Bir sonbahar hikayesi

By angell4

99.5K 5K 1.2K

Ben ona bakıyordum, oysa başkasına... Ben onun elini tutmak istiyordum, oysa başkasınınkini tutuyordu. Ama b... More

Tanıtım
1.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
Yeni hikaye
14.Bölüm
Kırık kalpler
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
Not1
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
Yeni hikaye
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm Kesitler
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
Ruh ikizleri
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
Sohbet
Duyuru
35.Bölüm
Final

2.Bölüm

3K 143 21
By angell4

Burcu

Sabah telefonumun mesaj sesine uyandım. Allahım, sabah sabah kimse bana mesaj atan, yemin ederim öldüreceğim. Elimi atarak telefonu aldığımda, saate baktım. Tam 6 dakika erken uyandırmıştı beni o şahıs, tam da içimden küfürler yağdırmak isterken, mesajın Berkten olduğunu gördüm ve yerimden sıçradım. Bir anda kalbim tavan yaptı, dudaklarım kaçtı. Yine sabah sabah bana noluyordusa. Mesajı açtığımda yüzümde salak bir gülümseme oluştu. Dünkü selfiemizi yollayıp "Dünyanın en tatlı Jokerine iyi sabahlar, yarım saat sonra ordayım, ona göre" yazmıştı. Bir saniye önceki öldürme planlarım kafamdan uçup gitmişti, kalbim böyle garip atıyordu, karnım böyle rahatsızdı. Kaşlarımı çatarak derinden nefes çektim. Artık bu anlayamadığım tepkilerden yorulmuştum. Berk bir taraftan bana çok iyi geliyordu, ama diğer tarafdan da ona olan anlamsız tepkilerim beni hırpalıyordu. En çok beni yoransa, hislere isim koyamamdı. Saate baktım, 25 dakikam vardı hazırlanmak için, hemen yatağımdan zıplayıp, banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkayıp, odamdan bir tişörtle mavi şort alıp giyerek, mutfağa geçtim. Saçımı çabucak dağınık topuz yapıp çayın altını yaktığımda, zil çaldı. Berk erken mi gelmişti ne? Kapıya adımladıkça her adımla kalp atışlarım hızlanıyordu. Sakin ol, kızım, Burcu bu ne hal? Gören de sanki Leonardo Dicaprio geliyor sanacak. Kafamı sallayıp kendime çeki düzen verdim ve kapıyı açtım. Karşımda duvara yaslanan beyaz gömlekle mavi pantolonlu gülümseyen bir adet Berk duruyordu.

"Nasılsın, hırçın kız?" Dediğinde şapşal şapşal gülümsedim. Kendimi dövesim geliyordu.

"İyiyim de, sen bir az erken geldin galiba"

"Ya evet, trafik olacak diye erken çıktım, ama yollar bomboştu" dedi şirince kafasını kaşıyarak. Gülerek kapıyı daha fazla açıp içeri girmesini işaret ettim. Beyaz dişleriyle gülümseyip içeri girdi. Arkasından baka kaldım. Yanımdan geçerken parfümü burnuma işledi ve beni bu dünyadan alıp götürdü. Mükemmellik kokusuydu bu, artık en sevdiğim kokuydu.

"Burcu?" Düşüncelerimden Berkin bana kaşlarını kaldırıp bakarak seslenmesi ayılttı.

"Ha pardon, bir anlık daldım da. Şey, kahvaltı yaptın mı sen?" Diyerek mutfağa geçtim, Berk de arkamca geldi.

"Yani, atıştırdım bir şeyler"

"Otursana beraber yapalım" dedim utanarak. Yuh, Burcu, sanki ahlaksız bir teklif yapıyorsun, ne diye kızarıyorsun?

"Tabi neden olmasın, senin ellerinden kahvaltıya hayır der miyim ben hiç, kanka?" Dedi yanaklarımı çimdikleyerek. Kanka sözünde içime garip bir sancı girdi, hoşlanmamıştım o sözden, ama niye? E biz kankaydık, arkadaştık, neden salakça düşünceler giriyor ki beynime? Allahım deliricem.

"Ya yanaklarım çıktı, napıyorsun, ayı" dediğimde güldü ve masaya oturdu. İki çay süzüp masaya koydum ve dolaptan dün aldığım börekleri çıkararak tabağa koydum. Geçip karşısına oturdum ve beraber yemeye başladık. Zaman zaman ona bakıyordum, ağzı doluyken yanakları şişiyordu, çok şeker oluyordu. Ona baktığımı farkettiğinde yemekten başını kaldırıp bana baktı, hemen gözlerimi kaçırdım.

"Neye bakıyorsun? Yüzümde bir şey mi var?" dedi dudaklarını peçeteyle silmeye çalışarak. Güldüm, kafamı salladım.

