BEDEL

By neclakursun

8.1M 363K 33.6K

BEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurba... More

BEDEL 1 *KESİTLER*
BEDEL 2 *KANA KAN*
BEDEL 3 *GERGİN BEKLEYİŞ*
BEDEL 4 *KARAR*
BEDEL 5 *İLK KURBAN*
BEDEL 6 *BENİM OLACAKSIN*
BEDEL 7 *HÜKÜM VERİLDİ*
BEDEL 8 *BEDEL DEĞİL, GELİN*
BEDEL 9 *ÖMER AĞA*
BEDEL 10 *NİŞAN*
BEDEL 11 *HAYAL KIRIKLIĞI*
BEDEL 12 *DÜĞÜN TELAŞI*
BEDEL 13 *VEDA*
BEDEL 14 *ÖMERLE İLK KARŞILAŞMA*
BEDEL 15 *HOŞGELDİN GÖNLÜME*
BEDEL 16 *YÜZÜME VURAN ACI GERÇEKLER*
BEDEL 17 *KUMA*
BEDEL 18 *ALLAH'IN EMANETİYİM"
BEDEL 19 *YENİ EVİMDE İLK GÜN"
BEDEL 20 *BEN SENİN KOCANIM*
BEDEL 21 *HAKAN*
BEDEL 22 *KAÇIŞ*
BEDEL 23 *İFTİRA*
BEDEL 24 *KAÇ CANA KIYACAKSINIZ*
BEDEL 25 *YA NİKAH YA HAPİS*
BEDEL 26 *GÜÇLÜ KADIN*
BEDEL 27 *HAMİLE MİSİN*
BEDEL 28 *BİZ EVLENİYORUZ*
BEDEL 29 *MESAFELER*
BEDEL 30 *YARAMA İLAÇ*
BEDEL 31 *ÜNİVERSİTE MEZUNU*
BEDEL 32 *SEVDA*
BEDEL 33 *EVİMİN HANIMI OL*
BEDEL 34 *İKİNCİ KAÇIŞ*
BEDEL 35 *BOĞULUYORUM*
BEDEL 36 *ASLA BIRAKMAM*
BEDEL 37 *SENİ SEVİYORUM BAŞ BELASI*
BEDEL 38 *FATİH*
BEDEL 39 *SENİ UNUTAMIYORUM*
BEDEL 40 *BENİM BEDELİMİ KİM ÖDEYECEK*
BEDEL 41 *İŞ YEMEĞİ*
BEDEL 42 *DAVETSİZ MİSAFİR*
BEDEL 43 *BEBEĞİM*
BEDEL 44 *ATEŞE PERVANE*
BEDEL 45 *ÖMERSİZ BİR GECE*
BEDEL 46 *BÜYÜK SÜRPRİZ*
BEDEL 47 *UYAN ANNECİĞİM*
BEDEL 48 *PİŞMANLIK*
BEDEL 49 *HUZURUM*
BEDEL 50 *BABA EVİ*
BEDEL 51 *GEÇMİŞİN İZLERİ*
BEDEL 52 *İSTANBUL*
BEDEL 53 *İNTİKAM*
BEDEL 54 *EVE DÖNÜŞ*
BEDEL 55 *ELİMİ TUTAN ATEŞ*
BEDEL 56 *NEFSİN ESİRİ*
BEDEL 57 *KARANLIĞIMA DOĞAN GÜNEŞ'İM*
BEDEL 58 *İHANET ETMEDİM*
BEDEL 59 *UYAN GÜZEL KIZIM*
BEDEL 60 *İSYAN*
BEDEL 61 *İMTİHAN*
BEDEL 62 *GİTMEK Mİ ZOR KALMAK MI??*
BEDEL 63 *YABANCI*
BEDEL 64 *YENİ BİR BAŞLANGIÇ*
BEDEL 65 *UMUT HİÇ BİTMEZ*
BEDEL 66 *SENLE BİR ÖMRE BİSMİLLAH*
BEDEL 67 *BİR ÖMÜR FEDA*
BEDEL 69 *HAKKINI HELAL ET*
BEDEL 70 *AŞK 🕋🕋*
BEDEL 71 *YÜREĞİME DÜŞEN KOR*
BEDEL 72 *YARGISIZ İNFAZ*
BEDEL 73 *GİDİYORUM*
BEDEL 74 *AYRILIK*
BEDEL 75 *BELİRSİZ BİR HAYAT*
BEDEL 76 *BİTTİ*
BEDEL 77 *VAZGEÇTİM GÖZLERİNDEN*
BEDEL 78 *GİDEMEZSİN*
BEDEL 79 *SÖYLEMEYİN*
BEDEL 80 *HOŞGELDİN KADINIM*
BEDEL 81 *BİR ADIM*
BEDEL 82 *AŞK NEDİR?*
BEDEL 83 *YÜREĞİNE MAHKUM*
BEDEL 84 *MÜEBBETİM*
BEDEL 85 *KAVUŞMA*
BEDEL 86 *BEBEK TELAŞI*
BEDEL 87 *ÇİÇEĞİM *
BEDEL 88 *HOŞGELDİN HAYATA*
BEDEL 89 *BABA OLMAK*
BEDEL 90 *CENNET*
BEDEL 91 * MAŞALLAH*
BEDEL 92 *SABRIN MÜKAFATI*
BEDEL 93 *VUSLAT*
BEDEL 94 *FİNAL 1*
BEDEL 95 *FİNAL*
BEDELİN SERÜVENİ

