Yirmi Dördüncü Bölüm

22.6K 1.1K 109
                                    

Herkese Merhaba,

İşte yine yeni bir bölüm, keyifle okuyun. Bir de, birkaç bölümdür yorumlarını göremediğim arkadaşlarım var, okuduklarını biliyorum çünkü oy veriyorlar. Neden yorum yapmadıklarını açıkçası çoook merak ediyorum. Ayrıca yorum yapan arkadaşlarım varmış, ama ben görmüyorum. Eğer yorumlarınıza cevap gelmiyorsa bilin ki kesinlikle yorumunuz bana ulaşmamıştır çünkü her yorumu teker teker cevaplıyorum. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Ben çok mutlu oluyorum. Veee birkaç hikaye önermeden geçemeyeceğim "Kor Gibi" ,"Altın Tozu", "Yaramaz Gelin" çok beğenerek takip ettiğim güzel hikayeler, kaçırmayın derim. Bu bölümü de"Altın Tozu" yazarı bikahve_bifilm'e ithaf ediyorum. Haydi bölüme....

Yatağına uzanmış, Leyla'dan gelecek mesajı bekliyordu Önder. Acaba yemekler eline ulaşmamış mıydı? Saate baktı, 10 olmuştu. Yatağında doğrulup bir çırpıda kebapçıyı aradı ve siparişinin teslim edilip edilmediğini öğrenmek istediğini söyledi. Teslim edildiğini duyunca sevindi. Sonra Leyla'nın aramamış olmasıyla tekrar gerildi. Yoksa açlıktan bayılmış mıydı, ya da yemekleri çöpe mi atmıştı. Ah, ah; kafasında soru üzerine soru birikiyor ve ne yapacağını bilmiyordu. Sonra aklına gelen bir fikirle telefonunu alıp whatsapp'a girdi. Mesaj yazmaya başladı.

-Nasılsın, Nilüfer?

-Önder?

-Evet.

-İyiyim, sağ ol. Sen nasılsın?

-Ben de iyiyim. Ya, ben sana bir şey soracaktım.

-Sor.

-Acaba Leyla yemek yedi mi?

-Yemek mi?

-Evet.

-Yedik.

-Anlamadım; Leyla yedi mi?

-Leyla da, biz de yedik bütün aile. Sayende söz olayını kebap ve köftelerle kutlayıp ayran tokuşturduk.

-Öyle mi?

-Öyle ve Vural sana özel teşekkürlerini iletecek.

-Yapma ya?!

-Ben kaçar. İyi geceler.

-Sana da.

Allah'ım... Leyla'yı doyurayım derken Vural tarafından kendisi çiğ çiğ yenecekti. Bundan sonra ne yapsaydı? Acaba bir hafta mazeret izni alıp memlekete mi kaçsaydı?Yoksa tayin mi isteseydi? Ama üniversitede çalışıyordu; tayin olamazdı, ancak istifa edebilirdi. Şimdi nasıl uyuyacaktı? Oooof offffff!

Naz'ın altını değiştirmek için Simay'in odasına geçen Nilüfer telefonunun mesaj sesiyle Türker'den mesaj geldiğini düşünerek heyecanla telefonunu kaptı. Önder'den gelen mesajı görünce hem şaşırdı, hem de hayal kırıklığına uğradı. Önder, Leyla'nın yemek yiyip yemediğini soruyordu. Ne ince, ne tatlı bir adamdı. Türker sormamıştı, kızmalı mıydı acaba? Ama ona kıyamazdı, kızamazdı. Adını bile telaffuz ederken içinde yarattığı huzur tarif edilemezdi; bir yemek ile karşılaştırılamazdı. Biraz muziplik olsun diye sona Vural'ı da ekleyerek Önder'e biraz korku vermişti ama yine de Önder'in Leyla için Vural'a bile karşı koyacağını biliyordu. Telefonunu bırakıp Naz ile ilgilendi. Saat geç olmaya başlamış, Naz'ın uyku saati gelmişti. Yavaş yavaş kalksalar iyi olurdu. Yanına gelen Leyla'ya anlamlı anlamlı gülümsedi.

-Ne oldu?

-Hiiiiç.

-Var bir şey, var. Söyle hadi.

-Önder.

-Ne olmuş Önder'e? Şimdi de hazmedelim diye soda mi göndermiş? dedi Leyla.

-İyi olurdu valla, ama öyle değil. Yemek yiyip yemediğini ögrenmek icin aramış.

İyi Ki Geldin!Where stories live. Discover now