"Hayır, yerken çok komik oluyorsun da"

"Ah canım, ben her zaman komik ve çekiciyim"

"Egon da maşallah hemen tavan yaptı" dediğimde ikimiz de güldük. Yemekleri bitirdiğimizde masayı toplayıp odamdan çantamı aldım ve beraber arabasına indik. Bana kapıyı açtığında gülümseyerek kafamla teşekkür ettim ve içeriye oturup kemerimi taktım. Baya da centilmenmiş Berk bey. Yola konulduğumuzda birden telefonu çaldı.

"Ya Burcucuğum, açıp yüksek ses koyar mısın?" Dedi bir anlık bana bakarak. Tabii deyip telefonu elime aldığımda ekrana baktım. Simge yazıyordu. Acaba o kimdi?

"Alo? Sevgilim?" Kızın sesi arabanın salonuna yayıldı. Bir anlık donup kaldım. Sevgilim mi? Berkin sevgilisi de mi vardı? Birden yüreğime çok kötü bir ağrı girdi. Elimi kalbime doğru getirdim, çok sıkışıyordu, kaşlarımı çattım, moralim bir anda bozuldu. Neden Berkin sevgilisi olması bu kadar umrumdaydı? Neden bu kadar üzüldüm ki? Ne konuştuklarını duyamıyordum bile, kulaklarımda uğultu vardı. Kalbimin acısı tüm bedenimi hareketsiz koymuştu. Derin derin nefesler alıp vermeye başladım. Noluyordu bana Allahım? Neden böyle hissediyordum kendimi? Çok kötü ağlamak istiyordum. Hatta gözlerim dolmuştu. Saçmalama, Burcu! Ne ağlaması? Sen o olaydan beri hiç ağlamadın ve asla ağlamayacaksın! Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Berkin sesi kesilmişti sanırım konuşmaları bitmişti. Onun tarafına bakmıyordum bile, pencereden bakıp yolu izliyordum, çünkü beni bu halde görmesini istemiyordum. Kendim bile kendimi anlayamazken, ona ne diyecektim ki?

"Burcu? İyi misin?" Dediğinde nefes çekip yüzüme yalancı gülümseme koydum ve ona döndüm.

"Evet, çok iyiyim, neden?"

"Bilmem, birden sus pus oldun da."

"Yoo, iyiyim gayet. Bana bak sen, hami biz kankaydık? Sevgilim olduğunu hiç söylemedin bana?" Dedim yalandan kızarak. Oysa dememesi daha iyiydi, çünkü böyle duyguları yaşamak istemiyordum. Hafifçe bir dudağı kaçtı, gözleri parlamaya başladı, sanki başka dünyaya gitti.

"Evet var, Simge. Ben pek o konular hakta konuşmam da, ama sana güveniyorum, hatta sizi tanıştırmayı düşünüyorum" dediğinde içimden istemez dedim, ama tabii ki bunu ona söyleyemezdim.

"Aa, ne güzel, tabii tanıştır" dedim istemsizce. Oysa hiç beni duymamıştı, sesimdeki o acıyı duymadı, sadece yumuşak bir ifadeyle gülümseyip önüne bakıyordu. Yana dönüp yola baktım. Simgeyi düşünüyordu her halde. Ve ben buna üzülüyordum. Allahım, neden?
Sete vardığımızda Berkin arabayı durdurmasıyla, koltuktan fırlamam bir oldu. Yüzüne bile bakmadan karavana daldım. Tolga vardı. Geldiğimi duyunca bana bakıp gülümsedi. Karşılık veremedim, gidip kendimi onun yanına koltuğa attım.

"Canım, neyin var? İyi misin?" Endişeli bakışlarını bana döndürerek sordu. Omuzlarımı silktim.

"Bilmiyorum. Kendimi çok garip hissediyorum"

"Anlatmak istersen dinlerim" dedi omuzumdan tutarak. Başımı çevirip Tolganın samimi mavi gözlerine baktım. O benim arkadaşımdı, daha Muhteşem Yüzyılın setinden çok iyi arkadaş olmuştuk, zor zamanlarımızda bir birimizin yanımızda olmuştuk. Sanırım ona anlatabilirdim, bel beni bu çıkmazdan o çıkarabilirdi. Doğrulup Tolgaya taraf döndüm ve ellerimle oynamaya başladım.

"Berkin sevgilisi olduğunu biliyor muydun?" Sessizce sordum. Sorum onu şaşırtmıştı galiba, kaşları kalktı, bir an sessiz durdu. Sonra birden gözleri yumuşadı. Hüzünle bana baktı. Ama neden ki?

"Evet, biliyordum, barda takılırken yanımda aramıştı, ordan bildim. Neden?"

"Bilmiyorum, ben nedense onu duyduğumda üzüldüm. Berkin de yanında kendimi çok garip hissediyorum ve bu beni çok yoruyor" yorgunca dedim. Tolga bir süre beni izledi, aklından neler geçiyordu bilmiyordum ama, gittikçe daha da üzgün hal alıyordu. Yaklaşıp ellerimi tuttu, gözlerine baktım.