BEDEL 68 "ÇALINAN HAYATLAR"

63.2K 3.1K 310
By neclakursun

Ömer'le otobüs yolculuğu yapmayı çok isterdim. Saatlerce süren sıkıcı yolculuk o yanımdayken güzel olurdu.

Uçağımız İstanbul'a iniş yaptığında uçaktan  inip İstanbul'un havasını çektim içime. Aylardan sonra tekrar doğup büyüdüğüm şehirdeydim.

Valizlerimizi alıp dışarı çıktığımızda bizi bekleyen Samet'in yanında nişanlısı Büşra da vardı. Hasretle kucaklaştıktan sonra arabaya geçtik.

"Gelinliği almaya gidecektik biz. Sizi eve bıraktıktan sonra gideceğiz."

"Sizin için sorun olmazsa bizde gelelim. Boşuna yolunuzu uzatmayın."

"Sorun ne demek. Siz yorgunsunuz diye kıyamadım."

Ömer'le Samet anlaşınca gelinlikçiye doğru yola çıkmıştık. Samet'in nişanında hamile olduğum için pek birşeylerle ilgilenememiştim ama düğünde herşeyiyle yakından ilgilenmek istiyordum. Kendi düğünümde yaşayamadığım içimde kalan şeylerden onların mahrum kalmaması için elimden geleni yapacaktım.

Arabanın eskiden çalıştığım modaevinin önünde durmasıyla sevinmiştim. Eski işyerimi, arkadaşlarımı özlemiştim. Dikim atölyesine baskın yapar gibi girdiğimde arkadaşlarım beni karşılarında gördükleri anda sevinçle karşılamışlardı beni. Büşra gelinliğini giyerken ben de arkadaşlarımla sohbet etmiştim.

Büşra'nın gelinliği çok güzeldi ve çok yakışmıştı ona. Eski bir alışkanlık olarak gelinliği detaylı inceleyip eksik birşeyi olmadığına karar vermiştim. Gelinlik herşeyiyle hazır olunca arkadaşlarımla vedalaşıp eve doğru yola çıkmıştık.

Büşra'yı evine bıraktıktan sonra nihayet baba evine ulaşmıştım. Arabadan inince dışardan bir süre seyrettim evimi. Ömrümü geçirdiğim bu eve şimdi misafir olarak geliyordum. Bekarken uzak bir yerden geldiğim zaman binaya girerken dışardan bütün zillere basar, eve çıkana kadar binayı ayağa kaldırırdım. Bu evin şımarık kızı olmak güzeldi.

