21. BÖLÜM

18.9K 971 65
                                    

## voteler git gide yükseliyor ve artık kocaman oluyoruz. Okuyucularım biraz gizli kalmayı sevse de hepinizi de seviyorum. Biran önce yorumlarınızla da beni şereflendirirsiniz umarım 😘😘 ##

Vücuduma değen soğuklukla irkilerek gözlerimi açmaya çalıştım. Ama gözlerime düşen ıslaklıkla daha sıkı kapatıp bulunduğum yere daha çok sokuldum. Ayak sesleri duyabiliyordum. Uyanıp neler olduğuna bakmak istiyordum ama o kadar fazla yorgundum ki o isteğimde hemen uçup gitmişti. Tekrar uykuya dalacakken bu seferde kapının sesi gelmişti. Daha fazla kendime engel olamadım ve usulca gözlerimi açtım. Önü açık beyaz gömlek gözüme takılmıştı. Ali’nin kucağındaydım. Gözlerim daha çok açılarak kucağından inmeye kalktım ama Ali daha bir sıkı tutmaya kalkmıştı.

“Kıpırdama düşüreceksin ikimizi de.” Dediğini yaparak sessizce beni odama götürmesine izin verdim. Yorgunlukla başım tekrardan göğsüne düşüvermişti zaten. Odanın önüne geldiğimizde hemen kapıyı açtım. İçeri girer girmez de hemen kucağından indim. Beni kucağına aldığını hiç hissetmemiştim.

“Yordum seni. Teşekkür ederim.”

“Evet yordun gerçekten de. Yolda uyuma bir daha.” Ben utangaçla konuşurken o gayet rahat bir şekilde öküzlüğünü yapabiliyordu. Yanaklarımda ki yanma devam etse de utangaçlığı bir kenara bırakıp bakışlarımı ona çevirdim. Oldukça yorgun ve uykusuz görünüyordu.

“Hadi git de dinlen o zaman. Daha fazla burada durmanı gerektirecek bir şey yok.” Kaşları havaya kalkmıştı. Bende usulca kabanımı çıkarıp yatağın üstüne attım. Ayakkabılarım ayağımda yoktu zaten. Nerede olduklarını çokta dert etmeyerek yatağın kenarına oturdum. Ali hala olduğu yerden bana bakıyordu. Yatmadan önce duş almam gerekti aslında. Ama çık duş alacağımda diyemiyordum ona.

“Küpelerin hiç yakışmamış bu kıyafete. Anlaşılan zevksiz kadınlardansın sende.” Alaycı sözlerinden sonra elim direk kulağıma gitti. Annemin küpeleri vardı. Onları hiç çıkarmıyordum gerçi. Banyo yaptığım zamanlar dışında yani. Usulca çıkarıp ellerime aldım. Banyoda kazara da olsa düşüp suyla birlikte kaybolmasından korkuyordum. O yüzden çıkarmak en iyisiydi.

“Bunlar annemin küpeleri.” Diye fısıldadığımda yüzünde ki alaycılıkta anında silinmişti. Gümüş çemberin ortasında yaprak deseninde yeşil altın vardı. Babam ben doğduğum zaman anneme hediye etmiş. Doğum hediyesi olarak. Usulca bir daha okşadıktan sonra komodinin üstüne koydum. Banyodan sonra tekrar takacaktım çünkü.

“Sana mı hediye etti?” kafamı iki yana salladım.

“Babam ben doğduğumda anneme hediye etmiş bu küpeleri. İlk altın hediyesi bu olmuş babamın. İlk evlendikleri zaman durumları olmadığı için alyanslarını bile çok sonradan almışlar. Babam da bunu hem doğum hediyesi olarak hem de ilk ziynet hediyesi olarak özel yaptırmış. Bunu yaparken de hala okuyormuş gerçi ama yine de ne yapıp edip para biriktirerek yaptırmış. Çok bir değeri yok gerçi ama manevi değeri oldukça büyük. Onlar öldük-” o kelimenin devamı boğazımda tıkalı kalmıştı sanki.  Boğazımda bir yumru oluşurken, devamını getirememiştim. Dilime zehir oluyordu o kelime. Söyleyemiyordum. O da ne demek istediğimi anlamıştı zaten. Devamını getirmeme gerek kalmamıştı. Derince nefesler alıp verdim. Yorgundum ve uyumak istiyordum artık. Bu saatte böyle konular konuşmak yersizdi.

“Öyle işte. Hadi git odana. Geç oldu. Uyumak istiyorum.” Onun gibi kaba bir şekilde söylemiştim. Hiç yakışmamıştı bana. Kendi halime alayla gülüp oturduğum yerden kalktım. Gerçekten dinlenmem gerekti.

“İyi geceler o zaman.”

“İyi geceler.”

**************************

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUWhere stories live. Discover now