65. BÖLÜM

13.9K 721 47
                                    

## BÖLÜM SONU NOTUNU OKUMAYI UNUTMAYIN! 😎😎 ##

Asya'nın yardımıyla birlikte kızlarımı giydirmiş ve mışıl mışıl uyutmuştuk. Bende hazırlanmaya başlarken Asya kızların başına dikilmiş öylece izliyordu onları. Güldüm bu haline. Kızlar doğduktan sonra gözlerinde ki bakışı daha iyi anlayabiliyordum. Onu ve Asya annenin neler hissettiğini, hissedebileceğini tahmin etmek daha kolay olmuştu. Çok farklıydı anne olmak. Kızlara bakarken bile yüreğimden usulca bir şeyler akıyordu sanki. Onlara bakarken, emzirirken, onlar ağlarken bile bütün bedenimi farklı bir şefkat kaplıyordu. Dünyam sarsılıyordu bir nevi. Hızlıca üstümü giyinip yanlarına gittim ve mışıl mışıl uyuyan kızlarıma baktım. Üçüzleri de aralarına katılmış, o yüzden de hemen toparlanmıştık. Artık evimize gidip, yeni hayatımıza başlayabilirdik.

"Şule bak demedi deme bu kız sana çok çektirecek. En nazlısı, en oyuncusu bu." Yağmur'u gösteriyordu. Kara Meleğim benim, şimdiden babasına benzeyeceği belliydi. Ağlarken kaşları çatışı bile aynı Ali'ydi ve kesinlikle hemen istediğini vermezsek ortalığı yıkıveriyordu.

"Babasının başına sarmayı düşünüyorum. Karnımdayken yaramaz deyip kudurt durup durdu. Şimdi de bir güzel çekecek artık." konuşurken sevgiyle baktım. Sanki anlamış gibi kaşlarını çatmış dudaklarını büzmüştü. İkimizde bu haline ufak bir kahkaha atmıştık ki içeriye Ali girdi. Yüzünde her zaman ki huzurlu bir ifade vardı.

"Hazır mısınız güzelim?" kafamı onaylarcasına salladım ve yatağa açtığımız ana kucaklarına kızları yerleştirmeye başladık. Eve gidene kadar uyurlardı artık. Üşümemeleri için iyice üstlerini kapatınca birini hemen Asya kucağına aldı. Ali de almak için uzanacakken durdurdum.

"Kızılı ben almak istiyorum. Daha yeni çıktı kuvözden, alışsın kokuma." Gülerek tamam dedikten sonra diğer miniğimi aldı kucağına. Koluma çantamı taktıktan sonra Toprağı aldım ve sonunda hastaneden çıkabilmiştik. Diğerleri çoktan eve geçmişken günlerdir yanımda sürekli Asya duruyordu. Asiye teyze de Asya anne ile birlikte evde hazırlık yapmakla uğraşıyorlardı. Neyin hazırlığıydı bilmiyordum ama hepsi bir en az bizim kadar heyecanlılardır. Arya heyecanın yanında biraz da stresli gibiydi sanki. Doğum ve Ali abinin baskısı korkuya itiyor olabilirdi. Normaldi de. O zamanları düşünmemeye çalışsam da korku sürekli aklımın bir ucundaydı. Allah'tan hiçbirine bir şey olmadan atlatıvermiştik doğumu. Gerçi bundan sonrası da ayrı bir stres olacaktı ya. Neyse bir şekilde halledilecekti artık.
Arabaya binip yola koyulduğumuzda bir gözüm sürekli arkadaki Asya'dalardı.

"Önüne dönsene kızıl anne. Miniklere gözüm gibi bakarım ben burada."

"Ne yapayım işte, gözümü çevirsem kaybolacaklarmış gibi hissediyorum." Anne olduğuma mı inanamamıştım, yoksa doğum yaptığımı hala idrak edememiştim bilmiyordum ama gerçekten de kaybolacaklarmış gibi hissediyordum. Karnımda olmalarına baya alışmıştım. Artık gözümde alışana kadar biraz pimpirikli olmama alışacaklardı. Elimin üzerinde ki baskıyla önüme döndüm ve gülen Ali'ye baktım. Huzur sanki dört bir yanını sarmış gibiydi. Gerçekten doğum Ali'ye yaramıştı. Daha doğrusu baba olmak yaramıştı. Onlar karnıma ilk düştüklerinden beri anneliği tatmıştım. Karnımda büyüdüklerini, hareketlerini en iyi ben hissediyordum çünkü. Ama Ali kucağına aldığı zaman tam anlamıyla baba olabilmişti. Bu yüzden de bana göre daha huzurlu daha sakindi. Huşu içindeydi resmen.

"Eski ev tamamen kapatılacak mı?" göz ucuyla bana bakıp tekrardan yola odaklandı.

"Şimdilik kapatmayı düşünmüyorum. Bu şekilde kalsın bir süre daha. İleride ne olacak belli olmaz sonuçta." ne demek istediğini tam anlamasam da gerilmiştim ve anında o da fark etmişti.

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUWhere stories live. Discover now