Çocukluğum, gençliğim burda geçmişti. Babamı kaybedişim dışında acı çekmemiştim burda. Şimdi ise yüreğim yangın yeriydi. Kahkahalarımın yerini bazen buruk bir tebessüm, bazen zoraki bir gülüş alıyordu artık.

Geldiğimi duyan herkes kapıya çıkınca evime ulaşmam baya zaman almıştı. Zaten ben eve ulaşmadan onlar aşağı inmişti.

Annem, kardeşlerim, biricik yeğenim... onları öyle özlemiştim ki sarılmaya doyamamıştım. Ne kadar da büyümüştük böyle. Her birimiz ayrı aileler kurmuştuk. Şimdi ise Samet'in ailesi olacaktı.

Düğün hazırlıkları çoktan başlamıştı. Uzaktan gelen misafirler, alışverişler, herkeste tatlı bir telaş..

Akşam saat geç olmadığı halde uyku çökmüştü üzerime. Erken uyanıp uzun yolculuk yapmak yorgun düşürmüştü beni ama ev kalabalık olduğu için dayanmaya çalışıyordum. Samet'in seslenmesiyle odadan çıkıp yanına gidince beni Ömer'le oturdukları odaya götürmüştü. İçeri baktığımda Ömer'i koltuğun kenarına başını yaslamış halde uyurken buldum. Öyle bir uyuyuşu vardı ki acımıştım haline. Bir süre öylece durup halini seyrettim.

"Hadi abla bırak kocanı seyretmeyi. Doyamadın." Diyen Samet'e bakışımı çevirdiğimde yanaklarımı sıkmaya başlamıştı. Elinden zor kurtulup ona vurmak için ayağımdaki terliğe uzanınca küçükken yaptığı gibi elimi tutup yüzünü acınacak hale getirdi.

"Tamam abla bir daha yapmam, söz."

"Sen bu terliğin tadını özlemişsin."

Terliği elime alıp vurmaya başladığımda Samet elimi ısırmaya çalışıyordu. On yıl önceki halimize dönmüştük resmen. Samet'le şakalaşırken annem söylenerek yanımıza gelmişti.

"Samet! Oğlum evleneceksin ama hala büyümedin sen. Hangi akılla seni evlendirmeye kalkıştım ben. Elif! Sana yakışıyor mu hiç? Bak Nisa bile sizden daha akıllı."

Annemin kızarak konuşması tıpkı küçüklüğümüzdeki gibiydi. Ama bu kez ciddi değildi, kızgın değildi. O günlere dönmek istercesine oyunumuza katılmıştı.

"Evet ben daha akıllıyım değil mi anneanne?" Diye lafa atılan Nisa, kahkahalarla gülmemize sebep olmuştu.

Uzun zamandır böyle keyifli zaman geçirmemiştim. Ailemin yanında herşey çok farklıydı. Ben farklı bir Elif'tim. Gözüm Ömer'e takılınca gülümseyerek beni izlediğini farkettim.

Samet annemi yalnız bırakmamak için ayrı ev tutmamış, Büşra'yla birlikte bu evde yaşamaya karar vermişlerdi. Evdeki bir oda onlar için döşendiği için ev biraz daha küçülmüştü. Ömer'le birlikte yine yengemde uyuyacaktık. İlk gecemi annemde geçirmek istesem de gece yarısına kadar uyumayacakları için yengemin teklifini geri çevirmemiştim.

Ömer'le birlikte yengeme gittiğimizde yatacağımız odayı hazırlamıştı. Ömer yarı uykulu halde yatağa girip başı yastığa ulaşmadan uyurken ben de biraz amcam ve yengemle oturup sohbet etmiştim. Amcamın bebeği görmeyeli büyümüştü. Eskisi gibi yaklaşamıyordum bebeklere. Her bebek görüşümde kızımın hali canlanıyordu gözümde.

