından çıkardığı mor renkli ruhu revan çiçeğinden bir tutam uzatarak "Çiçekleri yakıp dumanını içeride gezdir." demişti. Çiçeklerden tütsü olarak yararlanacaktı. Metus anında başını sallayıp çiçekleri alarak yanıma geldiğimde avucumda oluşturduğum ateşle iyice çiçekleri yaktım. 

"Ruby ninenin dediği kadar varmış. Huysuz ihtiyar işte ne olacak." Mırıldanarak yakınmasına gülmemek için zor tutmuştum kendimi. Hyuga Metusun sürünmesinden keyif alırcasına "Duyarsa daha beterini yapar." dedi. Bozkurt kaşlarını çattı. "Çattık ya! Oğlum nasıl sevdireceğim ben bu adama kendimi?"

"Eh pek kolay olmayacağı kesin. Hadi hadi git bir an önce de tütsüyü gezdirmeye başla çok pis bakıyor lan." Metus ağzında bir şeyler geveleyerek yanımızdan ayrıldığında üçümüzde sırıtıyorduk. "Ben sana diyorum bu adam akşam ikisinin ortasın da yatar." Yulier kocasının dediğini duyup istemsizce güldüğünde elini hızlıca ağzına kapatarak gülüşünü bastırdı. 

Kara Şaman Gideonun yattığı yerde açmasını sağladığım süsen çiçeklerinden birinin yapraklarını beğeniyle okşarken "Alysa gel." deyince yanına gitmiştim. Aramil beni çağırdığını duyduğunda kollarını indirerek diğerleriyle birlikte yaklaştı. "Kara kurdun ruhunun nerede olduğunu öğrenelim bakalım. Umarım bizi çok uğraştıracak bir yere gitmemiştir." Belindeki kemere takılı küçük bitki bıçağını çekerek "Elini uzat." deyince itiraz etmeden elimi avucuna bıraktım. En başından kanımı kullanmasında bir mahzur olmadığını söylemiştim zaten. İşaret parmağımda ufak bir kesik açınca yüzüm hafiften buruşsa da tahammül edebildim.

Parmağımı bir kalem gibi kullanarak Gideonun alnına Kanımla Kara Şamanizm'e ait sembollerden birini çizdi. Daha sonra dudakları kıpırdanıp bir şeyler okumaya başladı. Açık kahve rengi irislerine Gideonun alnındaki sembol yansıyordu. Kan hafifçe titremeye ardından hareket ederek değişmeye başladı. Silinip bir araya toplanan kan yeni bir simge halini alıyordu. Çaka okumayı bıraktığında kan da hareketsiz kalmıştı. 

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz