FAVORİ

By Anesrum

284K 23.5K 4.2K

Cevahir Cemre, ruhu eskilerde kalmış bir pısırık, dili değil beyni sivri olan, iflah olmaz bir âşıktır. Okul... More

Tanıtım
1. Bölüm: "Favori'nin Kusuru"
2. Bölüm: "Dilsiz Cevahir"
3. Bölüm: "Sırra Mühür Basmak"
4. Bölüm: "Kişilik Listesi"
5. Bölüm: "Usta Yalancı"
6. Bölüm: "Vakumla Beni Pakize!"
7. Bölüm: "Güzin İle Baha"
8. Bölüm: "Alışma Süreci"
9. Bölüm: "Emanetime Hıyanet Etme!"
10. Bölüm:"İddia Kraliçesi Damla"
11. Bölüm: "Amaçsız Cevahir"
12.Bölüm: "İlk Randevu"
13.Bölüm: "En İyisi"
14.Bölüm: "Taylan, Müzik, Doksanlar"
15. Bölüm: "Gümüş Günü"
16.Bölüm: "Prens Köle Olursa"
17.Bölüm: "Anan Kim?"
18.Bölüm: "El-Hubb"
19. Bölüm: "Çok İyi Arkadaş"
20.Bölüm: "Okul Partisi"
21.Bölüm: "İlk Yalan"
22.Bölüm: "Sen Kimsin?"
23.Bölüm: "Aşktan Kaçmak"
24.Bölüm: "Çağlar'a Düşen Sırlara Sarılır"
25.Bölüm: "Kalp Kaçar"
26.Bölüm: Çocuk Parkında Facia"
27.Bölüm: "Nediz Ailesine Giden Yol"
28.Bölüm: "Nediz Toprakları"
29.Bölüm: "Okul Taylan'a Karşı"
30.Bölüm: "Sırrımız?"
31. Bölüm: "3C'nin Favorisi"
32. Bölüm: "Yalanların Ardında"
33. Bölüm: "Huzurevi Çetesi"
34. Bölüm: "Berru'nun Sırrı"
35. Bölüm: "Buzun Hükümdarı"
36. Bölüm: "Taraflar"
37. Bölüm: "The Görümce"
38. Bölüm: "Acaba?"
40. Bölüm: "1 Cevahir 3 Taylan"
41. Bölüm: "İtiraf Rüzgarı"
42. Bölüm: "Yakın Ama Uzak"
43. Bölüm: "Ölmek"
44. Bölüm: "Acı? Acı!"
45. Bölüm: "Sevdamız"
46. Bölüm: "Saf Sevgi"
47. Bölüm: "Favori 3C'yi Seviyor!"
48. Bölüm: "Barış Antlaşması"
49. Bölüm: "Elveda"
50. Bölüm: "Bir Daha Asla" (Final)
SON
Özel Bölüm: "Damat Kınası"
Özel Bölüm 2: "Aşırı Doz"
Özel Bölüm 3: "Seni Seviyorum...Cennet."
Özel Bölüm 4: "3T ve Cevahir Nediz"
Özel Bölüm 5: "Arkadaş Krizi."
Özel Bölüm 6: "Elde Etme Planı"
Özel Bölüm 7: "Bakıcı"
Özel Bölüm 8: "Merhaba"
Özel Bölüm 9: "Söz"
Özel Bölüm 10: "Sıradan Bir Akşam"
Özel Bölüm 11: "Bay ve Bayan Nediz"
Özel Bölüm 12: "Öpücüğün Sonu"
FAVORİ & BULUTLAR DA AĞLAR
Özel Bölüm 13: "Ailemiz"
Özel Bölüm 14: "Hoş Geldin Bebek"
Son Özel Bölüm: "İyi ki Doğdun"
RUHUMDAKİ LEKELER

39. Bölüm: "Bebek Bakıcısı"

2.9K 328 26
By Anesrum

Barış Manço - Domates Biber Patlıcan

*

Yalın'ın söyledikleri dünden beri aklımdaydı. Düşündükçe kalp krizinden ölecekmiş gibi oluyordum. Öyle anlarda pembe hülyalara dalıyordum. Annem evdeydi ve yarın okul vardı. Çözmem gereken testler ve çalışmam gereken konu kağıtları önümde dağ olmuştu ama aklım Taylan, ben, pembe panjurlu evimiz ve küçük bebeğimizdeydi.

Hayali bile güzel be!

Kalbim keşkül gibi titrerken hırıldadım. Onun gay olduğu zamanı bilerken böyle hayaller kuramazdım ama şimdi ölümüne düşlüyordum. Ama bir yandan da kendimi boşuna ümitlendirmekten korkuyordum. Afakanlar basıyordu böyle gel git'ler yaşarken. En sonunda dayanamayacağımı anlayıp sıradan kalktım ve salona, annemin yanına gitim. Telefonda biriyle konuşuyordu.

"Öldüm, öldüm..." Koltuğa tüneyip mızırdandım. Bir yanım hayal kuruyor, bir yanım bunun mümkün olmadığını söylüyordu. "Hayattan zevk almıyorum."

"Evet, evet, geliriz." dedi bir anda annem bana, zevk alırcasına, Frankestein'ın canavarına baktığı gibi bakarak.

"Ne? Nereye... Bahçeye çık, hıı."

"Tamam tamam geliyoruz." Annem telefonu kapayıp ayaklandı. "Hadi kalk kızım, gidiyoruz."

"Pazar yahu. Adı üzerine pazar günündeyiz. Yatma günü. Kalkamam ben. Arabamı getirin! Ancak kıçım yer görürse kalkarım. Yoksa hiçbir şekilde kımıldamam." Mızırdandığımda annem kaşlarını çattı.

"El üzerinde gidecek değilsin ya kızım. Kıç üzerinde gideceksin tabi, arabayla! Kalk, ikiletme!" Baş örtüsünü çözüp suratıma attı.

"Nereye?" Çekip ofladığımda odasına giderken "Gümüş Günü," dedi direk.

O an kalbime ok saplandı. Balzamik Canavarı... Kavgacı çocuklar... Hepsi orada olacaktı! Ve de ağlayan bebekler...

Bebekler...

Aklıma, günler önce söylediğim bir şey geldi.

...Gümüş Günü'ne gidip bebek bakacağım.

"Lanet olsun sözlerime! Of, of, of! Şimdi bir de bebek bakmak zorundayım!"

"Söylenme de giyin!" Annem kendi odasından bağırdığında irkilip hemen kalktım.

Aceleyle giyindik ve evden çıktık. Ben ise idamına giden mahkum gibiydim. Gümüş Günü'nden beter bir şey var ise o da Gümüş Günü gibi bir cehennemde bebek bakmaktı. Öyle bir işkenceydiki bu... Kurbanının kulak zarlarını mahveder, koku alma duyularını etkisizleştirir ve kaslarının işlevini alt üst ederdi. Sağ salim çıkabilenler kendilerini şanslı sayardı...

O sırada mesaj geldi telefonuma. Çekik Gözlü'mden diyedir diye heyecan yaptım ama Kurtarıcı'mdan geliyordu.

Kimden: Kurtarıcı, Wonder Woman

Perşembe günü doğum günüm var, sakın unutma ve kimseye söz verme. Evde parti vereceğim! (Annem zorladı ama olsun.)

Gözlerim parladı. Damla 18'ine girecekti demek! Bunu kaçırır mıydım hiç?

Kime: Kurtarıcı, Wonder Woman

Elbette! Ayy ne alsam acep sana?

Gerçekten, ne alabilirdim?

Kimden: Kurtarıcı, Wonder Woman

Bir şeye gerek yok. Gel yeter.

Gülümsedim. Partiyi hayal edebiliyordum. Taylan'ım ile birlikte girer dans ederdik...

Ayy bana bir şey oluyor!

Cehennemime vardığımda hala Taylan hakkında hayaller kuruyordum. Tüm teyzeler orada toplanmıştı. Bu sefer Yalın yoktu.

Öpüşüp koklaşma faslındayken, "Görev nerede?" dedim hüzünle.

"Ne görevi?" Feyza Teyze poğaçaları tabaklara ayırırken bana baktı.

"Bebek." dedim anında. Hemen kaçıp camdan atlasam vahşi doğada hayatta kalma ihtimalim kaçtı? Başarabilir miydim? Ormana kaçar, nehir suyu içip bitki filizleri yerdim! Evet, olabilirdi!

"Al bakalım ablası," Seray Teyze dünden razıymış gibi kucağıma bıraktı Ahmet'i. Acaba diğerleride burada mıydı? Onları da çekemezdim! Hemen elime hazır meyve püresi ve kaşıkta sıkıştırdı. "Altı değiştirilecek, maması yedirilecek. Ah unutmadan, az oynattıktan sonra uyutuver."

"Diğerleri de burada mı?" Ahmet garip bir ses çıkardığında Seray Teyze cıkladı.

"Tek Ahmet var. Eh, kolay gelsin." Sırtımı sıvadı ve kulağıma, "Teşekkürler," diye fısıldayıp çay içmeye gitti.

Bende elimde mama, kolumda Ahmet ile Feyza Teyze'nin üniversite son sınıfta okuyan kızının odasına girdim. Genelde çocuklar orada oynardı çünkü.

"Pekala yakışıklı," dedim Ahmet'e. "Hadi gel altını temizleyelim."

Elimdeki mamayı çalışma masasına bırakıp Ahmet'i yatağa yatırdım. Ben onu bırakınca mızırdanmaya başladı hemen.

"Seyay... Seyay..." Ahmet annesinin adını mızırdanmaya başladığında bebek bezi ve ıslak mendili aldım bebek çantasından, o daha fazla huysuzlanmadan da yanına gittim.

Şimdi altını açacaktım ve korkuyordum... Kesin kokacaktı!

"Ben ölürsem, plaklarıma sadece Onur dokunsun, tamam mı?" Ahmet'e baktığımda o yüzünü ekşitmişti, beni anladığını sanmıyordum. "Tamam... Bir... İki... Üç..."

Hızlıca altındaki eşofmanı indirdim, sonra da çıtçıtlı atletini çözdüm. Bezini çıkardığım sırada etrafa bir koku yayıldı ve Ahmet, altının açılmasıyla birlikte sevinerek kıkırdamaya başladı. İki tuvaletini birden yapmıştı, ben ıslak mendil alırken o da bir tane kapıp emmeye çalıştı.

"Vay canına, bağırsakların iyi çalışıyor ha?" Ahmet'in elindeki mendili çekip aldım. "Bu emilmek için değil."

Altını mendille silip yeni bir bez geçirdim popuşuna. Altı yeniden kapanınca huysuzlanmaya başladı tabi. Gevşek iken daha neşeli bir bebek oluyordu. Hemen söz konusu bombayı bir poşete koyup ağzını kapattım. Ahmet yine bir mendil çıkarmış onu emikliyordu.

"Sana ağza alınmaz, dedim. Kaka o aşkım, kak. Öğh o." Mendili çekip ıslak bezi kaptım. Ahmet önce suratıma baktı, sonra el çırptı.

"Kayka," dedi beni taklit ederek. "Kayka!"

"Evet kayka." Mama kutusunu ve kaşığı aldım. "Şimdi yemek zamanı, yiyeceğiz, sonrada oyun oynayıp uyuyacağız."

"Mamma!" Ahmet ellerini çırptı bende onu mama yemesi için dikleştirdim.

Mama kavanozunu açıp yavaşça yedirmeye başladım. Ona komik yüzler yaptığınız sürece mamasını yiyen bir bebekti. Bu yüzden çok uzun sürmedi karnını doyurmak. Mamasını yedirip gazını çıkarttım. Tamamen yenilenmiş gibi çığlıklar atmaya başladı. O tatlı ağzıyla car car konuşmaya başlayınca dayanamadım ve sulu sulu öptüm onu.