Uykusuzluğum kendini iyice hissettirince uyumak için odaya girmiştim. Odaya girdiğimde duyduğum Ömer'in telefonunu ben elime alana kadar susmuştu. Ekranda çıkan yabancı numarayı umursamadan yatağa girmiştim. Uyuyacağım sırada gelen mesaj sesi yankılanmıştı odada.  Önemli birşey diye elime aldığım telefonun ekranında gördüğüm az önce arayan numaradan gelen mesaj sinirimi alt üst etmişti.

"Telefonunu aç ne olur konuşmamız gerek."

Mesajın Sevda'dan geldiğini anlamak zor değildi. Hala utanmadan arayabiliyordu Ömer'i. Artık ona kesinlikle tahammülüm yoktu. Bundan sonra karşısında beni bulacaktı ama eski Elif'i değil. Bir süre kendimi toparlamak için bekledim. Yanlış zamanda yanlış yerde aramıştı ve içinde bulunduğum durum ona karşı öfkemi kusmak için uygun değildi.

Mesajın geldiği numarayı aradığımda hazırda beklediği belli oluyordu. Telefon çalar çalmaz hemen açılmıştı. "Alo" derken sesindeki heyecan belli oluyordu.

"Ne istiyorsun bizden?" Dediğimde benim sesimi duymayı beklemediğinden bir süre duraksamıştı.

"Ben.. Ömer'le konuşacaktım."

Az önceki heyecanlı sesinin yerine durgun bir sesle konuşmuştu bu kez. Sinirden tüm vücudum gerildiği halde sakin kalmak için çaba sarfediyordum. Yanımda uyuyan Ömer'e baktım. Sesime uyansın istiyordum.

"Ah tabi emredersiniz. Yüzsüzlüğün, ahlaksızlığın bu kadarı da olmaz ya. Nasıl utanmadan bana böyle birşey söyleyebiliyorsun."

"Ben..."

"Kes sesini beni dinle. Karşında eski Elif yok senin. Eskiden benden alabileceğin tek şey Ömer'di." O sırada Ömer gözlerini aralamaya başlamıştı. Ben ise Ömer'e bakarak konuşmaya devam ettim. "Ben Ömer'siz de yaşayabilirdim. Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Ama sen benim hayatımı, evladımı aldın. Söylesene ne kaldı benden çalacağın? Bir canım vardı onu da kızımla birlikte toprağa gömdüm."

Ben konuşurken Ömer durumu farkettiği an müdahale etmek istemişti ama ne konuşmasına ne de telefonu almasına izin vermemiştim. Yataktan çıkarak duvara yaslanmış halde dururken Ömer çaresizce bana bakıyordu.

"Sen de benim hayatımı çaldın. Hayallerimi, geleceğimi çaldın. Bunca sevgisizliğin arasında hayatta tutunacak tek dalım oydu. Sen beni hayattan kopardın..."

Son sözleri tahammül sınırımı iyice aşmıştı artık. Daha fazla bu duruma katlanmam mümkün değildi. Sevda konuşmaya devam ederken Ömer'e yaklaşıp telefonu yatağa fırlattım.

"Sevgilin sesini özlemiş."

Ömer telefona uzanıp eline alana kadar ben kapıya yaklaşmıştım. Kapıyı açacağım sırada kolumu tutup kendine çekmesiyle çıkmama engel olmuştu. Elindeki telefon hala açıktı.

"Benim karım da sevgilim de sensin. Senden öncesi yalan, senden başkası yalan. Ben huzuru sende bulmuşken, sen huzurumuzu bozmaya çalışanlara fırsat vermeyeceksin."

Ömer konuştuğu sırada telefon kapanmıştı.

"Sen huzurlu musun? Ben neden değilim? O kadın hala sana ulaşabildiği sürece ben huzurlu olamam."

İçimden haykırmak, kırıp dökmek geliyordu ama fazla sesli konuşma imkanım bile yoktu. Yine yıkılmıştım, yine kırılmıştım. İnsan aynı yerden kaç defa kırılabilir.

Nefes almaya ihtiyacım vardı. Yüreğim daralıyordu artık. Odadan çıkarak balkona atmıştım kendimi. Amcamın sesiyle biranda kendimi toplamaya çalıştım.

