15. BÖLÜM

19.6K 1K 46
                                    

## Yeni yılın ilk bölümüyle karşınızdayım 😊😊 2017 yılı hepimize mutluluk, huzur getirir inşallah. Bütün dualarınız, dilekleriniz kabul olur ve hayallerinize kavuşacağınız bir yıl olur umarım. Mutlu yıllar 😊😊
Hikayeyi de beğenerek okuyorsunuz inşallah. 1.53 bin kişi olmuşuz ve artık yorumlar gelsin istiyorum. Düşüncelerinizi merak ediyorum. İyi okumalar 😊😊😘😘 ##



Zilin sesiyle hızla kapıya koştum. Arkadaşımla çok fazla vakit geçirememiştim. O yüzden neredeyse bütün gün evdeydim. Ve fazlasıyla sıkılmıştım. Bütün gün boş boş durmaya alışkın değildim. Kapıyı açtığım da Ali’yi görmemle rahatlamıştım. Kesinlikle yalnız olmak iğrençti.

“Hoş geldin!” cevap vermeden içeri geçti evet öküz biriyle yalnızlığımı geçirmeye çalışıyordum. Bende de sorun var bence. Onu görünce sevinmem ve mutlu olmam hiç normal değildi çünkü. Bana cevap bile vermiyordu öküz. Sıkıntıyla nefes alıp vermiştim. İki saniye önce gelmesine sevinmişken iki saniye sonra yine sıkıntılar içine sokmuştu beni.
Ağır adımlarla salona girmiştim. Koltuk başlığına kafasını koymuş, gözleri kapalıydı. Anlaşılan baya bir yorgundu. Karşı tarafına geçip oturdum. Konuşup konuşmama arasında gidip geliyordum. Yorgun olduğu hatta başının ağrıdığı belliydi. Daha da çok konuşup rahatsız etmek istemiyordum. O yüzden usulca yerimden kalkıp mutfağa geçtim. Ali biraz geç geldiği için ben bir şeyler atıştırmıştım. Ama onun yemesi gerekiyordu. Yemek yiyip ilaç almalıydı. Tepsiye birkaç tabak koyduktan sonra çatalını ve suyunu da koyup banyoya geçtim. Etkili bir ilaç olmalıydı. Ağrı kesicilere baktıktan sonra en kuvvetlisinden bir tablet alıp geri mutfağa döndüm. Ali’den hala ses yoktu. Tek elimle tepsiyi alıp salona geçtim. Ali hala gözleri kapalı duruyordu. Önünde ki sehpaya tepsiyi koyup usulca konuşmaya başladım.

“Bir şeyler ye de ağrı kesici al. Yorgun görünüyorsun.” Kafamı kaldırdığım anda kara gözlerini açmıştı. Bu sefer biraz daha yakınımdaydı ve şimdi gözleri tam bir derin kuyuyu andırıyordu. Gecenin karanlığına gizlenmiş gibiydi. İfadesiz, duygusuz ve korkutucu. Öyle görünüyordu. Ama o karalardan korkmuyordum artık. Sebepsizce güven veriyordu. Kâbuslarımda hep görüyordum bu kara gözleri. İstisnasız her kâbusumda. Ama gerçekte bana sadece sıcaklık veriyordu onlar. Korkutmuyordu. Kâbuslarım gibi boğmuyordu.
Gözlerimi gözlerinden çekmeden doğruldum. Hiçbir tepki vermeden bana bakıyordu sadece. Bakışlarından ne demek istediğini anlamak istiyordum. Ama onu çözemiyordum. Ben ne kadar açık bir deftersem, o da kapalı bir kutuydu. İstemediği zaman onu anlayamıyordum, göremiyordum. Aslında her zaman dediği şeyde haklıydı. O istediği zaman her şey oluyordu. O isterse!
Daha fazla bu sessiz bakışmayı uzatmadan karşısında ki koltuğa geçtim. Attığım her adımda bakışlarını üstümde hissetmiştim. Nitekim oturduğum zaman da hala bakışlarının üstümde olduğunu gördüm. Bu sefer sessiz kalmak yerine konuşmayı tercih ettim.

“Bir şey mi oldu?” bir iki saniye sessizce bakmasına devam etti. Sonra da doğrularak tepsiye doğru eğildi.

“Bir şey yok. Ama seninle konuşmak istediğim şeyler var.”

“Seni dinliyorum.” Omzunu silkti ve yemek yemeye başladı. Yemeden konuşmayacaktı anlaşılan. Bende ona uydum ve sessizce yemek yemesini bekledim. Her zaman ki iştahıyla yemiyordu ama. Ağır ağır sanki zoraki yiyormuş gibiydi. Kötü mü olmuştu acaba bu sefer yemek? Hayır olmadığına emindim. Bende aynı şeyden yemiştim ve gayet de güzeldi. Başka bir şey vardı bugün. Bir şeyler olmuştu. Normalde huysuz biriydi ama bugün keyifsizdi. Aklıma gelen şeyle yerimde kıpırdanmaya başladım. Ve hiç beklemeden heyecanla konuşmaya başladım.

“Ailem ile ilgili bir gelişme mi oldu?” sorumla hızla kafasını kaldırdı.

“Hayır. Onu da nereden çıkardın?” sesi sertti ve kesinlikle keyifsizdi. Hayal kırıklığına uğramıştım. Zor olacağını biliyordum. Ama her geçen günde umutlanmama engel olamıyordum işte.

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUWhere stories live. Discover now