"Ay! Isıracağım seni şimdi!"

Ben onu öpünce kıkırdadı ve eliyle ağzına vurarak sesler çıkarmaya başladı.

"Ağağağağağa... Guyguyhulu..."

"Evet," dedim onu tekrar ederek. Bende ses çıkarırken ağzıma vurmaya başladım. Oyuncak kutusuna gidip bir oyuncak araba ve de ufak bir ayıcık aldım. "Bak bende ne var,"

Arabayı önüne koydum. Hemen arabayı alıp sevinç çığlıkları atarken o, oyuncak ayıyı salladım.

Sesimi değiştirip kalınlaştırdım. "Benim adım Bay Ruffles ve ben sarılmayı çok severim! Hadi sarılalım!"

Ahmet'e doğru oyun yaptım ama o arabaya o kadar odaklanmıştı ki beni umursamadı.

"Düüyt. Düüyt. Oyta oyta!" Arabayı bana doğru salladığında onayladım onu.

"Evet oyta." Oyuncağı sallarken onu gıdıkladım. "Üç yaşındasın, hala otomobile oyta diyorsun. Nazar mı var anlamadım ki."

Ahmet ağzıyla birkaç ses daha çıkardı. Bir süre daha arabasıyla oynadı. İyice gözleri kaymaya başlayınca da yastığı ve kokulu örtüsünü aldım. Kendi kokusunu duymadan uyumuyordu Ahmet. Öyle garip alışkanlıkları vardı. Duvara yaslanıp ayaklarımı uzattım ve onu yatırdım.

Ona ninni söylemezdim, masal anlatmam yeterdi.

"Biliyor musun galiba aşık olduğum çocuk benden hoşlanıyor," dedim Ahmet'e onu sallarken. Battaniyesine sarılmış ve çoktan gözlerini kapatmıştı. İçerinin gürültüsü çok fazla rahatsız etmiyordu bizi. "Aslında o bir gay," diye fısıldadım birinin duymasından korkarak. Duysalar bile anlamazdılar ya, neyse. "Ama öyle bir ihtimalde var. Belki ne bileyim bizi kekliyordur? Ya da kendini gay sanıyordur? Olabilir, değil mi?"

Ben konuşurken Ahmet çoktan uykuya dalmıştı. "Bir yanım inanmak istiyor, bir yanım istemiyor. Ama ne yapalım, aşkta böyle bir şey. Değil mi?" Ona baktım. "Gerçi sen daha çok küçüksün ya, neyse. Anlayacağın araftayım. Bihter Ziyagil gibi 'Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar!' diye isyan etmek istiyorum. Keşke biraz cesaretim olsa da, tüm bunları yapmamın nedeninin onu sevdiğim olduğunu anlatabilsem. Ama yapamam, değil mi? Ondan böyle sürünüyorum işte." Uyumuştu çoktan. Onu kucaklayıp yatağa bıraktım. İki yanına yastık koyup güzelce örttüm üzerini. Odadan çıkmadan da alnından öptüm.

"Neyse, bunları düşünmek için çok zamanın olacak."


Continue Reading

You'll Also Like

10.7K 2.4K 62
Hayatı oyun sanıp belli planlar ve kurallar dahilinde yönetmeye çalışırken farkında olmadan aslında, kendi içimizde kaybolup oradan oraya sürükleniyo...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

648K 32.4K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
2.5K 346 26
Türkiye sınırları içinde her asil ve ikinci derece melek asiller, onlara melez diyordu. Diğer adıyla Nefil. Melek ve insanların birleşmesinden ortaya...
24.5K 2.1K 31
Seokjin hayal dünyasında bile mutlu olamıyordu. Hayalleri asla gerçekleşmiyor, düşündükçe aptallığına gülüyordu. Çünkü Seokjin imkansızı, imkansızlar...