48. BÖLÜM

14.4K 821 112
                                    


### Herkese merhaba arkadaşlar. Biliyorum çok fazla gecikti bölümler ve araya baya bir süre girdi. Ama bundan sonra daha düzenli bir şekilde bölümlerin gelmesini sağlayacağım. Bu sene hayatımda çok fazla yenilikler oldu ve ben kendime daha yeni gelebiliyorum. Anlayışınız ve sabrınız için çok teşekkür ederim :-* Kimler bu süre zarfında merakla bekledi bölümleri görmek istiyorum. Umarım çok fazla okuyucumu kaybetmemişimdir çünkü bana ilham veren sizlersiniz. Sizin isteğiniz beni daha da fazla heveslendiriyor. Hadi bakalım yıldızları doldurun ve tabi ki de yorumlarınızı esirgemeyin. Ufacık da olsa bir şeyler yazın ki bir daha ki bölüm daha da çabuk gelsin. ;) İYİ OKUMALAR :D ### 





Gelişimizin ardından bir hafta çoktan geçmiş, düğün günü de oldukça yaklaşmıştı. Bu süre zarfında da kızların hepsiyle çok yakınlaşmıştık. Hepsi ilk zamandan beri beni kabul etmişlerdi ama birbirimizi tanıdıkça daha da bağlandığımızı fark ediyordum. Beni de aileden saymaya başlamışlardı. Uzak da olsa ailelerine girebilmiştim.
Garipti aslında böyle büyük bir ortam. Ufak bir konu olsa herkesten farklı bir fikir çıkıyordu. Bir yere gidilecek olsa bir karmaşa oluşuyordu. Asiye teyze herkesi mutlu edeyim derken koşturmaktan helak oluyordu. Gün geçtikçe farklı farklı olaylar çıkıyordu ama tek değişmeyen birbirlerine olan bağdı. Biri bir şeye üzülse diğerleri de onun yanında oluyordu. Bu bana garip geliyordu işte. Daha önceden böyle bir ortamı görmemiştim. İçine girdikçe bu bağ hoşuma gitse de kendimi hep bir yabancı olarak görüyordum. Birbirimizden çok farklıydık çünkü. Benim hayatım hep sakin ve tek kişilik gibiydi. Ortak bir karar yoktu mesela bizim evde. Annemler ne istiyorsa onu yapmaya mecburdum ben, tartışmaya açık bile değildi. O yüzden bu ortama yabancıydım ya ben. Ve ne kadar süre geçerse geçsin bu kolay kolay da geçmeyecekti.


"Çok gerekliymiş gibi yemeğe çağırdılar birde. Yine sarı kedi gibi ortalıkta dolanacak." Ali'nin homurdanmasıyla gülerek düşüncelerimden sıyrıldım. Üstüne alelacele bir tişört geçirmişti. Bugün pazardı ve akşam yemeğine Alaz'ı da çağırmışlardı. Ve tabi ki bu durumdan Ali Bey hiç memnun değildi.


"Ben bu aileye gelin olarak geldiğimde hemen kabul ettiler beni. O da damatları. Artık kabullen." omzunu silkti.


"Sen onun gibi çirkin değilsin. Ayrıca seni sevmemeleri için sebep yok ortada." tek kaşımı havaya kaldırıp, kollarımı göğsümde bağladım.


"Birincisi güzellik Allah vergisi. İkincisi ise Alaz ne yaptı da bu kadar katısın?" bunu sormam çok saçmaymış gibi kaşlarını çattı. Alaz konusu gittikçe uzuyordu artık. Bu durum da tek yıpranan da Asya oluyordu.


"Asya ile evleniyor. Daha ne olsun?" ufak bir kahkaha atıp yanına gittim ve güçlü atan kalbine elimi koydum. 


"Eğer evlenmek bu kadar suçsa bizim de hemen boşanmamız gerek!" daha derin çatıldı kaşları ve hızla belimden tutup kendine çekti. Yüzümde ki gülümseme şuh bir hal alırken onun gözleri de kararmaya başlamıştı. Bu sefer ben kaşınmıştım.


"Senin dilini ısırırım." kıkırdadığımda yüzünü eğdi ve kesin bir tonda konuştu.


"Hatta hemen şimdi ısıracağım." cevap veremeden sıcak dudakları dudaklarımı esir almış, zorla onları açmıştı bile. Kendi kaşıntımın sonucunu memnuniyetle çekerken o biraz daha ileri giderek dediğini yapmıştı. İkimizden de derin bir inleme döküldüğü anda geri çekildim. Birazdan masaya oturulacaktı ve kendimi toparlamadan aşağı inmek istemiyordum. Nefes nefese göğsünde dinlenmeye başladım. Her fırsatta nefesimi kesmeye yeminli gibiydi.

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUWhere stories live. Discover now