❄️ÖTEKİ DİYARIN ÇİÇEĞİ

Začít od začátku
                                    

Kadın ona bağlanmıştı. 

Affedilmeyecekti.

Onu olabilecek her şekilde zorlamış, sınırlarını ihlal etmiş; daha da ileri gitmekten çekinmemişti. Kızı sınamıştı. En sonunda bir kadın için en değerli hazinesini ona sunmuştu, bedenini; defalarca. Cadıyı anlamakta zorlanıyordu. Cesareti akıl alır gibi değildi. Ona güven verecek hiç bir şey vaat etmemişti. Hamile kalabilirdi. Hamile kaldığında onu terk edebilirdi. Karanlığın tohumunu rahminde mi taşıyacaktı? İsteyerek? 

Kaşları derinden çatıldı. Olasılıkları binlerce kez düşünse de fayda etmemişti. Kıza çekilmekten bir türlü kendini alıkoyamıyordu. Diğerleri gibi değildi. Soyuna benzemiyordu. O klanın pisliğinden nasıl oldu da kendini muhafaza edebilmişti? 

Güzeldi. 

Bir Ay parçası kadar. 

Gümüş irisleri yavaşça donuklaşarak matlaştı. 

Kendisi için zehirdi. Bir zehri içmeyi hiç bu denli arzulamamıştı.

Platformun kenarlarına dizilmiş süslü borulardan fışkıran ateş gökyüzüne ulaşana dek yükselmişti. Görsel şölen orada toplanmış bütün ırkların şaşkınlık nidaları atmasını sağlayıp daha sonra kuvvetli alkışların yankılarıyla şenlenmişti. 

Gösteri başlıyordu.

Beltane'nin diğer cadı bayramlarından farkı kovan liderinin varislerinin ritüel dansını bizzat yapıyor olmalarıydı. 

Kutsal ateşin ünlü ikizleri.

Klanın gelecekteki aziz ve azizesi.

Reila VELLAÏ ve Alberu VELLAÏ.

"Onun ruhu kayıp

Yaşasa da zar zor konuşuyor.

Onu bekliyor...

Eski zamanlara ait resmiyle."

Her gece dinlediği naif ses bu sefer ondan uzakta şarkı söylüyordu. Yuvarlak bir platforma mor perdeler çekilmişti. Beyaz bir elbise içerisindeki kadın çıplak ayaklarla perdenin arkasından çıkarak zarifçe öne doğru yürüdü. Ayak bileklerine takılan halhalların ucundaki minik çanlar her adım atışında tinsel bir ses çıkarıyordu. Beline takılan kemer, omuzlarına atılan pelerinin takılarında da altın süslemeler göze çarpıyordu. Burnundan yukarısını örten bir maske takıyordu. Maskenin yedi köşesinden iğneyi andıran çıkıntılar uzuyordu.

Orta parmaklarına yüzük şeklinde geçirilen pelerinini savurarak ritüelin dansını başlatırken bir yandan da şarkıyı söylemeye devam ediyordu.

"O, deli değil.

Sadece inanıyor, hepsi bu.

Onu her yerde görüyor.

Sabrediyor, onu bekliyor.

Elinde bir gülle duruyor.

Onun dışında kimseyi beklemiyor."

Kollarını yukarı kaldırarak ellerinin tersini birleştirdi. Bileğini kıvırarak zarifçe hareket ettirdi. Ardından etrafında hızla döndü. Elbisesinin eteği havalanarak ince bacaklarını gösterdiğinde gölgelerde onu izleyen adamın yüzü kararmıştı. Hızlıca yere oturduğu gibi patlayan ateş etrafına dağılarak bir çiçeğin taç yapraklarına dönüştü. Kalabalıktan hayranlıkla karışık bir şaşkınlık yükseldi. Sesiyle uyuşuyor, ateşiyle dinçleşiyorlardı. Beyaz cadının cazibesi akıllarını başlarından alıyordu.

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Kde žijí příběhy. Začni objevovat