"Burcu, sen Berke aşık mı oldun?" Dediğine gözlerim büyüdü. Bir anlık ne söyleyeceğimi bilemedim. Ne aşık olması? Ben tövbeliyim, ben hiç kimseye aşık falan olmam! Asla!

"Tolga sen ne diyorsun? Bilmiyor musun başıma gelenleri? Sence ben ondan sonra aşık olur muyum hiç?" Söylediğimde Tolga hüzünlüce güldü ve başını aşağıya eğdi.

"Sen yeminli olsan kaç yazar, aşk bu Burcu, seni nerede yakalayacağını asla bilemezsin. Bir de bakmışsın aşık olmuşsun."

"Hayır, olamaz, ben aşık olamam..." Kafamı sağa sola salladım. Ellerimi Tolganın avuçlarından alıp başıma koyarak dizlerime yaslandım. Hayır, asla olamaz. Ben söz vermiştim kendime, o alçaktan sonra bir daha asla hiç kimseye aşık olmayacaktım.

"Burcu, söylesene, Berki gördüğünde neler hissediyorsun?" Tolganın sorusu beni şaşırttı. Düşünmeye başladım. Kendimden de bilmeden sözler dudaklarımdan aktı.

"İçim kıpır kıpır oluyor, böyle karnımda kelebekler hissediyorum, ona baktığımda, varlığını yanımda hissettiğimde, bana gülümsediğinde, elimi tuttuğunda garip oluyorum, sanki mutlu oluyorum. Bir sözle beni güldürebiliyor. Ama bir sözüyle de üzebiliyor galiba, mesela bu gün. Sevgilisi olduğunu öğrendiğimde çok kötü oldum, hatta gözlerim doldu. Biliyorsun, o olaydan sonra hiç kimseyi yakına bırakmadım ve hiç kimse yüzünden ağlamadım. Ama Berkle nedense bir anda öyle üzgün hissettim ki kendimi..." Kendi cümlelerim karşısında şaşırmıştım. Söylediklerim kulağıma garip geliyordu ama içten söylemiştim. Bu benim gerçek duygularımdı. Ve galiba...

"Burcu, sen Berke aşıksın." Şaşkın gözlerle Tolganın mavi gözlerine baktım.

"Ben Berke aşık oldum" fısıldadım.
Tüm seti bembeyaz geziyordum. Aklım havalardaydı, kendimde değildim, denge kaybetmiştim, Sadullah hoca bile benim bu halimi farketmişti. Her kes, Berk dahil bana neyim var diye sormuşlardı, başım ağrıyor diye geçiştirip durmuştum, yalnızca Tolga bana bilgili ve hüzünlü bakışlarla bakıyordu, bense sadece acı acı gülümsemiştim ona.
Berkle sahne çekiyorduk. Savaşı dövmüşlerdi, Nazlı da onu eve getirip yatağa yatırmıştı ve yaralarıma pansuman yapıyordu. Sahnedeki Nazlının hisleriyle kendi hislerim nasıl da üst üsteydi. Berkin sinesine başımı koyup ağlamaya başladım.

"Yapma bunu kendine, Nazlı, yapma, sakın yapma..." Yapmıştım, ben bunu kendime yapmıştım. Ben aşık olmuştum. Kendimi kandırmaya çalıştım, oyuncuyum, sahne gereği ağlıyorum dedim kendi kendime, ama doğru olmadığını bal gibi biliyordum. 3 senede ilk defa için için ağlıyordum, hem de aşık olduğum adamın sinesinde. Sahne o kadar içten olmuştu ki, Sadullah hoca beni alkışladı, oyunculuğumu övdü. Oysa ben oynamıyordum. Benim gerçekten içim acıyordu. Kalbim sızlıyordu, gözlerimdeki yaşlar hiç bir zaman böyle gerçek olmamıştı. Evet, ben Berke aşıktım, Berkse Simgeye aşıktı.

İşte 2 bölüm! Nasıl buldunuz? Beğendiniz mi? Umarım hoşunuza gitmiştir! Artık bu hikayeyi her gün yazmaya çalışacağım. Fikirlerinizi okumaktan çok mutlu olurum! Lütfen oy ve yorumlamayı unutmayın!

Yeni bölümde yarın görüşmek üzere!

Continue Reading

You'll Also Like

10K 352 15
Evet bir rivayete göre bu iki genç aşık birbirlerini ilk yıldızların altında burada tanımış ve burada birbirlerine sevdalanmışlar ben de size tam ola...
Mecburuz~Algon By Elifonuz

Historical Fiction

5.3K 276 10
"Ben kalbini kalbimde saklıyorum bey oğlu"
1.1M 47.3K 43
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
1.9K 107 12
İçimden geçenler,yazmak istediklerim olacak. Tamamen kendi düşüncelerim ve yazılarım... İçinde diziden alıntılar olacak.