"Gülüm. Uykun mu kaçtı? Üşüyeceksin burda içeri gir."

"Biraz hava almak istedim amca."

"İyi görünmüyorsun. Kim canını sıktı senin?"

"Hiç. İyiyim." Derken sesim buğulanmıştı.

"Toparla artık kendini. Eski Elif'ten eser kalmamış. Hepimiz ağır imtihanlardan geçtik. Böyle kendini bırakmak benim Elif'ime yakışmıyor."

"Toparlanacağım Allah'ın izniyle. Yatayım ben artık." Diyerek amcamın  yanağına öpücük bırakarak zoraki gülümsedim. İçeri gitmek için kapıya yöneldiğimde kapıda duran Ömer'i görünce bir an duraksayıp birşey demeden odaya girdim. Ömer'le konuşacak gücüm yoktu. Bir an önce uyumak istiyordum ama ne çare. Gözümden uyku aktığı halde uyuyamıyordum. Sevda'nın sözleri kulaklarımda yankılanıyordu hala. Hayatımı mahfettiği yetmiyormuş gibi olanlardan beni sorumlu tutuyordu.

Ömer'i nasıl böyle istediği gibi rahatça arayabiliyordu. Ben olmasam Ömer'le konuşacaktı. Bu yüzsüzlüğü aklım almıyordu bir türlü.

Yaklaşık on beş dakika sonra Ömer odaya girip yanıma uzanmıştı. Kapı açıldığı anda gözlerimi kapatıp uyuyor gibi yaptım. Söyleyeceği hiçbir şeyi duymak istemiyordum.

"Bunun için de beni suçlamayacaksın değil mi?" Diye sormasıyla sessizliğimi korumaya devam ettim. Her zamanki gibi uyumadığımı anlamıştı. Beni kollarına sarmak için hamle yapınca rahatsızca yerimde kımıldanıp gözlerimi açmadan kendimi geri çektim.

"Neden onla muhatap oluyorsun? Neden seni üzmesine izin veriyorsun?"

"Uyumak istiyorum."

Gözlerim kapalı verdiğim cevapla yatakta oturup üzerimdeki örtüyü hızla çekmişti.

"Ben de uyumanı istiyorum ama bütün gece kafanda bin türlü şey kurup uykusuz kalacaksın. İçinde ne varsa şimdi kus ve rahatla."

Oflayarak yattığım  yerden doğrulup yanına oturdum. İçimde söylenecek o kadar çok şey varken susmak istiyordum.

"Yoruldum. Artık umrumda değil hiçbirşey."

"Benim hala onla görüştüğümü düşünüyorsun değil mi? Ya da devamlı beni aradığını."

"Dedim ya umrumda değil." Diyerek örtüyü üzerime çekip yatacağım sırada engel olmuştu bana.

"Bak sana bir defa söylüyorum bir daha tekrar etmeyeceğim. Aylardır ilk kez beni arıyor ve sen görmeseydin ben kesinlikle cevap vermeyecektim. Buna inanıp inanmamak sana kalmış. Ve bundan sonra tekrar ararsa senin yanında konuşup haddini bildireceğim."

"Hangi cüretle seni arayabiliyor. Nasıl aramasına engel olamıyorsun?"

"Olamıyorum işte. Engellediğim halde farklı numaralardan arıyor. Numaramı değiştirdiğimde zaten eline geçiyor. Onun yüzünden yabancı numaraları açmıyorum. Daha ne yapayım?"

"Zamanında hayatından..." Bir an duraksadım. Geçmişi açmayacaktım. Ömer'in geçmişi hiç geçmemiş olsa da ben geçmişte bırakacaktım. "Neyse boşver. Uyuyalım artık."

"Ne söyledi sana?"

"Önemli olan bana ne söylediği değil. Bunca şeye rağmen hala seni arayıp benle böyle konuşmaya cüret etmesi."

"Ben şimdi ona gününü gösteririm." Diyerek elini telefona uzattığı sırada kolunu tutup engel oldum.

