20.Bölüm

1.9K 122 42
                                    

Doğum günümde size hediye etmek istedim 😂 her iki hikayeme de yeni bölümler yazıyorum. Kırık Kalpler akşama doğru gelecektir . Umarım beğenirsiniz.

Berk
Kafede oturmuş Merti bekliyordum. Bu yapacağım en alçak hareket olacaktı, ama Simge bana başka bir şans bırakmamıştı. Burcuyu korumak için bunu yapmak zorundaydım. Yapmalıydım. Kendimi çok kötü hissediyordum, çünkü ben böyle şeylerle uğraşacak kadar aşağılık biri değildim. Ama, bazen hayat insana istemediği şeyler yaptırıyor. Bazen seçim yapma hakkın elinden alınır. Burcuyla Simge arasında seçim hakkı söz konusu bile olamaz. Bir ay önce olsa, Burcuyu kaybedeceğim içim çok üzülürdüm, ama Simgeyi seçerdim, o derece aşıktım, yaptıklarını bile bile aşıktım ona, iyi insanların da hata yapacağına dair inanıyordum. Ama Simge beni yanılttı. Çok büyük hayal kırıklığı yaşadım. Bir gün içinde içimdeki o ağlayan ve masum Simgeyi yok etti. Burcuysa arkasından topladı, beni ben etti, düzgünlüyü, insanlığı, samimiyeti, masumluğu ile beni tam etti, ilişkimizin içinde hiç bir yalan dolan, saklı, gizli ve ya çirkin şey yoktu. Simgeyle olanlar Burcuyla yoktu ve her geçen gün ne kadar çok doğru seçim yaptığımı bir kez daha görüyordum. Meğerse Simgeyle yaşadıklarım bir hiçdi. Meğerse ona o kadar aşık değilmişim. Meğerse gerçek aşkın ne olduğunu bilmiyormuşum. Gerçek aşk durmadan öpüşüp koklaşmak, başdan çıkarmak, el ele gezmeler, birlikte partiye gitmeler, takılmalar değilmiş. Gerçek aşk sevdiğin insanın elini tutarak yalnız olmadığını göstermek, onu korumak, kanatların altına almak, her gülüşüyle gülmek, her ağlayışıyla ağlamak, üzgünken birlikte üzülmek, mutluyken birlikte mutlu olmak, bir birine dayak olmak, arka olmakmış. Bunların hepsini Burcuda görmüştüm. Simgeyle sadece oynadığımızı anlamıştım.
Karşıma geçerek oturan Mertle düşüncelerim dağıldı. Bana soğuk şekilde bakıyordu.

"Neden çağırdın beni buraya?"

"Senden bir şey isteyeceğim. Baştan beri bana vermeli olan bir şeyi bana vermemi istiyorum" dediğimde kaşları kalktı. Dudağını büzerek ellerini masaya koydu ve şaşkınlıkla bana baktı.

"Hani istemiyordun?"

"Şimdi istiyorum. O görüntüleri bana ver"

"Sadece nedenini bilmek istiyorum. Simgenin nasıl bir yılan olduğunu sana ispat etmek için çekmiştim o görüntüyü, sense bana arkanı çevirmiştin. Şimdi ne oldu da vazgeçtin?"

"Evet, doğru söylüyorsun. Yanlış yaptım sana karşı ve bunun için senden özür dilerim. Ben kördüm, Simgeye sırılsıklam aşık olduğuma kendimi inandırmıştım, sen de o görüntüleri bana gösterince sadece inanamamayı tercih etmiştim, çünkü sevdiğim kızın içinde böyle bir kötülüğün olacağına inanmak istemiyordum, Mert. Ama şimdi biliyorum, o yalancı aşktan kendimi kurtararak gözlerimdeki o perdeyi kaldırdım. Her şeyi görüyorum. Sen doğru söylüyordun." Bir zamanlar arkadaş dediğim, ama Simgeyi korumak namına arkamı çevirdiğim Mertin yüzüne üzgünce baktım. Simge yüzünden onu kaybetmiştim. Bir zamanlar doğru olduğunu düşünüyordum, yaptığım hareketi sevgilimi savunmak için olduğuna inanmıştım. Çok yanılmışım. Sahte sevgi için arkadaşımı kaybetmiştim. Simge yüzünden nerdeyse Burcuyu da kaybedecektim ama, en azından zamanın akıllandım. Mert düşünceli şekilde beni izliyordu. Sonra kafasını salladı ve gülümsedi.

"Gerçekten akıllanmışsın sen. Gözlerin açılmış, tebrik ederim. Peki napacaksın o görüntülerle?"

"Orasını karıştırma, senden sadece onları bana vermeni istiyorum, Mert." Burcu için yapacağımı söylemek istemiyordum, çünkü Merte her ne kadar güvensem de, Burcuyla nir ilişki yaşadığımızı açığa çıkartmak istemiyordum. Olur da ağzından kaçırır filan, sonra yine gazetelere çıkarız, Burcunun öyle şekilde dikkat merkezinde olmadığını çok iyi biliyordum. Mert kafasını salladı ve cebinden bir CD çıkararak karşıma koydu. Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

Bir sonbahar hikayesiWhere stories live. Discover now