"Onla tek kelime konuşursan ben çıkar giderim."

Kolunu tuttuğum elime bakıp diğer eliyle tutarak dudaklarına götürerek öpmüştü.

"Tamam hadi uyuyalım." Diyerek beni uzatıp örtüyü üzerime örtmüş, yanıma uzanmıştı. Onun nefret ettiğini bile bile sırtımı dönüp uyumaya çalıştım. Önüme geçmemesi için yatağın tam kenarına kayıp ona önümde yer bırakmayacak şekilde yattım. Ömer'in ağırlığını üstümde hissetmem geç olmamıştı. Önümde yer bulamayıp tekrar yerine yatacak diye beklerken üzerimden kalkmadan ağırlığını üstüme bırakmasıyla sinirli bakışlarımı ona çevirdim.

"Ne yapıyorsun ya insene üstümden."

"Yatarken sırtını görmeye tahammül edemediğimi biliyorsun."

"Arkanı dönersen sırtımı görmezsin. Ya da gözünü kapat."

"Ya bana dön ya da böyle uyurum. Bak zaten gözlerim kapanıyor her türlü uyurum ben."

Bir anda yüzüstü dönmemle Ömer dengesini kaybedip yere düşmüş, bana tutunduğu için  bir anda kendimi yerde Ömer'in üstünde bulmuştum. Düştüğüm an ağzımdan çığlık çıkmıştı. Kısa süren şaşkınlığımızı atlatınca Ömer gülmeye başlamış, ardından ben dayanamayıp gülmüştüm.

Bir anda açılan kapının ardından yengemin telaşlı sesine kafamı çevirdiğimde şaşkın bakışlarla karşılaştım. Kendimi toparlayıp Ömer'in üstünden kalkmadan yengem hemen başını çevirip özür dileyerek odadan çıkmıştı. Ömer'in üstünden kalkarken söylenmeye başladım.

"Yaptığını beğendin mi? Rezil olduk sayende."

Yengeme durumu anlatmak için odadan çıkacakken elimi tutup engel olmuştu.

"Yatak odasında karı koca arasında geçen şeyler ayıp değil, odaya aniden girmek ayıp."

                     ***

Çalan telefon sesiyle gözümü açtığımda annemin aradığını gördüm.

"Kızım uyanmadınız mı hala? Nikaha yetişmemiz lazım."

Saate baktığımda neredeyse öğleye yaklaşıyordu. Bugün Samet'in nikahı vardı ve nikaha bir saat kalmıştı. Aceleyle hazırlanıp çıkarak nikaha yetişmiştik.

Evetlerini söylerken ikisinin de heyecanı seslerine yansıyordu. Görücü usulü olmasına rağmen kısa sürede  birbirilerine alışmışlardı. Ya da alışmak zorunda kalmışlardı. Onlar şanslıydı. Aileler istese de kendi fikirleri sorulmuştu. İstemedikleri bir evlilik değildi. Bizim gibi sevmek zorunda bırakılmamışlardı.

Bölüm sonu..

Continue Reading

You'll Also Like

5.1M 186K 47
"Neden ben ha söylesene? Seni sevmeyen birisi için niye bu ısrar? Senden daha çok nefret edeceğimi görmüyor musun? İstediğin, seni seven birisi ile o...
2.3M 92.3K 45
Başına gelen şey onun için cezaların en saçması, en mantıksızıydı... Üniversiteye bile sırf dedesinin zorunlu koyduğu bölümü okumak için gitmişti ama...
La Havle By H.

Spiritual

125K 12.8K 30
Aslında ismimi seviyorum. Asr-ı Saadet'te yaşamış her biri çok değerli iki hanım sahabenin ismi. Ama gel gelelim çevremdeki kimse olaya bu açıdan bak...
2.4M 104K 33
Cesur Yenerler. Merak uyandıracak kadar gizli, gizli olduğu kadar da tehlikeli bir adam. Minel Çağan. Merak uyandıracak kadar güzel, güzel olduğu k...